Oklahoma City Thunder (OKC), Utah Jazz'ı ağırladığı maçta, ilk yarıda sergilediği kötü performansın ardından 29 sayı geriye düşmesine rağmen, ikinci yarıdaki etkileyici oyunuyla 129-119 galip gelmeyi başardı. Bu sonuçla Thunder, NBA tarihinde 29 sayıdan geri gelerek maç kazanan takımlar arasına adını yazdırdı.

Maçın ilk yarısında Utah Jazz, özellikle hücumda yüksek bir yüzdeyle oynayarak farkı açtı. Ancak ikinci yarıda Thunder, savunmasını sertleştirerek ve hücumda daha organize olarak oyuna ağırlığını koydu. Özellikle Shai Gilgeous-Alexander'ın performansı, Thunder'ın geri dönüşünde önemli rol oynadı. Gilgeous-Alexander, 31 sayı, 5 ribaund ve 4 asist ile takımının en skorer oyuncusu oldu.

Thunder'da Jalen Williams 27 sayı ve Chet Holmgren 15 sayı ile galibiyete katkı sağladı. Utah Jazz cephesinde ise Lauri Markkanen'in 33 sayısı ve Collin Sexton'ın 22 sayısı mağlubiyeti engelleyemedi.

Maçın son çeyreğinde Thunder, rakibine karşı üstünlük kurarak farkı kapatmayı başardı. Özellikle hücumdaki isabetli şutları ve savunmadaki direnci sayesinde maçı lehine çevirdi. Bu galibiyetle Thunder, Batı Konferansı'ndaki iddiasını sürdürdü.

Bu tarihi geri dönüş, Thunder taraftarları tarafından büyük bir coşkuyla karşılandı. Takımın genç ve yetenekli oyuncularının performansı, gelecekteki başarılar için umut verdi.

İstanbul'dan Almanya'ya gitmek üzere olan Corendon Havayolları'na ait uçakta, bir yolcunun bomba şakası yapması üzerine olay yaşandı. Uçak, Sabiha Gökçen Havalimanı'ndan kalkış için hazırlanırken, ismi henüz belirlenemeyen yaşlı bir kadın yolcu, bomba taşıdığını iddia etti. Bu durum üzerine uçağın kaptan pilotu, durumu derhal yetkililere bildirdi.

İhbar üzerine harekete geçen Sabiha Gökçen Havalimanı polisi, uçağa gelerek yaşlı kadını gözaltına aldı. Uçakta bulunan diğer yolcular büyük bir panik yaşarken, güvenlik güçleri tarafından uçakta detaylı bir arama yapıldı. Yapılan aramada herhangi bir patlayıcı maddeye rastlanmadı.

Olayın ardından uçak, park pozisyonuna geri çekildi. Bomba ihbarında bulunan yaşlı kadın, ifadesi alınmak üzere emniyete götürüldü. Uçaktaki diğer yolcular ise yaşanan gecikme nedeniyle mağduriyet yaşadı. Yolcuların bir kısmı başka bir uçakla Almanya'ya gönderilirken, geri kalan yolcuların ise konaklama ihtiyaçları karşılandı.

Corendon Havayolları yetkilileri, olayla ilgili soruşturmanın devam ettiğini ve yolcuların güvenliğinin her zaman öncelikleri olduğunu belirtti. Yaşanan bu üzücü olay nedeniyle yolcularından özür dilediler.

Uçakta bomba paniği yaşanmasına neden olan yaşlı kadının neden böyle bir şaka yaptığı ise henüz bilinmiyor. Polis, olayla ilgili geniş çaplı bir soruşturma başlattı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın gündeme getirdiği Kanal İstanbul projesi, 10. sınıf coğrafya ders kitabında yer aldı. Proje, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) müfredatına dahil edilerek, öğrencilere 'Türkiye ekonomisine katkıları' başlığı altında anlatılıyor.

Söz konusu ders kitabında, Kanal İstanbul'un Türkiye ekonomisine sağlayacağı potansiyel faydalar üzerinde duruluyor. Projenin gerekçeleri, hedefleri ve beklenen sonuçları ders kitabı içeriğinde detaylı bir şekilde işleniyor.

