Oyuncu Peker Açıkalın'ın son görüntüsü, hayranlarını tedirgin etti. Bir süredir kameralardan uzak olan Açıkalın, elinde kanlı bir mendille görüntülendi. Bu fotoğraf, sosyal medyada geniş yankı uyandırdı ve hayranları tarafından büyük bir endişeyle karşılandı.

Peker Açıkalın'ın sağlık durumu hakkında henüz resmi bir açıklama yapılmadı. Ancak sosyal medyada dolaşan fotoğraf, sanatçının sevenlerini merak içinde bıraktı. Fotoğrafta Açıkalın'ın yüzünde bir yorgunluk ifadesi olduğu da gözlemlenirken, elindeki mendildeki kan lekesi dikkat çekti.

Sosyal medya kullanıcıları, Açıkalın'ın sağlık durumuyla ilgili endişelerini dile getirirken, bir an önce açıklama yapılması çağrısında bulundular. Birçok hayranı, sanatçıya geçmiş olsun dileklerini iletti.

Peker Açıkalın, Türk sinema ve televizyon dünyasının tanınmış isimlerinden biri. Özellikle komedi rolleriyle hafızalara kazınan Açıkalın, birçok başarılı projede yer aldı. Son dönemde ise sağlık sorunlarıyla mücadele ettiği biliniyor. Açıkalın'ın sevenleri, sanatçının en kısa sürede sağlığına kavuşmasını umut ediyor.

Gaziantep'te, hakkında 81 ayrı suç kaydı bulunan M.A., son işlediği motosiklet hırsızlığı suçundan yakalanarak tutuklandı. Şahinbey İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, Binevler Mahallesi'nde meydana gelen motosiklet hırsızlığı olayının ardından çalışma başlattı.

Hırsızlık olayının gerçekleştiği bölgedeki güvenlik kameralarını inceleyen ekipler, şüphelinin kimliğini M.A. olarak tespit etti. M.A.'nın adresini belirleyen polis, düzenlediği operasyonla şüpheliyi yakalayarak gözaltına aldı.

Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen M.A., çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi. Şüphelinin, hırsızlık, yaralama, tehdit ve uyuşturucu madde kullanımı gibi 81 ayrı suçtan kaydının bulunduğu öğrenildi.

Motosiklet hırsızlığı olayının ardından başlatılan soruşturma kapsamında, güvenlik kamerası görüntülerinin incelenmesiyle şüphelinin kimliği tespit edildi. Emniyet güçlerinin hızlı ve etkin çalışması sonucu yakalanan M.A., adli makamlarca cezalandırıldı.

Uyku sorunları yaşayan ve doğal çözümler arayanlar için bazı bitkisel uyku takviyeleri öneriliyor. Bu takviyeler, beyne 'rahatla' sinyali göndererek uykuya dalmayı kolaylaştırmayı amaçlıyor. Uzmanlar, bu takviyelerin içeriğindeki bazı bileşenlerin sinir sistemi üzerinde yatıştırıcı etkileri olduğunu belirtiyor.

Melisa otu: Melisa otunun uyku kalitesini artırdığı ve anksiyeteyi azalttığı belirtiliyor. İçeriğindeki rosmarinik asit sayesinde beyindeki GABA seviyelerini artırarak sakinleştirici etki gösterdiği düşünülüyor.

Papatya: Papatyanın da yaygın olarak bilinen sakinleştirici ve rahatlatıcı etkileri bulunuyor. İçeriğindeki apigenin adlı antioksidanın beyindeki belirli reseptörlere bağlanarak uykuya dalmayı kolaylaştırdığı ifade ediliyor.

Kedi otu (Valerian): Kedi otunun uyku bozuklukları ve anksiyete tedavisinde kullanıldığı belirtiliyor. GABA seviyelerini artırarak sinir sistemini yatıştırdığı ve uykuya dalma süresini kısalttığı düşünülüyor.

Lavanta: Lavantanın aromaterapi yoluyla veya takviye olarak kullanıldığında rahatlatıcı ve uykuya hazırlayıcı etkileri olduğu biliniyor. Lavanta yağının solunması veya lavanta içerikli takviyelerin alınması, uyku kalitesini artırabiliyor.

Magnesyum: Magnezyumun kas gevşetici ve sinir sistemi düzenleyici etkileri sayesinde uykuya dalmayı kolaylaştırdığı belirtiliyor. Magnezyum eksikliği olan bireylerde uyku sorunları daha sık görülebiliyor.

