Lazio'nun golcüsü Ciro Immobile'nin, Roma derbisinde forma giyip giyemeyeceği henüz netlik kazanmadı. Sakatlığı sebebiyle bir süredir sahalardan uzak kalan Immobile'nin derbi maçında sahada olup olmayacağı merak konusu.

Tecrübeli golcünün durumu maç saatinde yapılacak son değerlendirme ile belli olacak. Teknik direktör Igor Tudor'un Immobile ile ilgili nihai kararını maç öncesinde vermesi bekleniyor. Immobile'nin oynamaması durumunda Lazio'nun hücum hattında farklı alternatifler değerlendirilecek.

Immobile'nin olası yokluğunda Lazio'nun hücum varyasyonları:

• Felipe Anderson'un forvet pozisyonunda görev alması
• Taty Castellanos'un ilk 11'de başlaması
• Her iki oyuncunun da birlikte sahada yer alması

Lazio teknik heyeti, Immobile'nin durumunu yakından takip ederken, oyuncunun riske edilip edilmeyeceği konusunda dikkatli bir değerlendirme yapacak. Derbi öncesinde Immobile'nin durumu, Lazio cephesinde en çok konuşulan konu olmaya devam ediyor.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan verilere göre, ekonomiye duyulan güven Nisan ayında belirgin bir düşüş gösterdi. Tüketici Güven Endeksi ve Reel Kesim Güven Endeksi'nde yaşanan gerilemeler, ekonomik beklentilerdeki olumsuz havayı yansıtıyor.

Tüketici Güven Endeksi:

• Mart ayında 77,1 olan tüketici güven endeksi, Nisan ayında 67,7'ye gerileyerek önemli bir düşüş kaydetti.
• Bu düşüş, tüketicilerin gelecekteki ekonomik duruma ilişkin karamsar beklentiler içinde olduğunu gösteriyor.

Reel Kesim Güven Endeksi (RKGE):

• Mart ayında 103,9 olan RKGE, Nisan ayında 102,3'e düştü.
• Endeksin 100'ün üzerinde olması genel olarak iyimser bir havayı işaret etse de, yaşanan düşüş reel sektörün geleceğe yönelik beklentilerinde bir miktar bozulma olduğunu gösteriyor.

Ekonomiye olan güvenin azalması, tüketim harcamalarından yatırım kararlarına kadar birçok ekonomik faaliyeti etkileyebilir. Uzmanlar, güven endekslerindeki bu düşüşün nedenlerini ve olası etkilerini yakından takip ediyor.

Fenerbahçe eski başkanı Aziz Yıldırım, mevcut başkan Ali Koç'un kendisi hakkındaki açıklamalarına yanıt verdi. Yıldırım, Koç'un alınganlık göstermesini normal karşıladığını ifade etti.

Yıldırım, Ali Koç'un açıklamalarına ilişkin olarak, “Ali Koç’un bu kadar alınganlık göstermesi normal. Biz de zamanında alınganlık gösteriyorduk. Ama bu polemiklere girmek istemiyorum” şeklinde konuştu. Yıldırım, polemiklere girmek istemediğini belirtse de, Koç'un sözlerine kayıtsız kalmadığını gösterdi.

Aziz Yıldırım'ın bu açıklamaları, Fenerbahçe camiasında ve spor kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. İki başkan arasındaki bu söz düellosu, önümüzdeki günlerde de gündemde kalmaya devam edecek gibi görünüyor.

Fenerbahçe başkanlığı döneminde de sık sık polemiklere giren Aziz Yıldırım'ın, Ali Koç'un açıklamalarına verdiği bu yanıt, geçmişteki üslubunu koruduğunu gösteriyor. Yıldırım'ın açıklamaları, Fenerbahçe'deki başkanlık yarışının ve rekabetin hala canlı olduğunu ortaya koyuyor.

29 Nisan 2024 itibarıyla Brent petrolün varil fiyatı yatay bir seyir izleyerek 88,16 dolar seviyesinde bulunmaktadır. Aynı gün, Batı Teksas türü (WTI) ham petrolün varili ise 83,85 dolardan işlem görmektedir. Petrol fiyatlarındaki bu durum, piyasaların dikkatle izlediği bir gelişme olarak öne çıkmaktadır.

