Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Karaman-Ulukışla Hızlı Tren Hattı'nın açılışıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Uraloğlu, projenin Türkiye'nin kalkınma yolundaki rolünü güçlendireceğini vurguladı.

Uraloğlu, demiryollarının Türkiye için stratejik bir öneme sahip olduğunu belirterek, “Demiryolları, sadece ulaşım aracı değil, aynı zamanda ekonomik ve sosyal kalkınmanın da önemli bir unsuru. Bu nedenle, demiryolu ağımızı sürekli geliştiriyoruz ve modern teknolojilerle donatıyoruz” dedi.

Karaman-Ulukışla Hızlı Tren Hattı'nın, bölgedeki sanayi ve ticaretin gelişmesine büyük katkı sağlayacağını ifade eden Bakan Uraloğlu, “Bu hat sayesinde, Karaman ve Ulukışla arasındaki ulaşım süresi önemli ölçüde kısalacak. Bu da bölgedeki işletmelerin rekabet gücünü artıracak ve yeni yatırım fırsatları yaratacak” şeklinde konuştu.

Uraloğlu, projenin çevresel etkilerine de dikkat çekerek, hızlı trenlerin karayolu taşımacılığına göre daha çevreci bir alternatif olduğunu ve karbon emisyonlarını azaltmaya yardımcı olacağını söyledi. Ayrıca, hattın yapımında en son teknolojilerin kullanıldığını ve güvenlik standartlarının en üst düzeyde tutulduğunu belirtti.

Bakan Uraloğlu, konuşmasının devamında şunları kaydetti:

• Hattın tamamlanmasıyla birlikte, Ankara-Konya-Karaman-Ulukışla arasındaki seyahat süresi kısalacak.
• Bölgedeki turizm potansiyeli artacak.
• Yeni iş imkanları doğacak.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak, Türkiye'nin dört bir yanını demiryolu ağlarıyla örmeye devam edeceklerini belirten Uraloğlu, “Amacımız, ülkemizin her köşesine hızlı, güvenli ve konforlu ulaşım imkanları sunmak” diyerek sözlerini tamamladı.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, katıldığı bir televizyon programında Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) düzenlemesiyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Işıkhan, EYT düzenlemesinin 5 yıllık maliyetinin 3,4 trilyon lira olduğunu belirtti.

Bakan Işıkhan, programda ayrıca gündeme dair diğer konulara da değindi. EYT düzenlemesinin bütçe üzerindeki etkileri ve gelecekteki sosyal güvenlik politikaları hakkında değerlendirmelerde bulundu. Bakan'ın açıklamaları, ekonomi ve sosyal güvenlik alanında yakından takip ediliyor.

EYT düzenlemesi, uzun yıllardır kamuoyunun gündeminde olan ve milyonlarca vatandaşın emeklilik beklentisini etkileyen önemli bir düzenleme olarak biliniyor. Bu düzenleme ile emeklilik şartlarını yerine getirdiği halde yaş şartı nedeniyle emekli olamayan vatandaşların emekli olabilmesi sağlanmıştı.

Bakan Işıkhan'ın EYT'nin maliyetine ilişkin açıklaması, düzenlemenin ekonomik boyutunu ve devletin sosyal güvenlik harcamaları üzerindeki etkisini gözler önüne seriyor. Bu açıklama, EYT düzenlemesinin geleceği ve sosyal güvenlik sisteminin sürdürülebilirliği konularında tartışmaları da beraberinde getirebilir.

Trendyol Süper Lig'in 34. haftasında Gaziantep FK, Fatih Karagümrük deplasmanında 4-1 mağlup oldu. Maçın ardından Gaziantep FK Teknik Direktörü Jose Morais, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

Morais, maçın hakemi ve genel atmosfer hakkında eleştirilerde bulunarak, "Bugün burada futbol konuşmak çok zor. Maçın başından sonuna kadar olan olaylara baktığımızda, bizim kazanmamızı istemediler. Bu çok açık. Maçın hakemi olsun, genel atmosfer olsun... Çok enteresan olaylar yaşadık. Benim oyuncularım da bu durumdan çok etkilendi." şeklinde konuştu.

Morais, takımının performansına rağmen dış etkenlerin maçı etkilediğini ima etti. Hakem kararlarına ve maçın genel atmosferine yönelik eleştirileriyle dikkat çeken Morais, bu durumun oyuncularını olumsuz etkilediğini belirtti.

Maçın gidişatıyla ilgili detaylı bir analiz yapmaktan kaçınan Morais, genel olarak kazanmalarının engellendiği yönünde bir algı oluşturmaya çalıştı. Gaziantep FK'nin ligdeki konumu ve gelecek maçları hakkında ise herhangi bir değerlendirmede bulunmadı.

