İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü, okullarda cep telefonu kullanımına ilişkin yeni bir düzenleme yayınladı. Yapılan açıklamaya göre, öğrencilerin derse cep telefonu getirmemesi teşvik edilecek. Ancak, ihtiyaç halinde okul idaresi tarafından belirlenecek yerlerde ve zamanlarda cep telefonları kullanılabilecek.

Müdürlük tarafından yapılan açıklamada, öğrencilerin cep telefonlarını ders saatleri içinde kullanmalarının dikkat dağıtıcı olduğu ve öğrenme süreçlerini olumsuz etkilediği belirtildi. Bu nedenle, öğrencilerin cep telefonlarını okula getirmemesi yönünde teşvik edici çalışmalar yapılacağı vurgulandı.

Ancak, velilerin ve öğrencilerin ihtiyaç duyduğu durumlarda iletişim kurabilmeleri için okul idareleri tarafından belirli alanlar ve zaman dilimleri belirlenecek. Bu alanlarda öğrenciler, cep telefonlarını kullanabilecekler. Okul idareleri, bu konuda gerekli düzenlemeleri yapacak ve öğrencileri bilgilendirecek.

Düzenlemenin amacı, öğrencilerin derslerine daha iyi odaklanmalarını sağlamak ve öğrenme verimliliklerini artırmaktır. Ayrıca, öğrencilerin sosyal etkileşimlerini artırmak ve okul ortamında daha sağlıklı iletişim kurmalarına destek olmak hedeflenmektedir.

İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü, tüm okullara gönderdiği genelge ile bu düzenlemenin uygulanmasını istedi. Okul idareleri, öğretmenler ve veliler ile işbirliği yaparak düzenlemenin başarılı bir şekilde uygulanmasını sağlayacaklar.

Bu yeni düzenleme ile İstanbul'daki okullarda cep telefonu kullanımının daha kontrollü ve amacına uygun hale getirilmesi amaçlanıyor.

Samsun'da yaşanan olayda, M.K. isimli şahıs eşi S.K.'yi sokak ortasında silahla vurarak öldürdükten sonra aynı silahla intihar etti. Olayın güvenlik kamerası görüntüleri ortaya çıktı.

İlkadım ilçesi Kökçüoğlu Mahallesi'nde meydana gelen olayda, 51 yaşındaki M.K. ile eşi 44 yaşındaki S.K. arasında tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi üzerine M.K., yanında bulundurduğu silahla eşine ateş etti. S.K. olay yerinde hayatını kaybederken, M.K. aynı silahla intihar girişiminde bulundu.

Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Sağlık ekipleri, S.K.'nin olay yerinde hayatını kaybettiğini belirledi. Ağır yaralanan M.K. ise ambulansla Gazi Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. M.K., hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

Olayla ilgili soruşturma başlatıldı. Güvenlik kamerası görüntülerinde, M.K.'nin eşiyle tartıştıktan sonra silahını ateşlediği ve ardından intihar ettiği anlar net bir şekilde görülüyor. Görüntüler, olayın vahşetini gözler önüne seriyor.

Samsun Emniyet Müdürlüğü olayla ilgili geniş çaplı soruşturma başlattı. Olayın nedeni ve detayları araştırılıyor.

İstanbul Beylikdüzü'nde meydana gelen 3.9 büyüklüğündeki deprem, vatandaşlar arasında paniğe neden oldu. Bir anne, deprem sırasında panikleyerek berbere götürdüğü oğlunu orada unutup evine gitti.

Olay, deprem anında bir annenin, çocuğunu saç tıraşı için götürdüğü berber dükkanında yaşandı. Depremin şiddetiyle panikleyen anne, berberde bulunan oğlunu tamamen unutarak dışarı çıktı ve evine doğru koştu. Bir süre sonra oğlunun yanında olmadığını fark eden anne, büyük bir şok yaşadı.

Çaresiz anne, hemen berber dükkanına geri döndü. Neyse ki, oğlu berberde güvende bir şekilde bekliyordu. Olayın ardından anne ve oğlu rahat bir nefes aldı.

Yaşanan bu olay, deprem anında insanların nasıl panikleyebileceğini ve kontrolü kaybedebileceğini gösteren çarpıcı bir örnek teşkil etti.

