Yargıtay, bir davada güvenlik kamerası görüntülerinin izinsiz alınmasını suç sayarak emsal bir karara imza attı.

Yargıtay, güvenlik kamerası görüntülerinin izinsiz alınmasının özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu oluşturduğuna hükmederek emsal bir karara imza attı. Karara göre, bir iş yerinde çalışan personelin bilgisi ve rızası dışında güvenlik kamerası görüntülerinin kaydedilmesi ve bu kayıtların kullanılması hukuka aykırı kabul edildi.
Olay, bir iş yerinde çalışan personelin, işten ayrıldıktan sonra güvenlik kamerası görüntülerinin izinsiz olarak alındığını ve kullanıldığını fark etmesi üzerine yargıya taşındı. Yerel mahkeme, davayı reddetti. Ancak Yargıtay, yerel mahkemenin kararını bozarak, güvenlik kamerası görüntülerinin kişisel veri niteliğinde olduğuna ve izinsiz olarak alınmasının ve kullanılmasının özel hayatın gizliliğini ihlal ettiğine hükmetti.
Yargıtay kararında, Anayasa'nın 20. maddesinde düzenlenen özel hayatın gizliliği hakkının önemine vurgu yapıldı. Kararda, "Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz." ifadesi yer aldı. Ayrıca, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu'nun (KVKK) ilgili maddelerine de atıfta bulunularak, kişisel verilerin işlenmesi ve korunması konusundaki yasal düzenlemelere dikkat çekildi.
Bu karar, güvenlik kamerası kullanımı ve kişisel verilerin korunması konusunda önemli bir emsal teşkil ediyor. İşverenlerin ve güvenlik kamerası kullanan diğer kişi ve kurumların, güvenlik kamerası kullanım politikalarını ve uygulamalarını gözden geçirmesi ve yasal düzenlemelere uygun hale getirmesi gerekiyor. Özellikle, çalışanların ve diğer kişilerin güvenlik kamerası kullanımı hakkında bilgilendirilmesi ve rızalarının alınması büyük önem taşıyor.
Yargıtay'ın bu kararı, özel hayatın gizliliği hakkının korunması ve kişisel verilerin hukuka uygun şekilde işlenmesi açısından önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.