İstanbul'da meydana gelen olayda, para karşılığı fal bakmak suretiyle insanları dolandırdığı iddia edilen bir kişi hakkında dava açıldı. İstanbul 53. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davada sanık, suçlamaları reddetti. Ancak mahkeme, sanığın eylemlerini sabit görerek 3 ay hapis cezasına hükmetti.

İddianameye göre, sanık S.A., sosyal medya üzerinden fal baktığı ve bu hizmet karşılığında para aldığı gerekçesiyle suçlandı. Mağdurlardan biri, sanığın kendisine 'karmaşık sorunları çözebileceğini' söyleyerek para talep ettiğini, ancak vaat edilen hizmeti alamadığını belirtti. Diğer mağdurlar da benzer şekilde dolandırıldıklarını ifade ettiler.

Mahkeme sürecinde sanık S.A., üzerine atılı suçlamaları kabul etmedi ve suçsuz olduğunu savundu. Ancak mahkeme, toplanan deliller ve mağdur ifadeleri doğrultusunda sanığın eylemlerinin suç teşkil ettiğine kanaat getirdi. Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddeleri uyarınca sanığa 3 ay hapis cezası verildi.

Kararın gerekçesinde, sanığın fal bakma adı altında insanları maddi olarak zarara uğrattığı ve bu eylemin toplumda infial yarattığı belirtildi. Mahkeme, bu türden dolandırıcılık faaliyetlerinin önüne geçilmesi gerektiğine vurgu yaptı.

Sanık avukatı, kararı temyiz edeceklerini ve müvekkilinin masum olduğunu savunmaya devam edeceklerini bildirdi.

Rusya'da meydana gelen bir patlamada üst düzey bir generalin öldüğü bildirildi. Ukrayna basını, generalin kimliğini ve rütbesini paylaşırken, olayın detayları hakkında henüz resmi bir açıklama yapılmadı.

Ukrayna merkezli haber kaynaklarına göre, patlamada hayatını kaybeden kişinin Rus ordusunda görevli üst düzey bir general olduğu belirtiliyor. Ancak, Rus yetkililerden henüz bir doğrulama gelmedi. Olayın nerede ve nasıl meydana geldiğiyle ilgili de farklı iddialar ortaya atılıyor.

Patlamanın nedenleri ve sonuçları hakkında çeşitli spekülasyonlar yapılıyor. Bazı kaynaklar, olayın bir suikast sonucu gerçekleştiğini iddia ederken, bazıları ise bir kaza sonucu meydana geldiğini öne sürüyor. Rusya Savunma Bakanlığı'nın olayla ilgili soruşturma başlattığı ve kamuoyunu bilgilendireceği belirtiliyor.

Olayın, Rusya-Ukrayna savaşıyla bağlantılı olup olmadığı da merak konusu. Ukrayna basını, generalin savaşta önemli bir rol oynadığını ve hedef alınmış olabileceğini iddia ediyor. Ancak, bu iddiaların doğruluğu henüz teyit edilemedi.

Olayla ilgili gelişmeler yakından takip edilirken, Rus yetkililerden yapılacak resmi açıklamalar bekleniyor.

İstanbul'daki Kapalı Çarşı esnafının kendine özgü jargonunu konu alan bir proje, TÜBİTAK 4006 Bilim Fuarı'nda birinci oldu. Öğrenciler, Kapalı Çarşı'da yaygın olarak kullanılan ve dışarıdan anlaşılması güç olan kelime ve deyimleri derleyerek bir sözlük oluşturdu.

Proje, Kapalı Çarşı esnafının iletişimini kolaylaştıran ve aralarındaki dayanışmayı pekiştiren bu jargonu gelecek nesillere aktarmayı amaçlıyor. Sözlükte, 'çıtçıt'tan 'tombak'a, 'ayakçı'dan 'bohçacı'ya' kadar pek çok kelime ve deyimin anlamı yer alıyor. Bu kelimeler genellikle alım satım, esnaf ilişkileri ve günlük hayata dair çeşitli durumları ifade ediyor.