Uzmanlar, bu doğal takviyelerin genellikle güvenli olduğunu ancak herhangi bir takviye kullanmadan önce mutlaka bir doktora danışılması gerektiğini vurguluyor. Özellikle kronik rahatsızlıkları olanlar veya düzenli ilaç kullananlar için bu önemlidir. Ayrıca, takviyelerin tek başına yeterli olmayabileceği, sağlıklı bir uyku düzeni için düzenli egzersiz, dengeli beslenme ve stres yönetimi gibi faktörlere de dikkat edilmesi gerektiği belirtiliyor.

İstanbul'un kalbi olarak nitelendirilen Babıali'de, Beyazıt Meydanı'ndaki düzenleme çalışmalarıyla eş zamanlı olarak başlatılan restorasyon çalışmaları devam ediyor. Tarihi yapıların bulunduğu bölgede, cephe sağlıklaştırma ve yenileme işlemleri gerçekleştiriliyor.

Çalışmalar kapsamında, binaların dış cepheleri aslına uygun olarak restore ediliyor. Özellikle yıpranmış ve hasar görmüş kısımlar titizlikle onarılıyor. Restorasyon sürecinde, tarihi dokuya zarar vermemeye özen gösteriliyor ve geleneksel malzemeler kullanılıyor.

Babıali'deki restorasyon çalışmalarının tamamlanmasıyla, bölgenin tarihi ve kültürel mirasının korunması ve gelecek nesillere aktarılması hedefleniyor. Ayrıca, yenilenen cepheler sayesinde bölgenin estetik görünümü de iyileştirilecek.

Restorasyon çalışmalarının ne kadar süreceği ve hangi binaların kapsama alındığı gibi detaylar hakkında henüz net bir bilgi verilmedi.

Yeni araştırmalar, fiziksel aktivite zamanlamasının kalp sağlığı üzerinde önemli bir etkiye sahip olabileceğini gösteriyor. Avrupa Kardiyoloji Derneği'nin (ESC) Preventive Cardiology 2024 kongresinde sunulan bir araştırmaya göre, egzersizi günün belirli saatlerinde yapmak, kalp hastalığı riskini azaltmada daha etkili olabilir.

Araştırmacılar, Birleşik Krallık Biobank'ından alınan yaklaşık 87 bin kişinin verilerini analiz etti. Katılımcıların fiziksel aktivite düzeyleri, bir hafta boyunca bileklerine takılan bir ivmeölçer ile ölçüldü. Kalp ve damar hastalıkları riskini değerlendirmek için demografik, yaşam tarzı ve sağlık verileri de toplandı.

Altı yıllık takip süresi boyunca, 2 bin 911 kişide kalp ve damar hastalığı gelişti. Araştırmacılar, fiziksel aktivitenin zamanlamasına göre katılımcıları dört gruba ayırdı: sabah, öğlen, akşam ve gün içinde eşit dağılım. Analizler, özellikle akşam saatlerinde yapılan egzersizin, kalp hastalığı riskini azaltmada daha etkili olduğunu gösterdi.

Akşam egzersizi yapanların, diğer gruplara kıyasla kalp hastalığı riskinde yaklaşık yüzde 61'lik bir azalma görüldü. Sabah egzersizi yapanlarda ise bu oran yüzde 40 civarında kaldı. Araştırmacılar, bu durumun, akşam saatlerinde metabolizmanın daha aktif olması ve kan basıncının daha düşük olmasından kaynaklanabileceğini düşünüyor.

Ancak araştırmacılar, bu sonuçların sadece bir gözlemsel çalışma olduğunu ve kesin neden-sonuç ilişkisi kurmak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulduğunu belirtiyor. Bununla birlikte, mevcut bulgular, egzersiz zamanlamasının kalp sağlığı üzerindeki potansiyel etkilerini vurguluyor ve kişisel tercihler ile yaşam tarzına uygun egzersiz programları oluşturulmasının önemini gösteriyor.

Özetle, araştırma sonuçları, akşam egzersizinin kalp hastalığı riskini azaltmada daha etkili olabileceğini gösterse de, her bireyin kendi vücudunu dinleyerek ve bir uzmana danışarak en uygun egzersiz zamanını belirlemesi önemlidir.