Deprem sonrası sosyal medyada yayılan haberler üzerine birçok kişi, annenin yaşadığı panik halini anladığını belirten yorumlar yaptı.

İstanbul'da gerçekleştirilen bir operasyonda, kendisini metafizik uzmanı olarak tanıtan A.B. isimli şahıs, uyuşturucu madde bulundurmak suçundan yakalandı. Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, A.B.'nin Esenyurt'taki adresine baskın düzenledi.

Yapılan aramada, 2 parça halinde toplam 3.65 gram metamfetamin, 1 adet ecstasy hap, 2 adet uyuşturucu madde kullanımında kullanılan cam aparat (payp) ve 1 adet ruhsatsız tabanca ele geçirildi.

Gözaltına alınan A.B., emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Şüpheli, çıkarıldığı mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Olayla ilgili soruşturma devam ediyor. Yetkililer, uyuşturucu madde ticaretinin ve kullanımının önüne geçmek için çalışmaların sürdürüleceğini belirtti.

Ceviz, sağlıklı yağlar, lif, vitaminler ve mineraller açısından zengin bir kuruyemiştir. Özellikle beyin sağlığına olan faydalarıyla bilinir. İşte cevizin sağlığa dokuz muhteşem faydası:

1. Beyin fonksiyonlarını geliştirir: Ceviz, içerdiği omega-3 yağ asitleri ve antioksidanlar sayesinde beyin fonksiyonlarını geliştirir, hafızayı güçlendirir ve öğrenme yeteneğini artırır.
2. Kalp sağlığını korur: Ceviz, kötü kolesterolü düşürerek ve iyi kolesterolü yükselterek kalp sağlığını korur. Ayrıca kan basıncını düzenler ve damar tıkanıklığını önler.
3. Kansere karşı korur: Ceviz, içerdiği antioksidanlar sayesinde kanser hücrelerinin büyümesini engeller ve tümör oluşumunu azaltır. Özellikle meme, prostat ve kolon kanserine karşı koruyucudur.
4. Kilo vermeye yardımcı olur: Ceviz, lif ve protein içeriği sayesinde tokluk hissi sağlar ve kilo vermeye yardımcı olur. Ayrıca metabolizmayı hızlandırır ve yağ yakımını destekler.
5. Bağışıklık sistemini güçlendirir: Ceviz, içerdiği vitaminler ve mineraller sayesinde bağışıklık sistemini güçlendirir ve enfeksiyonlara karşı direnci artırır.
6. Kemik sağlığını destekler: Ceviz, içerdiği kalsiyum, magnezyum ve fosfor sayesinde kemik sağlığını destekler ve osteoporoz riskini azaltır.
7. Uyku kalitesini artırır: Ceviz, içerdiği melatonin hormonu sayesinde uyku kalitesini artırır ve uyku problemlerini giderir.
8. Cilt sağlığını iyileştirir: Ceviz, içerdiği E vitamini ve antioksidanlar sayesinde cilt sağlığını iyileştirir, kırışıklıkları azaltır ve cildin yaşlanmasını yavaşlatır.
9. Saç sağlığını güçlendirir: Ceviz, içerdiği biotin ve omega-3 yağ asitleri sayesinde saç sağlığını güçlendirir, saç dökülmesini önler ve saçların parlaklığını artırır.

Günde ne kadar ceviz tüketmeli?

Uzmanlar, günde ortalama 7 adet ceviz tüketmenin ideal olduğunu belirtiyor. Ancak kişinin yaşına, kilosuna ve sağlık durumuna göre bu miktar değişebilir. Cevizi çiğ olarak tüketmek en faydalısıdır. Ayrıca salatalara, yoğurtlara veyaSmoothielere ekleyerek de tüketilebilir.

Türkiye'nin deprem kuşağında yer alması sebebiyle, binaların depreme karşı dayanıklılığı büyük önem taşımaktadır. Güçlendirme işlemleri, mevcut binaların deprem performansını artırmak amacıyla uygulanan yöntemlerdir. Ancak, güçlendirme işleminin binaları tamamen depreme karşı koruyup korumadığı, sıklıkla merak edilen bir konudur.