Öğrenciler, projeyi hazırlarken Kapalı Çarşı esnafıyla birebir görüşmeler yaparak kelime ve deyimlerin anlamlarını, kullanım alanlarını ve kökenlerini araştırdı. Bu süreçte, esnafın sözlü geleneğe dayalı iletişimini gözlemleme fırsatı buldular. Elde ettikleri bilgileri titizlikle derleyerek kapsamlı bir sözlük oluşturdular.

Proje, TÜBİTAK yetkilileri ve fuarı ziyaret edenler tarafından büyük ilgi gördü. Özellikle Kapalı Çarşı'nın kültürel mirasının korunmasına katkı sağlayan yönüyle takdir topladı. Öğrencilerin bu başarısı, hem okullarında hem de yerel medyada geniş yankı uyandırdı.

Bu proje, Kapalı Çarşı esnafının dilini ve kültürünü koruma altına alarak önemli bir arşiv oluştururken, aynı zamanda öğrencilerin araştırma, derleme ve kültürel miras bilincini geliştirme becerilerine katkı sağladı.

Yeni Zelanda ordusu mensupları, Çanakkale Gelibolu'da 1. Dünya Savaşı'nda hayatını kaybeden askerlerini anmak için bir tören düzenledi. Tören sırasında Yeni Zelandalı askerler, geleneksel Maori dansı olan Haka'yı sergiledi. Bu etkileyici gösteri, savaş alanında yitirilen canların anısına yapıldı.

Haka dansı, Yeni Zelanda kültüründe önemli bir yere sahip. Genellikle bir meydan okuma, kutlama veya saygı ifadesi olarak icra ediliyor. Gelibolu'daki törende sergilenen Haka, savaşta hayatını kaybeden Yeni Zelandalı askerlere duyulan derin saygıyı ve minneti ifade etti.

Tören, yerel halk ve turistler tarafından ilgiyle izlendi. Askerlerin performansı, duygusal anların yaşanmasına neden oldu. Haka dansının ritmi ve anlamı, izleyicileri derinden etkiledi.

Bu anlamlı tören, Türkiye ve Yeni Zelanda arasındaki tarihi bağları da güçlendirdi. Her yıl Gelibolu'da düzenlenen anma etkinlikleri, iki ülke arasındaki dostluğun sembolü haline geldi.

Yeni Zelandalı askerlerin Haka dansı, savaşın acı hatıralarını yaşatırken, aynı zamanda barış ve uzlaşma mesajı verdi.

Yozgat'ta yaşanan ilginç bir olayda, bir vatandaşın kümesindeki tavuklar, beklediği bir tilki tarafından yenildi. Edinilen bilgiye göre, olay Yozgat'ın merkeze bağlı bir köyünde meydana geldi. İsmi açıklanmayan vatandaş, bir süredir kümesindeki tavukların azaldığını fark etti. Durumu araştırmak için güvenlik kamerası yerleştiren vatandaş, kameraları incelediğinde ilginç bir görüntüyle karşılaştı.

Görüntülerde, bir tilkinin kümese girdiği ve tavukları yediği görüldü. Tilkinin rahat tavırları ve sanki kendisini beklermiş gibi kümese girmesi dikkat çekti. Vatandaş, tilkinin tavuklarını yediği anları şaşkınlıkla izledi. Olay, bölgede yaşayan diğer vatandaşlar tarafından da duyuldu ve büyük ilgi gördü.

Vatandaş, yaşadığı bu ilginç olayı sosyal medya hesabından paylaşarak, “Demek ki tilki bizdenmiş, gelip tavukları afiyetle yiyor” şeklinde yorum yaptı. Paylaşım kısa sürede çok sayıda beğeni ve yorum aldı. Bazı kullanıcılar, tilkinin aç kalmış olabileceğini belirtirken, bazıları ise vatandaşın kümese daha iyi güvenlik önlemleri alması gerektiğini ifade etti.

Olayla ilgili Tarım ve Orman Müdürlüğü yetkilileri de inceleme başlattı. Yetkililer, vatandaşlara yaban hayvanlarına karşı dikkatli olmaları konusunda uyarılarda bulundu. Ayrıca, yaban hayvanlarının yerleşim yerlerine inmesinin nedenleri arasında, doğal yaşam alanlarının daralması ve yiyecek bulmakta zorlanmaları olduğu belirtildi.