Kitapta, Kanal İstanbul'un inşasıyla birlikte ortaya çıkacak yeni iş imkanları, lojistik avantajlar ve turizm gelirlerindeki artış gibi konulara değiniliyor. Ayrıca, projenin bölgedeki gayrimenkul değerlerini yükseltme potansiyeli ve uluslararası ticarette Türkiye'nin rolünü güçlendirme stratejileri de vurgulanıyor.

Ders kitabında projenin çevresel etkileri ile ilgili herhangi bir bilgi bulunmamaktadır.

Fatih Tekke, Sözcü'ye verdiği röportajda Türk futbolunda kendisine yapılan haksızlıklardan bahsetti. Kariyerinde yaşadığı zorluklara değinen Tekke, futbolculuk döneminde ve sonrasında karşılaştığı olumsuzlukları dile getirdi.

Tekke, teknik direktörlük kariyerine odaklanmak istediğini ve bu alanda başarılı olmak için çaba gösterdiğini vurguladı. Geçmişte yaşadığı deneyimlerin kendisine önemli dersler verdiğini ve gelecekte daha iyi bir teknik direktör olmak için bu tecrübelerden yararlanacağını ifade etti.

Röportajda, Türk futbolunun genel durumu ve genç oyuncuların yetiştirilmesi konularına da değinen Tekke, Türk futbolunun potansiyelinin yüksek olduğunu ancak doğru stratejilerle yönetilmesi gerektiğini belirtti. Genç oyunculara yatırım yapmanın ve onları doğru şekilde yönlendirmenin Türk futbolunun geleceği için kritik önem taşıdığını söyledi.

Fatih Tekke, Türk futbolunda daha adil ve şeffaf bir ortamın oluşması gerektiğini savunarak, yetenekli futbolcuların ve teknik adamların hak ettikleri değeri görmesi gerektiğini vurguladı. Kendisinin de bu yönde mücadele etmeye devam edeceğini belirtti.

Özellikle Trabzonspor'daki futbol kariyerine vurgu yapan Tekke, bordo mavili camiada yaşadığı başarıları ve taraftarlarla kurduğu bağı unutamadığını dile getirdi. Trabzonspor'un kendisi için her zaman özel bir yeri olduğunu ve bu kulübe her zaman destek olmaya devam edeceğini söyledi.

Son olarak, Türk futbolunun geleceğine umutla baktığını belirten Tekke, genç nesillerin futbolu daha ileriye taşıyacağına inandığını ifade etti.

Oyuncu Hande Erçel, Maldivler tatilinden yaptığı paylaşımlarla sosyal medyayı hareketlendirdi. Tatil fotoğraflarını Instagram hesabından paylaşan Erçel'in gönderileri kısa sürede binlerce beğeni ve yorum aldı.

Paylaşımlarda Erçel'in pozları ve tatil beldesinin güzelliği dikkat çekerken, takipçilerinin yorumlarında en çok merak edilen konu ise oyuncunun eski sevgilisi Kerem Bürsin oldu. Birçok kullanıcı, Erçel'in tatilde yalnız olup olmadığını ve Kerem Bürsin'in de aynı yerde bulunup bulunmadığını sordu.

Erçel'in Maldivler tatili, hayranları tarafından yakından takip ediliyor. Oyuncunun paylaşımlarına yapılan yorumlarda, Kerem Bürsin ile ilgili göndermeler ve barışma umutları sıkça dile getiriliyor. Ancak, Erçel'den bu konuda henüz bir açıklama gelmedi.

İşte Hande Erçel'in Maldivler tatilinden bazı paylaşımları:

• Deniz kenarında güneşlenirken çekilmiş bir fotoğraf
• Maldivler'in turkuaz sularında yüzerken bir video
• Akşam yemeği yerken çekilmiş bir fotoğraf

Hande Erçel'in Maldivler tatili ve sosyal medya paylaşımları magazin gündeminde konuşulmaya devam ediyor.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iştiraki Metro İstanbul'da çalışan işçiler, toplu iş sözleşmesi (TİS) görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine grev kararı aldı. Demiryol-İş Sendikası, Metro İstanbul A.Ş. ile yürütülen 14. Dönem Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinde uzlaşma sağlanamaması üzerine grev uygulama kararı aldıklarını duyurdu.