"Maçla ilgili daha fazla konuşmak istemiyorum. Sadece şunu söyleyebilirim ki, bugün burada kazanmamızı istemediler." diyerek sözlerini tamamladı.

Samsun'da, çeşitli suçlardan hakkında kesinleşmiş 37 yıl 10 ay hapis cezası bulunan bir şahıs, İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Aranan Şahıslar Büro Amirliği ekiplerinin çalışmaları sonucunda yakalandı.

Ekipler, firari hükümlünün yakalanmasına yönelik yürüttükleri titiz çalışmalar neticesinde, şahsın saklandığı adresi tespit etti. Belirlenen adrese düzenlenen operasyonla, hakkında 'Birden fazla kişi tarafından gece vakti silahla yağma', 'Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma', 'Nitelikli olarak konut dokunulmazlığını ihlal etme' ve 'Mala zarar verme' gibi suçlardan toplamda 37 yıl 10 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan A.B. isimli şahıs yakalanarak gözaltına alındı.

Yakalanan A.B., emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edildi. Adli makamlarca hükümlü olduğu cezası tebliğ edilen A.B., daha sonra tutuklanarak Samsun T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'na teslim edildi.

Samsun Emniyet Müdürlüğü, benzeri suçlara karışmış ve hakkında yakalama kararı bulunan diğer şahısların yakalanmasına yönelik çalışmaların aralıksız devam edeceğini bildirdi.

Rusya Federal Güvenlik Servisi (FSB), eski Halkçı Milletvekili Oleg Moskalik'e yönelik suikast girişiminde bulunduğu şüphesiyle bir Ukrayna vatandaşını gözaltına aldı. FSB'nin açıklamasına göre, gözaltına alınan şahıs Ukrayna istihbarat servislerinin ajanı ve Moskalik'i öldürmek için görevlendirildi.

FSB, Ukraynalı ajanın, Moskalik'in aracına patlayıcı madde yerleştirmeye çalıştığı sırada yakalandığını belirtti. Operasyon sırasında patlayıcı madde etkisiz hale getirildi. Gözaltına alınan şahsın sorgusunda, suikast emrini Ukrayna istihbaratından aldığını itiraf ettiği iddia edildi.

FSB, olayla ilgili soruşturmanın devam ettiğini ve suikastın arkasındaki diğer kişilerin tespit edilmeye çalışıldığını vurguladı. Moskalik, geçmişte Ukrayna parlamentosunda Halk Cephesi milletvekili olarak görev yapmıştı. Suikast girişimi, Rusya ve Ukrayna arasındaki gerginliğin arttığı bir döneme denk geliyor.

Rus yetkililer, olayın detaylarını ve soruşturmanın seyrini yakından takip ediyor. Ukrayna tarafından ise henüz resmi bir açıklama yapılmadı.

Olayın kronolojisi:

• FSB, eski Halkçı Milletvekili Oleg Moskalik'e suikast hazırlığında olan bir Ukrayna ajanını yakaladı.
• Ajanın, Moskalik'in aracına patlayıcı madde yerleştirmeye çalıştığı tespit edildi.
• Gözaltına alınan şahıs, suikast emrini Ukrayna istihbaratından aldığını iddia etti.
• Soruşturma devam ediyor.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, belediyelerin Sosyal Güvenlik Kurumu'na (SGK) olan borçlarına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Işıkhan, belediyelere yapılandırma imkanlarını değerlendirmeleri çağrısında bulundu ve belediyelerin desteklenmesi gerektiğinin altını çizdi.

Bakan Işıkhan, yaptığı açıklamada, belediyelerin SGK prim borçlarının yapılandırılması konusunun gündemlerinde olduğunu belirtti. Bu yapılandırmanın, belediyelerin mali durumlarını rahatlatacağını ve hizmetlerini daha etkin bir şekilde yerine getirmelerine olanak sağlayacağını ifade etti. Işıkhan, yapılandırma sürecinde belediyelere her türlü desteği vermeye hazır olduklarını vurguladı.

Ayrıca, Bakan Işıkhan, belediyelerin sadece borçlarının yapılandırılmasıyla yetinilmemesi, aynı zamanda mali yönetim becerilerinin de geliştirilmesi gerektiğini söyledi. Bu kapsamda, belediyelere yönelik eğitim programları ve danışmanlık hizmetleri sunulabileceğini dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın daha önce belediyelerin borçlarına ilişkin yaptığı “silkeleyin” açıklaması hatırlatıldığında, Işıkhan, bu tür ifadelerin belediyelerin mali disiplinini sağlamaları yönünde bir uyarı olarak algılanması gerektiğini belirtti. Işıkhan, hükümet olarak belediyelerin mali açıdan güçlenmesini ve vatandaşlara daha iyi hizmet sunmalarını desteklediklerini sözlerine ekledi.