Vatandaşların bu tür durumlarla karşılaşması halinde, yetkililere haber vermeleri gerektiği vurgulandı. Yetkililer, yaban hayvanlarının insanlara veya evcil hayvanlara zarar verebileceği uyarısında bulundu.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Ankara'da bir basın toplantısı düzenleyerek gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Konuşmasının odak noktalarından biri, yaklaşan 1 Mayıs İşçi Bayramı oldu. Özel, 1 Mayıs'ın Taksim Meydanı'nda kutlanması gerektiğine vurgu yaparak, bu konuda yetkililere çağrıda bulundu.

Özel, 1 Mayıs'ın anlam ve önemine değinerek, işçi haklarının korunması ve geliştirilmesi gerektiğini belirtti. CHP olarak her zaman emekçilerin yanında olduklarını ve onların haklarını savunmaya devam edeceklerini ifade etti.

Özgür Özel'in gündemindeki bir diğer önemli konu ise Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ile ilgiliydi. Özdağ'ın açıklamalarına yanıt veren Özel, bu konudaki görüşlerini net bir şekilde ortaya koydu. İki lider arasındaki polemik, siyasi arenada dikkatle takip ediliyor.

Özel, konuşmasında ayrıca ülkenin ekonomik durumuna da değindi. Enflasyonun yükselişi ve hayat pahalılığının vatandaşları olumsuz etkilediğini belirten Özel, hükümetin bu konuda daha etkili adımlar atması gerektiğini söyledi. CHP olarak ekonomik sorunların çözümü için önerilerini sunmaya devam edeceklerini ifade etti.

Basın toplantısında gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Özgür Özel, yerel seçim sonuçlarını değerlendirdi ve CHP'nin başarısının arkasındaki nedenleri açıkladı. Ayrıca, CHP'nin önümüzdeki dönemdeki hedeflerini ve stratejilerini de paylaştı.

Kırmızı Gezegen (Red Planet), 2000 yapımı bilim kurgu filmidir. Film, Mars'ı kolonileştirme çabalarının başarısızlıkla sonuçlanması üzerine gönderilen bir ekibin yaşadıklarını konu almaktadır. İşte filmin konusu ve oyuncuları:

Filmin Konusu:

2050 yılında Dünya, aşırı nüfus ve kirlilik sorunlarıyla karşı karşıyadır. Yaşamı sürdürmek için Mars'ı kolonileştirme projesi başlatılır. Mars'a gönderilen robotlar, atmosferi insanlar için yaşanabilir hale getirmek amacıyla yosun üretmeye başlar. Ancak bir süre sonra yosun üretimi durur ve Dünya'dan bir ekip, sorunun nedenini araştırmak için Mars'a gönderilir.

Ekip, Mars yüzeyine iniş yaptıktan sonra beklenmedik sorunlarla karşılaşır. İlk olarak, iniş modülleri hasar görür ve Dünya ile iletişimleri kesilir. Daha sonra, Mars atmosferinde oksijen olmasına rağmen yosunların neden öldüğünü araştırmaya başlarlar. Araştırmalar sırasında, yosunları yiyerek beslenen ve evrimleşmiş böcek benzeri organizmalar keşfederler. Bu organizmalar, oksijen salgılayarak Mars atmosferini değiştirmiştir.

Ekip, Dünya'ya geri dönmek için bir çözüm bulmak zorundadır. Ancak bu süreçte, hayatta kalma mücadelesi vermek ve Mars'ın gizemlerini çözmek durumunda kalırlar.

Filmin Oyuncuları:

• Val Kilmer (Robby Gallagher)
• Carrie-Anne Moss (Cmdr. Kate Bowman)
• Tom Sizemore (Dr. Quinn Burchenal)
• Benjamin Bratt (Lt. Ted Santen)
• Simon Baker (Chip Pettengill)
• Peter Gallagher (Mission Director)

Kırmızı Gezegen, bilim kurgu ve gerilim unsurlarını bir araya getiren bir filmdir. Mars'ın kolonileştirilmesi ve hayatta kalma temaları üzerine odaklanırken, insanlığın doğa ile olan ilişkisini de sorgulamaktadır.