Sepsis, vücudun bir enfeksiyona karşı gösterdiği aşırı tepki sonucu ortaya çıkan ve her yıl binlerce insanın hayatını tehdit eden ciddi bir sağlık sorunudur. Enfeksiyon genellikle bakteriyel kaynaklı olmakla birlikte, virüsler, mantarlar ve parazitler de sepsise neden olabilir. Sepsis, vücudun kendi doku ve organlarına zarar vermesine yol açarak organ yetmezliğine, şoka ve hatta ölüme kadar ilerleyebilir.

Sepsisin belirtileri genellikle yüksek ateş, titreme, hızlı nefes alma, kalp atışında hızlanma, bilinç bulanıklığı ve şiddetli ağrı veya rahatsızlık hissi şeklinde başlar. Ancak bu belirtiler, diğer enfeksiyon hastalıklarıyla da benzerlik gösterebileceği için sepsisi teşhis etmek zor olabilir. Erken teşhis ve tedavi, sepsisin ölümcül sonuçlarını önlemede kritik öneme sahiptir.

Sepsis, her yaş grubundan insanı etkileyebilir ancak özellikle bağışıklık sistemi zayıflamış kişiler, kronik hastalığı olanlar, bebekler ve yaşlılar daha yüksek risk altındadır. Hastanede yatan veya invaziv tıbbi cihazlara (örneğin kateter) sahip olan kişilerde de sepsis riski artar. Sepsisi önlemenin en etkili yollarından biri, enfeksiyon riskini azaltmaktır. Bu, hijyen kurallarına uymak, düzenli aşı olmak ve kronik hastalıkları kontrol altında tutmakla mümkündür.

Sepsis tedavisi genellikle yoğun bakım ünitesinde yapılır ve antibiyotikler, sıvı takviyesi ve organ fonksiyonlarını destekleyici tedavileri içerir. Tedavinin başarısı, sepsisin erken evrede teşhis edilmesine ve tedaviye başlanmasına bağlıdır. Sepsis farkındalığını artırmak, belirtileri tanımak ve hızlıca tıbbi yardım almak, hayat kurtarıcı olabilir. Unutulmamalıdır ki sepsis, zamanında müdahale edilmezse ölümcül sonuçlara yol açabilen ciddi bir sağlık sorunudur.

Sepsisten korunmak için alınabilecek önlemler şunlardır:

• El hijyenine dikkat etmek, elleri sık sık yıkamak
• Aşıları düzenli yaptırmak
• Kronik hastalıkları kontrol altında tutmak
• Enfeksiyon belirtileri gösteren kişilerden uzak durmak
• Yaraları temiz tutmak ve enfeksiyon kapmasını önlemek

Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, 14 Mayıs'ta yapılacak seçimlere üç gün kala adaylıktan çekildiğini duyurdu. İnce, bu kararını 'Memlekete hayırlı olsun' sözleriyle açıkladı.

İnce'nin adaylıktan çekilme kararı, seçimlere kısa bir süre kala siyasi arenada önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Son günlerde sosyal medyada ve bazı yayın organlarında İnce aleyhine çıkan iddialar ve eleştiriler, bu kararda etkili olmuş olabilir.

Muharrem İnce'nin açıklamalarından satır başları:

• 'Adaylıktan çekiliyorum. Bunu memleketim için yapıyorum.'
• 'Son 45 gündür memleketin en önemli sorununu çözmüşler gibi sadece Muharrem İnce'ye saldırıyorlar.'
• 'Bir kumpasla karşı karşıyayım.'
• 'Sahte dekontlar, sahte videolar... Bunların hepsi FETÖ taktiği.'

İnce, kendisine yönelik eleştirilere ve iddialara da yanıt vererek, bunların bir kumpas olduğunu ve FETÖ taktikleriyle yapıldığını savundu. Seçim sürecinde yaşadığı zorluklara dikkat çeken İnce, adaylıktan çekilme kararının memleketin hayrına olacağına inandığını ifade etti.

Bu gelişme, 14 Mayıs seçimleri öncesinde seçmen davranışlarını ve ittifak dengelerini etkileyebilir. İnce'nin çekilmesiyle birlikte, seçmenlerin diğer adaylara yönelmesi veya kararsız seçmen sayısında artış yaşanması olasıdır. Siyasi analistler, İnce'nin kararının seçim sonuçları üzerindeki etkilerini değerlendirmeye başladı.

