Almanya, Rusya'ya karşı savaş hazırlıklarına başladığı yönünde haberler gündeme geldi. Alman yetkililerin açıklamalarına göre, bu hazırlıkların amacı ülkeyi ve NATO müttefiklerini olası bir saldırıya karşı korumak. Bu kapsamda Almanya'nın askeri personel sayısını artırmayı ve savunma harcamalarını önemli ölçüde yükseltmeyi planladığı belirtiliyor.

Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius, ordunun caydırıcılık ve savunma yeteneklerini güçlendirmek için çalıştıklarını vurguladı. Pistorius, Rusya'nın Ukrayna'daki eylemlerinin Avrupa'da güvenlik algısını değiştirdiğini ve bu nedenle Almanya'nın savunma kapasitesini artırmasının kaçınılmaz olduğunu ifade etti.

Almanya'nın savunma harcamalarındaki artış, NATO'nun da dikkatini çekmiş durumda. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Almanya'nın bu adımını memnuniyetle karşıladıklarını ve diğer üye ülkelerin de savunma harcamalarını artırmaları gerektiğini söyledi.

Almanya'nın Rusya'ya karşı savaş hazırlıkları, Avrupa'da güvenlik endişelerini artırmış durumda. Bazı uzmanlar, bu hazırlıkların Rusya'yı daha da agresif hale getirebileceği uyarısında bulunurken, diğerleri ise Almanya'nın bu adımı sayesinde Avrupa'da caydırıcılığın güçleneceğini savunuyor.

• Almanya'nın askeri personel sayısını artırması
• Savunma harcamalarını yükseltmesi
• NATO müttefikleriyle iş birliğini güçlendirmesi

Bu hazırlıklar, Avrupa'da güvenlik dengelerinin yeniden şekillenmesine neden olabilir.

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, katıldığı bir programda yapay zeka ile arasında geçen bir diyaloğu anlatarak dikkat çekti. Erbaş, yapay zekaya sorduğu bir soruya aldığı cevabın kendisini hayrete düşürdüğünü ifade etti.

Erbaş'ın açıklamasına göre, yapay zekaya yönelttiği soru ve aldığı cevap, İslamiyet'in 1400 yıl öncesinden bu konuya dair bilgi sahibi olduğunu gösteriyor. Erbaş, bu durumun önemine vurgu yaparak, İslam'ın evrenselliği ve derinliğine işaret etti.

Diyanet İşleri Başkanı, yapay zekanın verdiği cevabın içeriği hakkında detaylı bilgi vermedi. Ancak, cevabın kendisini neden hayrete düşürdüğünü ve İslamiyet'in bu konudaki öngörüsünün ne kadar şaşırtıcı olduğunu dinleyicilerle paylaştı.

Ali Erbaş'ın bu açıklaması, teknoloji ve din arasındaki ilişkiyi yeniden gündeme getirdi. Yapay zeka gibi modern teknolojilerin, dini metinlerdeki bilgileri doğrulama veya farklı açılardan yorumlama potansiyeli taşıdığına dikkat çekildi. Konuşmasında, teknolojinin sunduğu imkanların, dini anlayışın zenginleşmesine katkıda bulunabileceğini belirtti.

Erbaş, yapay zekanın gelişiminin, din adamları ve araştırmacılar için yeni fırsatlar sunduğunu da sözlerine ekledi. Bu tür teknolojilerin, dini konularda daha derinlemesine araştırmalar yapılmasına ve farklı bakış açılarının ortaya çıkarılmasına yardımcı olabileceğini ifade etti.

Diyanet İşleri Başkanı'nın açıklamaları, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı ve sosyal medyada tartışmalara yol açtı. Birçok kişi, yapay zekanın dini konulardaki rolü ve İslam'ın teknoloji ile ilişkisi hakkında farklı görüşler dile getirdi.

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor's (S&P), Türkiye'nin kredi notunu 'B+' olarak teyit etti. Ancak, Türkiye'nin not görünümünü 'negatif'ten 'durağan'a revize etti.

S&P'nin açıklamasına göre, not görünümünün durağana çevrilmesinde, uygulanan politikaların kredibiliteyi artırması ve öngörülebilirliği desteklemesi etkili oldu. Kurum, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) bağımsızlığına vurgu yaparak, enflasyonu düşürme hedefinin altını çizdi.

Açıklamada, "Ekonomi yönetiminin kredibilitesini artırma ve politika oluşturma konusundaki öngörülebilirliği destekleme çabaları sayesinde görünümü negatiftan durağana revize ettik" denildi. S&P, Türkiye ekonomisinin 2024-2027 döneminde ortalama %3 büyüyeceğini tahmin ediyor.

S&P, not artırımı için enflasyonun düşürülmesi ve dış finansman baskılarının hafifletilmesi gerektiğini belirtti. Aşağı yönlü riskler arasında ise politika değişiklikleri ve jeopolitik riskler yer alıyor.