Özetle, Bakan Işıkhan'ın açıklamaları, belediyelerin SGK borçlarının yapılandırılması ve mali durumlarının iyileştirilmesi konusunda hükümetin kararlı olduğunu göstermektedir. Yapılandırma imkanlarının yanı sıra, mali yönetim becerilerinin geliştirilmesi de hedeflenmektedir.

CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla dikkat çekti. Başarır, üzerinde 'Adalet' yazan bir bavul fotoğrafını yayınladı. Fotoğrafın altına herhangi bir açıklama yazılmaması, paylaşımın siyasi bir gönderme içerdiği şeklinde yorumlanmasına neden oldu.

Başarır'ın bu paylaşımı, özellikle son dönemde yargı bağımsızlığı ve adalet konularındaki tartışmaların yoğunlaştığı bir dönemde yapılması sebebiyle önem taşıyor. Paylaşım, kısa sürede çok sayıda beğeni ve yorum aldı. Kullanıcılar, Başarır'ın göndermesinin ne anlama geldiği konusunda çeşitli tahminlerde bulundu.

Ali Mahir Başarır'ın adalet vurgusu yapan bavul paylaşımı, siyasi arenada yankı uyandırdı. Paylaşımın zamanlaması ve içeriği, mevcut siyasi iklimdeki tartışmalara yeni bir boyut kazandırdı.

Cem Küçük, katıldığı canlı yayında dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Bir savcının kendisine gönderdiği mesajları ifşa eden Küçük, söz konusu savcının kendisine yönelik övgü dolu sözler sarf ettiğini belirtti.

Küçük, canlı yayında yaptığı açıklamada, "Bir savcı düşünün, beni arıyor ve bana diyor ki, 'Cem Bey, ne kadar haklı çıktınız. Paralel yapıyla mücadelede...'" ifadelerini kullandı. Bu sözler, yayında şaşkınlık yaratırken, bir savcının bir gazeteciyle bu şekilde bir ilişki kurmasının etik olup olmadığı tartışmalarını da beraberinde getirdi.

Küçük, savcının mesajlarının içeriğine dair detaylar verirken, savcının kendisine yönelik takdirlerini ve desteklerini ilettiğini aktardı. Bu durum, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı ilkeleri açısından soru işaretleri oluşturdu.

Olayın ardından kamuoyunda geniş yankı uyandıran bu ifşa, yargı camiasında da tartışmalara neden oldu. Konuyla ilgili henüz resmi bir açıklama yapılmazken, ilgili savcı hakkında soruşturma başlatılıp başlatılmayacağı merak konusu oldu.

Cem Küçük'ün bu açıklamaları, medyanın ve yargının ilişkisi, etik sınırlar ve yargı bağımsızlığı gibi konularda önemli bir tartışma zemini oluşturdu.

Yazar, çocukluğunda yaşadığı mahallede bulunan ve gitmeyi çok istediği Türk hamamına çeşitli nedenlerle bir türlü gidemediğini anlatıyor. Hamamın cazibesi, özellikle kış aylarında, dışarıdaki soğuk havaya tezat oluşturmasıyla daha da artmaktadır. Hamam, sadece bir temizlenme yeri değil, aynı zamanda sosyalleşme ve rahatlama mekanı olarak da görülmektedir. Yazar, hamamın sadece kadınlara özgü bir alan olarak kalmamasını, erkeklerin de bu deneyimi yaşamasını arzu ettiğini belirtiyor.

Yazarın çocukluk hayallerinde hamam, egzotik ve gizemli bir yer olarak canlanıyor. Hamamın sıcaklığı, buharı ve kendine has kokusu, yazarın zihninde canlı bir şekilde yer etmiştir. Yazar, hamama gitme isteğinin her zaman içten içe devam ettiğini, ancak çeşitli bahanelerle bu isteğini ertelediğini ifade ediyor. Günümüzde hamam kültürünün değiştiğini, modern spa merkezlerinin hamamların yerini aldığını gözlemliyor.

Yazar, modern spa merkezlerinin hamam deneyimini tam olarak sunamadığını, hamamın otantik atmosferinin ve ritüellerinin kaybolduğunu düşünüyor. Hamamın sadece bir temizlik faaliyeti değil, aynı zamanda bir arınma ve yenilenme deneyimi olduğunu vurguluyor. Yazar, hamamın geleneksel Türk kültüründe önemli bir yere sahip olduğunu ve bu kültürel mirasın korunması gerektiğini savunuyor.

Sonuç olarak, yazarın yazısı, bir yandan çocukluk özlemini ve hamam kültürüne duyduğu hayranlığı dile getirirken, diğer yandan da modernleşmeyle birlikte kaybolmaya yüz tutan değerlere dikkat çekiyor.