Brent petrolün varil fiyatında görülen bu yatay seyirde, arz ve talep dengesi, jeopolitik riskler ve küresel ekonomik büyüme beklentileri gibi çeşitli faktörler etkili olmaktadır. Yatırımcılar ve analistler, petrol fiyatlarının gelecekteki yönünü belirlemek için bu faktörleri yakından takip etmektedir.

Petrol fiyatları, enerji piyasalarının yanı sıra, enflasyon, ulaşım maliyetleri ve genel ekonomik aktivite üzerinde de önemli bir etkiye sahiptir. Bu nedenle, petrol fiyatlarındaki değişimler, hem tüketiciler hem de işletmeler için yakından izlenmesi gereken bir gösterge olarak kabul edilmektedir.

Piyasa uzmanları, petrol fiyatlarındaki yatay seyrin devam edip etmeyeceği konusunda farklı görüşlere sahiptir. Bazıları, küresel talepteki artışın fiyatları yukarı yönlü destekleyebileceğini belirtirken, bazıları ise artan üretim ve stokların fiyatları baskı altında tutabileceğini ifade etmektedir. Bu nedenle, petrol piyasalarında önümüzdeki dönemde dalgalanmaların yaşanması olası görülmektedir.

Sonuç olarak, 29 Nisan 2024 itibarıyla petrol fiyatları yatay bir seyir izlemektedir ve piyasalar, fiyatların gelecekteki yönünü etkileyebilecek faktörleri dikkatle değerlendirmektedir. Petrol fiyatlarındaki gelişmeler, küresel ekonomi ve enerji piyasaları için önemli bir gösterge olarak takip edilmeye devam edecektir.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Basın Danışmanı Murat Ongun'un eşi Gözde Ongun'un banka hesabına konulan bloke işlemine ilişkin ifadesi kamuoyu ile paylaşıldı. MASAK raporu doğrultusunda uygulanan bloke kararı sonrası Gözde Ongun, savcılığa verdiği ifadede hesabına gelen paraların kaynağını detaylı bir şekilde açıkladı.

Gözde Ongun ifadesinde, hesabına gelen paraların büyük bir kısmının eşi Murat Ongun'dan geldiğini, bu paraların ev ihtiyaçları, faturalar ve çocuklarının okul masrafları gibi harcamalar için kullanıldığını belirtti. Ayrıca, annesinden ve babasından da zaman zaman destek aldığını, bu yardımların da hesaba yattığını ifade etti.

İfadesinde dikkat çeken bir diğer nokta ise, oğlunun bayram harçlığına dahi bloke konulmuş olmasıydı. Gözde Ongun, bu durumu üzüntüyle karşıladığını ve oğlunun küçük bir miktar olan bayram harçlığına dokunulmasının gereksiz olduğunu vurguladı.

Savcılık, Gözde Ongun'un ifadesini aldıktan sonra, MASAK raporunu ve diğer delilleri değerlendirmeye aldı. Bloke kararının kaldırılıp kaldırılmayacağına ilişkin henüz bir karar verilmedi. Olayla ilgili soruşturma devam ediyor.

İfadenin Önemli Kısımları:

• Hesaba konulan bloke işleminin MASAK raporu doğrultusunda gerçekleştiği
• Hesaba gelen paraların kaynağının büyük ölçüde eşi Murat Ongun'dan geldiği
• Paraların ev ihtiyaçları, faturalar ve çocukların okul masrafları için kullanıldığı
• Oğlunun bayram harçlığına dahi bloke konulmuş olduğu

Soruşturmanın devam ettiği ve gelişmelerin yakından takip edildiği belirtildi.

Deprem felaketinin ardından birçok kişi, deprem olmamasına rağmen sürekli sallanma hissi yaşadığını belirtiyor. Bu durum, uzmanlar tarafından 'hayalet deprem' algısı olarak adlandırılıyor. Bu algı, deprem travmasının bir sonucu olarak ortaya çıkabiliyor ve kişinin psikolojik durumuyla yakından ilişkili.

Hayalet Deprem Algısı Neden Olur?

• Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB): Deprem gibi travmatik olaylar, TSSB'ye yol açabilir. TSSB, kişinin olayı sürekli hatırlamasına, kabuslar görmesine ve tetikleyicilerden kaçınmasına neden olabilir. Sallanma hissi de bu tetikleyicilerden biri olabilir.
• Psikolojik Faktörler: Deprem korkusu, kaygı ve panik atak gibi psikolojik sorunlar da sallanma hissine yol açabilir. Kişi, sürekli deprem olacağı endişesi taşıdığı için vücudundaki en ufak bir hareketi bile deprem olarak algılayabilir.
• Fizyolojik Faktörler: Deprem sırasında vücutta salgılanan stres hormonları, kasların gerilmesine ve titremesine neden olabilir. Bu durum, deprem sonrasında da devam ederek sallanma hissi yaratabilir. Ayrıca, iç kulak problemleri veya denge sorunları da bu hissi tetikleyebilir.

Hayalet Deprem Algısıyla Nasıl Başa Çıkılır?

1. Profesyonel Yardım Almak: Eğer sallanma hissi günlük yaşamı olumsuz etkiliyorsa, bir psikolog veya psikiyatriste başvurmak önemlidir. Uzmanlar, TSSB veya diğer psikolojik sorunlar için uygun tedavi yöntemlerini uygulayabilir.
2. Rahatlama Teknikleri: Derin nefes egzersizleri, meditasyon ve yoga gibi rahatlama teknikleri, kaygı ve stresi azaltmaya yardımcı olabilir. Bu teknikler, vücuttaki gerginliği azaltarak sallanma hissini hafifletebilir.
3. Sosyal Destek: Aile ve arkadaşlarla konuşmak, duyguları paylaşmak ve destek almak, travma sonrası iyileşme sürecini hızlandırabilir. Depremzedeler için kurulan destek gruplarına katılmak da faydalı olabilir.
4. Bilinçli Farkındalık (Mindfulness): Anı yaşama odaklanmak ve bedensel duyumları fark etmek, gerçek olmayan sallanma hissini ayırt etmeye yardımcı olabilir. Mindfulness egzersizleri, kişinin zihinsel ve bedensel farkındalığını artırarak kaygıyı azaltabilir.

Uzman Görüşü: Psikologlar, hayalet deprem algısının geçici bir durum olduğunu ve genellikle zamanla azaldığını belirtiyor. Ancak, bu süreçte profesyonel yardım almak ve yukarıda belirtilen yöntemleri uygulamak, iyileşmeyi hızlandırabilir. Ayrıca, deprem bölgesinde yaşayanların yaşadığı travmayı anlamak ve onlara destek olmak, toplum olarak yapabileceğimiz en önemli şeylerden biridir.

Prof. Dr. Şükrü Ersoy, deprem öncesinde yaşanan ve 5 dakikadan fazla süren ilginç bir doğa olayını değerlendirdi. Ersoy, bu tür olayların aktif fay zonlarında gözlemlenebileceğini ifade etti.

Ersoy'un açıklamalarına göre, deprem öncesinde bazı bölgelerde görülen ışık huzmeleri ve atmosferik olaylar, yer kabuğundaki hareketlenmelerle ilişkili olabilir. Bu tür durumlar, fay hatlarının gerilmesi ve enerji birikimi sırasında meydana gelebiliyor. Ancak, bu tür olayların her zaman deprem habercisi olmadığını da belirtmek gerekiyor.

Aktif fay zonları, yer kabuğunun sürekli hareket halinde olduğu ve deprem riskinin yüksek olduğu bölgelerdir. Bu bölgelerde, yer altındaki kayaların birbirine sürtünmesi ve sıkışması sonucu enerji birikimi yaşanır. Bu enerji, zamanla kırılmalara ve depremlere neden olabilir.

Prof. Dr. Ersoy, vatandaşları bu tür olaylar karşısında dikkatli olmaya çağırırken, panik yapmamak ve yetkililerin açıklamalarını takip etmek gerektiğini vurguladı. Ayrıca, deprem hazırlıklarının önemine de dikkat çekerek, her ailenin bir afet planı olması ve gerekli önlemleri alması gerektiğini söyledi.