Kuruluş, Türkiye'nin mali görünümüne ilişkin değerlendirmesinde, 2024'te bütçe açığının GSYH'nin %5,4'üne ulaşacağını, ancak 2025'ten itibaren düşüşe geçerek 2027'de %3'e gerileyeceğini öngörüyor. S&P ayrıca, Türkiye'nin dış borç yükünün yüksek olduğunu ve bunun kırılganlık oluşturduğunu vurguladı. Ancak, son dönemde uygulanan politikaların bu kırılganlığı azaltmaya yönelik adımlar içerdiği belirtildi.

Yunanistan, giderek artan bir demografik sorunla karşı karşıya. Ülkede ölüm oranları doğum oranlarının iki katına ulaşarak endişe verici bir tablo ortaya koyuyor. Yunanistan İstatistik Kurumu'nun (ELSTAT) verilerine göre, 2023 yılında 76 bin 541 doğum gerçekleşirken, aynı yıl içerisindeki ölüm sayısı 148 bin 574 olarak kaydedildi. Bu durum, ülkenin nüfus yapısında ciddi bir dengesizliğe işaret ediyor.

Doğum oranlarındaki düşüş ve ölüm oranlarındaki artış, Yunanistan'da nüfusun yaşlanması sorununu da beraberinde getiriyor. Yaşlı nüfusun artması, sosyal güvenlik sistemleri üzerinde baskı oluştururken, genç nüfusun azalması ise iş gücü piyasasında sorunlara yol açabiliyor. Bu demografik değişim, ülkenin ekonomik ve sosyal yapısı üzerinde uzun vadeli etkiler yaratma potansiyeli taşıyor.

Yunanistan hükümeti, bu demografik sorunla başa çıkabilmek için çeşitli politikalar uygulamaya çalışıyor. Ailelere yönelik teşvikler, doğum oranlarını artırmaya yönelik projeler ve göçmen politikaları gibi çeşitli önlemler alınsa da, henüz istenilen sonuçlar elde edilebilmiş değil. Uzmanlar, demografik yapıyı iyileştirmek için daha kapsamlı ve uzun vadeli stratejilerin gerektiğini vurguluyor.

Bu durum sadece Yunanistan'a özgü değil. Avrupa'nın birçok ülkesi benzer demografik sorunlarla karşı karşıya. Düşük doğum oranları, artan yaşam süresi ve yaşlanan nüfus, birçok Avrupa ülkesi için ortak bir sorun teşkil ediyor. Bu nedenle, demografik değişimlerin etkilerini azaltmaya yönelik uluslararası işbirliği ve ortak politikalar büyük önem taşıyor.

İspanya'da ilginç bir olay yaşandı. Bir radyo istasyonunda yapay zeka (YZ) tarafından üretilen bir program, aylarca boyunca dinleyiciler tarafından fark edilmeden yayınlandı.

'Sonido de nadie' (Kimsenin Sesi) adlı program, Región 92.9 FM adlı yerel bir radyo istasyonunda yayınlandı. Programın yapımcısı olan DJ Doktor Sebastia, YZ'nin yeteneklerini sergilemek amacıyla bu projeyi başlattı.

DJ Doktor Sebastia, YZ'ye müzik seçimi, anons metinleri ve diğer yayın unsurları konusunda talimatlar verdi. YZ, bu talimatlar doğrultusunda programı otomatik olarak hazırladı ve yayınladı.

Programın aylarca boyunca fark edilmemesi, YZ'nin ses taklit yeteneğinin ve program oluşturma becerisinin ne kadar gelişmiş olduğunu gösteriyor. Dinleyiciler, programın içeriğinin ve sunumunun insan yapımı olduğundan şüphelenmedi.

Olayın ortaya çıkmasının ardından, radyo istasyonu yetkilileri programı yayından kaldırdı. Ancak, bu olay YZ'nin medya sektöründeki potansiyel etkileri hakkında önemli bir tartışma başlattı.

Tartışmalar:

• YZ'nin gazetecilik ve yayıncılık gibi alanlarda kullanımı etik mi?
• YZ tarafından üretilen içeriklerin telif hakları kime ait olacak?
• YZ'nin medya sektöründe istihdamı nasıl etkileyecek?

Bu ve benzeri sorular, YZ'nin medya sektöründeki rolü hakkında daha fazla düşünmemiz gerektiğini gösteriyor.

DJ Doktor Sebastia, YZ'nin potansiyelini göstermek istediğini ve bu projenin bir deney olduğunu belirtti. Ayrıca, YZ'nin insan yaratıcılığının yerini almaması gerektiğini vurguladı.

Eski ABD Başkanı Donald Trump, İran ile olası bir nükleer anlaşmaya ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Fox News'e verdiği bir mülakatta Trump, İran'ın nükleer silah elde etmesine asla izin vermeyeceğini vurgulayarak, müzakerelerde anlaşmaya varılamaması durumunda savaş seçeneğinin masada olduğunu belirtti.