CHP İstanbul Milletvekili Zeynel Emre, Kanal İstanbul projesinin yaratacağı potansiyel tehlikelere dikkat çekerek, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki'nin yanıtlaması istemiyle yazılı soru önergesi sundu. Emre, projenin deprem ve tsunami riskini artıracağını vurgulayarak, olası bir İstanbul depreminde yaşanabilecek can ve mal kayıplarının sorumluluğunun kimde olacağını sordu.

Önergesinde, 1999 Marmara depremi sonrasında yapılan araştırmalara değinen Emre, Kanal İstanbul projesinin bölgedeki zemin yapısını bozarak deprem riskini artıracağını belirtti. Ayrıca, projenin Karadeniz ve Marmara Denizi arasındaki su dengesini değiştirecek olmasının, tsunami riskini tetikleyebileceği uyarısında bulundu. Zeynel Emre, bu durumun İstanbul için ciddi bir tehdit oluşturduğunu ifade etti.

Zeynel Emre, Bakan Özhaseki'ye şu soruları yöneltti:

• Kanal İstanbul projesinin İstanbul'un deprem ve tsunami riskine etkileri konusunda herhangi bir bilimsel çalışma yapılmış mıdır? Yapıldıysa, bu çalışmaların sonuçları nelerdir?
• Projenin hayata geçirilmesi durumunda, olası bir İstanbul depreminde yaşanabilecek can ve mal kayıplarının sorumluluğunu kim üstlenecektir?
• Kanal İstanbul'un Karadeniz ve Marmara Denizi arasındaki su dengesini bozarak tsunami riskini artıracağı iddiaları hakkında ne düşünüyorsunuz? Bu konuda hangi önlemler alınacaktır?
• Proje kapsamında yapılan ÇED raporları, deprem ve tsunami riskini ne ölçüde dikkate almıştır? Bu raporların kamuoyuyla paylaşılması düşünülüyor mu?

Emre, Kanal İstanbul projesinin İstanbul'un geleceği için ciddi bir tehdit oluşturduğunu ve bu konuda gerekli tüm önlemlerin alınması gerektiğini vurguladı.

İngiltere'de yapılan bir arkeolojik kazıda, gladyatörlerin aslanlarla savaştığına dair kanıtlar bulundu. Leicester Üniversitesi Arkeoloji Bölümü tarafından yürütülen kazılarda, Rutland bölgesindeki bir Roma villasında, 2. yüzyıla ait bir gladyatör dövüş arenasına ait olabilecek kalıntılara rastlandı. Bu kalıntılar arasında, vahşi hayvan kemikleri (aslan, ayı ve kurt gibi), silah parçaları ve dövüş sahnelerini gösteren seramikler yer alıyor.

Kazı başkanı Dr. Gorski, buluntuların, Roma İmparatorluğu'nun Britanya'daki varlığı sırasında, gladyatör dövüşlerinin sadece bir eğlence olmadığını, aynı zamanda güç ve otorite sembolü olduğunu gösterdiğini belirtiyor. Özellikle aslan kemiklerinin bulunması, gladyatörlerin vahşi hayvanlarla dövüştüğüne dair doğrudan bir kanıt sunuyor. Bu tür dövüşler, genellikle Roma arenalarında yapılırdı ve halk tarafından büyük ilgi görürdü.

Bulunan diğer eserler arasında, gladyatörlerin kullandığı kılıç ve mızrak parçaları, miğferler ve zırhlar da bulunuyor. Ayrıca, dövüş sahnelerini tasvir eden seramik parçaları, o dönemdeki insanların bu olaylara olan ilgisini ve dövüşlerin görsel olarak nasıl betimlendiğini ortaya koyuyor. Arkeologlar, bu buluntuların, Roma Britanyası'ndaki sosyal ve kültürel yaşam hakkında önemli bilgiler sağladığını vurguluyor.

Kazı çalışmaları devam ederken, bölgede daha fazla kanıt bulunması bekleniyor. Araştırmacılar, bu buluntular sayesinde, Roma dönemindeki gladyatör dövüşlerinin detaylarını ve bu dövüşlerin toplum üzerindeki etkilerini daha iyi anlamayı hedefliyor.