Özetle, deprem öncesinde görülen olağandışı doğa olayları, aktif fay zonlarının bir özelliği olabilir. Ancak, bu tür olayların her zaman deprem anlamına gelmediği unutulmamalıdır. Vatandaşların bu konuda bilinçli olması ve yetkililerin uyarılarını dikkate alması önemlidir.

Spor Arena Futbol Konseyi'nde Galatasaray'ın son haftalardaki performansı ve bu performansın sezon başında sergilenmesi halinde Avrupa kupalarında nasıl bir etki yaratabileceği tartışıldı. Uğur Meleke, Mehmet Arslan ve Ali Gültiken'in yorumlarıyla Galatasaray'ın yükselişi masaya yatırıldı.

Uğur Meleke, Galatasaray'ın sezon başındaki kadro uyumsuzluğuna dikkat çekerek, o dönemde yapılan eleştirilerin haklı olduğunu belirtti. Ancak, takımın son haftalardaki performansının takdire şayan olduğunu ve özellikle Ziyech, Mertens ve Torreira gibi oyuncuların katkısıyla seviye atladığını vurguladı. Meleke, Galatasaray'ın bu form grafiğini sezon başında yakalaması halinde Avrupa'da daha başarılı olabileceğini ifade etti.

Mehmet Arslan, Galatasaray'ın hücum hattındaki etkinliğine değinerek, Icardi'nin performansının takım için ne kadar önemli olduğunu vurguladı. Ayrıca, orta saha ve savunma hattındaki oyuncuların da uyum içinde oynamasının Galatasaray'ın başarısında büyük rol oynadığını belirtti. Arslan, takımın mental olarak da daha güçlü olduğunu ve bu durumun sahaya yansıdığını söyledi.

Ali Gültiken, Galatasaray'ın teknik direktörü Okan Buruk'un takıma olan katkısını değerlendirdi. Buruk'un oyuncu değişiklikleri ve taktiksel hamlelerinin takımın performansını olumlu yönde etkilediğini söyledi. Ayrıca, genç oyuncuların da takıma entegre olmasının Galatasaray'ın geleceği için umut verici olduğunu ifade etti. Gültiken, Galatasaray'ın bu çıkışını sürdürmesi halinde şampiyonluk yarışında iddialı bir konuma gelebileceğini belirtti.

Sonuç olarak, Futbol Konseyi'nde Galatasaray'ın yükselen performansı ve Avrupa potansiyeli detaylı bir şekilde analiz edildi. Takımın kadro kalitesi, teknik direktörün başarısı ve oyuncuların uyumu vurgulanarak, Galatasaray'ın geleceği hakkında olumlu görüşler dile getirildi.

Ahmet Hakan, 1 Mayıs İşçi Bayramı'nda Taksim Meydanı'nın kutlamalara kapalı olmasının nedenlerini sorguluyor. Yazar, Taksim'in sembolik önemine rağmen, güvenlik gerekçesiyle yıllardır kutlamalara izin verilmediğini belirtiyor.

Hakan, 1 Mayıs'ın Taksim'de kutlanması konusunda yaşanan tartışmaları ve farklı görüşleri ele alıyor. Taksim'in işçi sınıfı için taşıdığı anlamın önemine vurgu yaparken, güvenlik kaygılarının da göz ardı edilemeyeceğini ifade ediyor.

Yazar, Taksim'e alternatif olarak gösterilen Maltepe ve Yenikapı gibi miting alanlarının da işçi bayramı ruhunu yansıtmadığını savunuyor. Bu alanların, Taksim'in yerini tutamayacağını ve işçilerin taleplerini duyurabileceği uygun bir platform sunmadığını belirtiyor.

Ahmet Hakan, 1 Mayıs'ın anlamına uygun bir şekilde kutlanabilmesi için diyalog ve uzlaşı çağrısında bulunuyor. İşçi örgütlerinin ve yetkililerin bir araya gelerek, güvenliği sağlayan ve işçilerin taleplerini özgürce dile getirebileceği bir çözüm bulunması gerektiğini vurguluyor.

Son olarak, yazar, 1 Mayıs'ın sadece bir tatil günü olarak görülmemesi, işçi haklarının ve taleplerinin gündeme getirildiği bir gün olarak değerlendirilmesi gerektiğini ifade ediyor.