Güçlendirme Yöntemleri ve Yeni Teknolojiler:

• Betonarme Mantolama: Kolon ve kirişlerin etrafına betonarme katman eklenerek taşıma kapasitesi artırılır.
• Çelik Mantolama: Çelik plakalarla kolon ve kirişler sarılarak güçlendirilir.
• Karbon Fiber Takviyesi: Yüksek mukavemetli karbon fiber şeritler veya levhalar kullanılarak yapı elemanlarının dayanımı artırılır.
• Kimyasal Enjeksiyon: Beton çatlaklarının özel kimyasal maddelerle doldurulmasıyla yapı bütünlüğü sağlanır.
• Sismik İzolatörler: Binanın temelinde kullanılarak deprem sırasında binaya etkiyen kuvvetlerin azaltılması hedeflenir.

Güçlendirme işlemleri, binaların deprem performansını önemli ölçüde artırabilir. Ancak, güçlendirme işleminin başarısı, uygulanan yöntemin doğruluğu, kullanılan malzemelerin kalitesi ve işçiliğin uzmanlığına bağlıdır. Her bina için en uygun güçlendirme yöntemi, binanın mevcut durumu, zemin özellikleri ve deprem riski gibi faktörler dikkate alınarak belirlenmelidir.

Alınması Gereken Önlemler:

• Bina Durum Tespiti: Binaların mevcut durumunun detaylı bir şekilde incelenmesi ve deprem performansının belirlenmesi gereklidir.
• Uzman Mühendislik Hizmeti: Güçlendirme projelerinin uzman mühendisler tarafından hazırlanması ve uygulanması önemlidir.
• Doğru Malzeme Seçimi: Güçlendirme işlemlerinde kullanılacak malzemelerin standartlara uygun ve kaliteli olması gereklidir.
• Kaliteli İşçilik: Güçlendirme işlemlerinin uzman ekipler tarafından titizlikle yapılması gereklidir.
• Denetim: Güçlendirme işlemlerinin düzenli olarak denetlenmesi, hataların önlenmesi açısından önemlidir.

Sonuç olarak, güçlendirme işlemleri binaları depreme karşı önemli ölçüde koruyabilir. Ancak, güçlendirme işleminin doğru yöntemlerle, kaliteli malzemelerle ve uzman işçilikle yapılması şarttır. Ayrıca, binaların düzenli olarak kontrol edilmesi ve gerekli önlemlerin alınması da deprem güvenliği açısından büyük önem taşımaktadır.

Araştırmacılar, bazı köpekbalığı ısırıklarının nedeninin av arayışı olmadığını, köpekbalıklarının hayatta kalma içgüdüsüyle hareket etmesinden kaynaklandığını belirtiyor. James Cook Üniversitesi'nden bilim insanları tarafından yürütülen ve Marine Ecology Progress Series dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, köpekbalıklarının özellikle yaşam alanları bozulduğunda veya tehdit altında hissettiklerinde bu tür davranışlar sergilediği düşünülüyor.

Araştırmacılar, köpekbalıklarının davranışlarını anlamak için farklı türlerdeki köpekbalıklarının hareketlerini ve etkileşimlerini inceledi. Çalışmada, köpekbalıklarının yiyecek arayışında olmadıkları durumlarda bile ısırma davranışları gösterdikleri tespit edildi. Bu durum, köpekbalıklarının stres altında veya kendilerini tehdit altında hissettiklerinde savunma mekanizması olarak ısırma davranışını sergilediklerini gösteriyor.

Araştırmanın sonuçları, köpekbalığı saldırılarının nedenlerini anlamak ve bu saldırıları önlemek için yeni stratejiler geliştirmek açısından önem taşıyor. Bilim insanları, köpekbalıklarının yaşam alanlarının korunmasının ve köpekbalıklarının stres seviyelerini azaltacak önlemler alınmasının, bu tür saldırıları azaltabileceğini vurguluyor.

Çalışma ayrıca, insanların köpekbalıklarıyla etkileşiminde daha dikkatli olmaları gerektiğinin altını çiziyor. Özellikle köpekbalıklarının yaşam alanlarında faaliyet gösterenlerin, köpekbalıklarının davranışlarını anlamaları ve potansiyel tehlikelerden kaçınmaları önem taşıyor. Araştırmacılar, köpekbalıklarının korunması ve insanlarla aralarındaki ilişkinin sürdürülebilir bir şekilde yönetilmesi için daha fazla araştırma yapılması gerektiğini belirtiyor.