Trump, görev süresi boyunca İran'a yönelik uyguladığı 'azami baskı' politikasına değinerek, bu politikanın Tahran'ı zayıflattığını ve müzakere masasına oturmaya zorladığını savundu. Mevcut Biden yönetiminin ise bu politikayı terk ederek İran'a yeniden tavizler verdiğini iddia etti.

Trump'ın açıklamalarından öne çıkanlar:

• İran'ın nükleer silah elde etmesine asla izin verilmeyecek.
• Anlaşmaya varılamazsa savaş seçeneği masada.
• Biden yönetimi İran'a taviz veriyor.
• 'Azami baskı' politikası İran'ı zayıflatmıştı.

Trump'ın bu açıklamaları, ABD-İran ilişkilerinin geleceği ve nükleer anlaşma müzakerelerinin seyri açısından kritik bir önem taşıyor. Müzakerelerin başarısızlıkla sonuçlanması halinde bölgede gerginliğin tırmanabileceği ve olası bir askeri çatışma riskinin artabileceği değerlendiriliyor.

Aydın'ın Efeler ilçesinde, yapımı devam eden çevre yolu inşaatında insan kemikleri bulundu. İzmir-Aydın otoyolu gişelerine yakın alanda, saat 16.00 sıralarında meydana gelen olay, iş makinesi operatörünün kazı sırasında kemiklere rastlamasıyla ortaya çıktı.

Durumun bildirilmesi üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Ekipler, bölgede güvenlik önlemi alarak inceleme başlattı. Yapılan ilk incelemede, kemiklerin uzun süre toprak altında kaldığı ve insana ait olduğu belirlendi. Kemiklerin bulunduğu alanda kazı çalışmaları genişletilerek, başka kemik veya buluntulara rastlanıp rastlanmayacağı araştırılıyor.

Olayla ilgili soruşturma başlatıldı. Kemiklerin kimlere ait olduğu ve ne zaman gömüldüğü gibi soruların yanıtlanması için çalışmalar sürüyor. Bulunan kemikler, detaylı inceleme için Adli Tıp Kurumu'na gönderilecek. Soruşturmanın, bölgenin tarihi ve demografik yapısı da göz önünde bulundurularak çok yönlü olarak yürütüldüğü belirtildi.

Olayın Detayları:

• Yer: Aydın, Efeler ilçesi, çevre yolu inşaatı
• Saat: 16.00 sıraları
• Bulunan: İnsan kemikleri
• İlgili Birimler: Polis ekipleri, Adli Tıp Kurumu

Çalışmaların tamamlanmasının ardından, konuyla ilgili daha fazla bilgi paylaşılması bekleniyor.

Fenerbahçe, Süper Lig'in 37. haftasında Gaziantep FK ile deplasmanda karşılaşacak. Karşılaşma, Kalyon Stadyumu'nda saat 21:00'de başlayacak.

Sarı-lacivertli ekipte sakatlıkları bulunan Serdar Aziz, Cengiz Ünder, İrfan Can Kahveci, Rade Krunic, Rodrigo Becao ve Mert Müldür kadroda yer almadı. Ayrıca, kart cezalısı Alexander Djiku da kadroda bulunmuyor.

Fenerbahçe'nin Gaziantep FK maçı kadrosu şu şekilde:

• Kaleci: Dominik Livakovic, İrfan Can Eğribayat.
• Defans: Bright Osayi-Samuel, Nazım Sangare, Yusuf Akçiçek, Jayden Oosterwolde, Ferdi Kadıoğlu, Leonardo Bonucci, Ahmet Necat Aydın.
• Orta Saha: İsmail Yüksek, Miha Zajc, Sebastian Szymanski, Fred, Mehmet Emre Bilgin.
• Forvet: Edin Dzeko, Dusan Tadic, Ryan Kent, Joshua King, Michy Batshuayi, Çağrı Fedai.

Fenerbahçe, bu maçtan galibiyetle ayrılarak şampiyonluk yarışında puan kaybı yaşamak istemiyor.

Süper Lig'in 38. haftasında Beşiktaş, Mersin'de Hatayspor'a konuk oldu. Maçı Beşiktaş 2-1 kazandı. Bu sonuçla Hatayspor küme düştü.

Maçın golleri:

• Beşiktaş: Semih Kılıçsoy (2)
• Hatayspor: Strandberg

İlk Yarı:

Karşılaşmanın ilk yarısı 1-1 eşitlikle sona erdi. Beşiktaş'ın golünü Semih Kılıçsoy kaydederken, Hatayspor'un golü Strandberg'den geldi.

İkinci Yarı:

İkinci yarıda Beşiktaş, Semih Kılıçsoy'un golüyle 2-1 öne geçti. Maçta başka gol olmadı ve Beşiktaş deplasmanda galip geldi.

Maçın Önemli Anları:

• Beşiktaş'ın genç yıldızı Semih Kılıçsoy, attığı 2 golle maçın yıldızı oldu.
• Hatayspor, aldığı bu mağlubiyetle Süper Lig'e veda etti.

Küme Düşen Takımlar:

Bu sonuçla Hatayspor, Süper Lig'den düşen takımlar arasına katıldı.