Adaylıktan çekilme kararının ardından, Muharrem İnce'nin bundan sonraki siyasi kariyeri ve Memleket Partisi'nin geleceği de merak konusu olmaya devam ediyor.

Türkiye, 14 Mayıs 2023 Pazar günü Cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri için sandık başına gitti. Seçmenler, yerel saatle 08:00'den 17:00'ye kadar oylarını kullandı. Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından yapılan açıklamaya göre, oy verme işleminin tamamlanmasının ardından sandıklar açılmaya başlandı ve ilk sonuçlar gelmeye başladı.

Cumhurbaşkanlığı seçiminde Cumhur İttifakı'nın adayı Recep Tayyip Erdoğan ve Millet İttifakı'nın adayı Kemal Kılıçdaroğlu yarıştı. Seçimlerde ayrıca Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce ve ATA İttifakı'nın adayı Sinan Oğan da cumhurbaşkanı adayı olarak yer aldı. Ancak Muharrem İnce, seçimlere iki gün kala adaylıktan çekildiğini açıkladı.

Seçim sonuçları, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından resmi olarak açıklanacak. İlk sonuçların gelmeye başlamasıyla birlikte, partilerin genel merkezlerinde ve seçim bürolarında hareketlilik yaşanıyor. Seçim sonuçlarının Türkiye'nin siyasi geleceği üzerinde önemli etkileri olması bekleniyor.

Seçimlerde ayrıca 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi için de oy kullanıldı. Siyasi partiler, mecliste çoğunluğu elde etmek için yarıştı. Milletvekili seçim sonuçları da cumhurbaşkanlığı seçim sonuçları kadar merakla bekleniyor.

Oy sayım işlemleri devam ederken, YSK'nın seçim sonuçlarını açıklaması bekleniyor.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), politika faizini yüzde 50'de sabit tutma kararı aldı. Bu karar ve TCMB'nin enflasyon değerlendirmesi, ekonomistler tarafından çeşitli açılardan eleştirildi.

Enflasyon Beklentileri ve TCMB'nin Durumu: Ekonomistler, TCMB'nin enflasyonla mücadeledeki kararlılığını sorgularken, alınan kararların enflasyon hedefleriyle ne kadar uyumlu olduğu konusunda farklı görüşler belirtiyor. Bazı ekonomistler, TCMB'nin bağımsızlığına vurgu yaparak, siyasi baskılardan uzak bir şekilde hareket etmesi gerektiğini savunuyor.

Ekonomistlerin Değerlendirmeleri:

• Prof. Dr. Ali Hakan Kara: Enflasyonun düşüş eğilimine girmesi için sıkı para politikasının sürdürülmesi gerektiğini, ancak ortodoks politikalara dönüşün henüz tam olarak sağlanamadığını ifade etti.
• Uğur Gürses: TCMB'nin kredibilitesinin zedelendiğini ve politika faizinin enflasyonu düşürmede yetersiz kaldığını belirtti. Gürses, hükümetin maliye politikasında atacağı adımların önemine dikkat çekti.
• Dr. Can Selçuki: TCMB'nin enflasyon hedeflemesi rejiminden uzaklaştığını ve iletişim stratejisinin inandırıcı olmadığını savundu. Selçuki, enflasyon beklentilerinin kontrol altına alınmasının zorluğuna işaret etti.
• Prof. Dr. Cem Başlevent: Enflasyonun düşürülmesi için yapısal reformların gerekliliğini vurguladı ve maliye politikasının sıkılaştırılmasının önemini belirtti.

Genel Değerlendirme: Ekonomistlerin genel görüşü, TCMB'nin aldığı kararların ve uyguladığı politikaların enflasyonla mücadelede yeterli olmadığı yönünde. Özellikle maliye politikasındaki eksiklikler ve yapısal reformların yapılmaması, enflasyonun kalıcı olarak düşürülmesini zorlaştırıyor. TCMB'nin kredibilitesinin yeniden tesis edilmesi ve bağımsız bir şekilde hareket edebilmesi de kritik önem taşıyor.

Bu değerlendirmeler, TCMB'nin önümüzdeki dönemde daha kararlı ve koordineli adımlar atması gerektiğini gösteriyor. Aksi takdirde, enflasyonun yüksek seviyelerde seyretmeye devam etmesi ve ekonomik istikrarın sağlanamaması riski bulunuyor.