Sendika tarafından yapılan açıklamada, yasal sürecin tamamlanmasının ardından grev ilanının asıldığı belirtildi. Açıklamada, "Sendikamız Demiryol-İş Sendikası ile Metro İstanbul A.Ş. arasında yürütülen 14. Dönem Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine sendikamız grev uygulama kararı almıştır. Yasal sürecin tamamlanmasının ardından grev ilanımız asılmıştır" ifadelerine yer verildi.

Grev kararının alınma sebebi olarak, işveren ile sendika arasındaki ücret ve sosyal haklar konusunda yaşanan anlaşmazlıklar gösteriliyor. İşçiler, geçim şartlarının zorlaşması ve enflasyonun yükselmesi nedeniyle daha iyi ücret ve sosyal haklar talep ediyor. Sendika yetkilileri, işverenle yapılan görüşmelerde bu taleplerin karşılanmaması üzerine grev kararı almak zorunda kaldıklarını belirtiyorlar.

Metro İstanbul'da grev kararının uygulanması halinde, İstanbul'daki metro seferlerinde aksamalar yaşanması bekleniyor. Bu durum, özellikle toplu taşıma kullanan İstanbullular için ulaşım sorunlarına yol açabilir. Grevin ne zaman başlayacağı ve ne kadar süreceği ise henüz netlik kazanmadı. Tarafların önümüzdeki günlerde yeniden bir araya gelerek uzlaşma zemini araması bekleniyor.

Grev kararının alınması, İstanbul'daki toplu taşıma kullanıcıları arasında endişeye yol açarken, sendika ve işveren arasındaki görüşmelerin sonucu merakla bekleniyor. Grev kararının uygulanmaması için tarafların bir an önce uzlaşmaya varması ve işçilerin taleplerinin karşılanması gerekiyor.

Alman bilim insanlarının Türkiye'deki fay hatları üzerine yaptığı araştırmalar, fayların kilitli olmadığı ve sürüklenme hareketi sergilediği yönünde bulgular ortaya koydu. Bu durum, deprem riskinin değerlendirilmesinde farklı bir bakış açısı sunuyor. Özellikle Kuzey Anadolu Fay Hattı (KAF) ve Doğu Anadolu Fay Hattı (DAF) gibi önemli fay zonları incelendi.

Araştırmacılar, faylardaki hareketliliği daha iyi anlamak için GPS verileri, uydu görüntüleri ve saha çalışmaları gibi çeşitli yöntemler kullandı. Elde edilen veriler, fayların bazı bölümlerinde sürekli bir sürüklenme hareketinin olduğunu gösteriyor. Bu sürüklenme, fayın iki tarafındaki blokların yavaşça birbirine göre hareket etmesi anlamına geliyor.

Geleneksel deprem modelleri, fayların kilitlendiği ve gerilimin biriktiği, ardından aniden boşalarak depreme neden olduğu varsayımına dayanır. Ancak, sürüklenme hareketi gösteren faylarda, gerilim birikimi daha yavaş olabilir ve deprem riski farklı şekilde dağılabilir. Alman bilim insanlarının bu bulgusu, Türkiye'deki deprem tehlikesinin daha iyi anlaşılması ve daha doğru risk değerlendirmesi yapılması için önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Sürüklenmenin deprem oluşumunu nasıl etkilediği ve bu durumun deprem tahminlerine nasıl entegre edilebileceği konularında daha fazla araştırma yapılması gerekiyor.

Bu yeni bakış açısı, özellikle kentsel planlama ve yapısal tasarım gibi alanlarda dikkate alınması gereken önemli bilgiler sunuyor. Fayların sürüklenme özellikleri dikkate alınarak, deprem riskine karşı daha dayanıklı yapılar inşa edilebilir ve yerleşim yerleri daha güvenli hale getirilebilir.