Sonuç olarak, bu araştırma, köpekbalığı ısırıklarının sadece avlanma davranışından kaynaklanmadığını, aynı zamanda hayatta kalma içgüdüsünün de önemli bir rol oynadığını ortaya koyuyor. Bu bulgu, köpekbalığı saldırılarını önleme ve köpekbalıklarını koruma çabalarına yeni bir boyut kazandırıyor.

Yeni bir analiz, William Shakespeare ve Anne Hathaway arasındaki evliliğe dair yaygın kanıları değiştiriyor. Geleneksel görüş, Shakespeare'in Hathaway ile mutsuz bir evliliği olduğu ve bu durumun onun eserlerine yansıdığı yönündeydi. Ancak, bu yeni analiz, evliliğin karmaşıklığına ve olası karşılıklı faydalarına odaklanarak bu algıyı sorguluyor.

Analiz, Shakespeare'in Hathaway'den sekiz yaş küçük olduğunu ve Hathaway'in evlendiklerinde hamile olduğunu belirtiyor. Bu durum, evliliğin aceleye getirildiği ve Shakespeare için zorunlu bir durum olduğu izlenimini yaratmıştır. Ancak, araştırmacılar, Hathaway'in Shakespeare'in hayatında ve kariyerinde önemli bir rol oynamış olabileceğini savunuyor.

Hathaway'in Shakespeare'in ailesini ve evini yönettiği, bu sayede Shakespeare'in Londra'da tiyatro kariyerine odaklanabildiği düşünülüyor. Ayrıca, Hathaway'in kırsal kesimdeki bağlantılarının, Shakespeare'in oyunlarına ilham kaynağı olmuş olabileceği de belirtiliyor.

Analizde, Shakespeare'in eserlerinde kadın karakterlerin karmaşık ve çeşitli şekillerde tasvir edildiği vurgulanıyor. Bu durum, Shakespeare'in kadınlara karşı olumsuz bir tutum sergilediği yönündeki iddiaları çürütüyor. Aksine, Shakespeare'in kadın karakterleri, güçlü, zeki ve bağımsız olarak tasvir ettiği görülüyor.

Sonuç olarak, yeni analiz, Shakespeare ve Hathaway arasındaki evliliğin, geleneksel olarak kabul edilenden çok daha karmaşık ve karşılıklı faydaya dayalı bir ilişki olabileceğini öne sürüyor. Bu durum, Shakespeare'in hayatı ve eserleri hakkında daha kapsamlı bir anlayış geliştirmemize yardımcı oluyor.

• Shakespeare'in evliliğinin karmaşıklığına odaklanılıyor.
• Hathaway'in Shakespeare'in kariyerindeki rolü vurgulanıyor.
• Shakespeare'in eserlerindeki kadın karakterlerin tasviri inceleniyor.

Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı Kadir Özkaya, AYM'nin 62. kuruluş yıl dönümü töreninde önemli açıklamalarda bulundu. Özkaya, konuşmasında yargı bağımsızlığının ve hak arama özgürlüğünün önemine dikkat çekti.

Özkaya'nın konuşmasından öne çıkan başlıklar:

• Hiçbir nedenin hakimleri hakkı ayakta tutmaktan alıkoymaması gerektiği vurgulandı.
• Yargı bağımsızlığının, hukuk devletinin ve demokrasinin vazgeçilmez unsurlarından biri olduğuna işaret edildi.
• Hak arama özgürlüğünün, bireylerin haklarını koruyabilmeleri için en önemli güvencelerden biri olduğu belirtildi.
• Anayasa Mahkemesi'nin, temel hak ve özgürlüklerin korunmasında önemli bir rol üstlendiği ifade edildi.

AYM Başkanı Özkaya, konuşmasında ayrıca Anayasa Mahkemesi'nin bugüne kadar yaptığı çalışmalar ve gelecekteki hedefleri hakkında da bilgi verdi. Mahkemenin, hukukun üstünlüğü ilkesine bağlı kalarak, Türkiye'nin demokratikleşme sürecine katkı sağlamaya devam edeceğini söyledi.

Törene, yüksek yargı organlarının başkanları, milletvekilleri, akademisyenler ve hukukçular katıldı.

AYM'nin kuruluş yıl dönümü töreni, Anayasa Mahkemesi'nin Türk hukuk sistemindeki yerini ve önemini bir kez daha vurguladı.