Türkiye'de yaşayan ve felç geçiren bir kişi, beynine pıhtı atması sonucu Türkçe konuşma yeteneğini kaybederek yalnızca Danca konuşmaya başladı. Bu durum, tıp dünyasında nadir görülen bir vaka olarak kayda geçti.

Olay, felç geçiren hastanın yakınlarının durumu fark etmesiyle ortaya çıktı. Hastanın daha önce Danca bilgisi olmadığı belirtilirken, felç sonrası yaşadığı bu dil değişikliği şaşkınlık yarattı. Doktorlar, bu durumun beynin dil merkezlerinde meydana gelen hasar sonucu oluştuğunu düşünüyor.

Afazi olarak bilinen bu durum, beyin hasarı sonucu dil yeteneklerinin kaybı veya bozulması olarak tanımlanıyor. Ancak, hastanın hiç bilmediği bir dili konuşmaya başlaması, tıp literatüründe oldukça ender rastlanan bir durum. Uzmanlar, bu tür vakaların beynin farklı bölgeleri arasındaki karmaşık etkileşimlerden kaynaklanabileceğini belirtiyor.

Olayla ilgili detaylı araştırmalar devam ederken, hastanın tedavi süreci de sürüyor. Doktorlar, hastanın dil yeteneğini yeniden kazanması için çeşitli terapi yöntemleri uyguluyor. Bu vaka, beyin fonksiyonları ve dil arasındaki ilişkiyi daha iyi anlamak adına önemli bir örnek teşkil ediyor.

Vakanın Özeti:

• Türkiye'de yaşayan bir kişi felç geçirdi.
• Felç sonrası Türkçe konuşmayı unutup Danca konuşmaya başladı.
• Hastanın daha önce Danca bilgisi yoktu.
• Doktorlar, durumu afazi olarak değerlendiriyor.
• Tedavi süreci devam ediyor.

Hatay'ın Kırıkhan ilçesinde, Suriye uyruklu bir aileye ait evde çıkan ve 5 kardeşin hayatını kaybettiği yangınla ilgili hazırlanan iddianame tamamlandı. Kırıkhan Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma sonucunda, anne Fatma El Şeyh hakkında 'taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma' suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası talep edildi. Ancak, yangının çıkış nedeni ve annenin ihmali olup olmadığına dair bilirkişi raporları dikkate alınarak, ceza üst sınırının artırılması ve annenin 20 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.

İddianamede, yangının 12 Şubat 2024 tarihinde meydana geldiği ve olayda Suriye uyruklu Muhammed (1), Halit (3), Sena (6), Semire (9) ve Hülasa El Şeyh (11) isimli kardeşlerin hayatını kaybettiği belirtildi. Anne Fatma El Şeyh'in ifadesinde, çocukları uyuttuktan sonra ekmek almak için evden ayrıldığı ve döndüğünde yangını gördüğü ifade edildi.

Savcılık, yangının çıkış nedeninin belirlenmesi için elektrik tesisatı, soba ve ısıtıcılar üzerinde detaylı inceleme yapılmasını istedi. Bilirkişi raporunda, yangının elektrik kontağından kaynaklanmış olabileceği belirtildi. İddianamede, annenin çocukları yalnız bırakarak dikkatsiz ve özensiz davrandığı, bu nedenle yangında çocukların ölümüne neden olduğu vurgulandı. Annenin 'taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma' suçunu işlediği kanaatine varılarak, 20 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması talep edildi.

Olayın Özeti:

• Hatay'da bir evde çıkan yangında 5 kardeş hayatını kaybetti.
• Yangınla ilgili soruşturma tamamlandı ve iddianame düzenlendi.
• Anne hakkında 'taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma' suçundan 20 yıla kadar hapis istendi.
• Yangının elektrik kontağından kaynaklandığı düşünülüyor.
• Annenin çocukları yalnız bırakarak ihmali olduğu iddia ediliyor.