Fenerbahçe, Trendyol Süper Lig'in 35. haftasında sahasında Tümosan Konyaspor ile 0-0 berabere kaldığı maçın ardından hakem kararlarına sert tepki gösterdi. Kulüp, resmi internet sitesi üzerinden bir açıklama yayınlayarak, maçın hakem yönetimine ve VAR kararlarına dikkat çekti.

Açıklamada, 'Tüm Türkiye'nin gözü önünde cereyan eden' olaylara vurgu yapılarak, hakem hatalarının maçın sonucuna doğrudan etki ettiği belirtildi. Fenerbahçe, özellikle verilmeyen penaltı kararları ve tartışmalı pozisyonlar üzerinden hakemlerin performansını eleştirdi.

Kulüp, hakem kararlarının adaletli ve tutarlı olması gerektiğinin altını çizerek, bu tür hataların Türk futboluna zarar verdiğini savundu. Açıklamada, 'Hakem hatalarının kasıtlı olup olmadığı' sorgulanırken, bu tür olayların tekrarlanmaması için gerekli önlemlerin alınması talep edildi.

Fenerbahçe'nin açıklaması, sosyal medyada da geniş yankı buldu. Taraftarlar, hakem kararlarına tepki göstererek kulübe destek mesajları yayınladı. Bazı spor yorumcuları da hakem yönetimini eleştirirken, bazıları ise kararların tartışmalı olduğunu belirtti.

Kulüp, önümüzdeki günlerde hakem kararlarıyla ilgili daha detaylı bir değerlendirme yapacağını ve gerekli mercilere başvuracağını duyurdu.

Tatil sezonunun yaklaşmasıyla birlikte rezervasyon dolandırıcılığı vakalarında artış yaşanması üzerine uzmanlar, vatandaşları dikkatli olmaları konusunda uyardı. Özellikle sahte web siteleri ve sosyal medya hesapları üzerinden yapılan dolandırıcılıkların arttığı belirtildi.

Tüketici Başvuru Merkezi (TBM) Onursal Başkanı Aydın Ağaoğlu, tatil planı yapan vatandaşların mağdur olmaması için dikkat etmeleri gereken hususları sıraladı. Ağaoğlu, “Vatandaşlarımızın, tanınmış tur operatörlerinin ve otellerin web sitelerinin birebir kopyası olan sahte sitelere karşı dikkatli olmaları gerekiyor” dedi.

Ağaoğlu, dolandırıcıların genellikle sosyal medya platformlarında ve arama motorlarında sahte reklamlar yayınladığını ve bu reklamlar aracılığıyla vatandaşları sahte web sitelerine yönlendirdiğini ifade etti. Bu sitelerde, gerçek otel ve tur fiyatlarının çok altında cazip teklifler sunulduğunu ve tüketicilerin kredi kartı bilgilerini ele geçirmeye çalıştıklarını belirtti.

Vatandaşların dolandırıcılıktan korunmak için şu önlemleri almaları gerektiği vurgulandı:

• Web sitesinin güvenilirliğini kontrol edin: Özellikle HTTPS protokolünün ve SSL sertifikasının olup olmadığını kontrol edin.
• Şirket bilgilerini doğrulayın: Web sitesinde yer alan şirket bilgilerini (adres, telefon numarası, vergi numarası) teyit edin.
• Yorumları ve şikayetleri okuyun: Otel veya tur şirketi hakkında yapılan yorumları ve şikayetleri inceleyin.
• Ödeme yapmadan önce araştırma yapın: Özellikle bilinmeyen veya şüpheli sitelerden rezervasyon yapmaktan kaçının.
• Kredi kartı bilgilerinizi koruyun: Güvenliğinden emin olmadığınız web sitelerinde kredi kartı bilgilerinizi girmeyin.
• Alternatif ödeme yöntemlerini değerlendirin: Mümkünse, havale veya EFT gibi alternatif ödeme yöntemlerini tercih edin.

Ağaoğlu, dolandırıcılık mağduru olan vatandaşların derhal bankalarına başvurarak kredi kartlarını iptal ettirmeleri ve savcılığa suç duyurusunda bulunmaları gerektiğini de sözlerine ekledi.

Marmara Denizi'nde 1999 yılında meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki depremin, sanılandan daha büyük etkilere yol açtığı ortaya çıktı. Depremin, İstanbul Boğazı'na kadar ulaşan bir tsunamiye neden olduğu belirlendi.

Prof. Dr. Haluk Özener, 1999 depreminin ardından yapılan çalışmaların sonuçlarını değerlendirdi. Özener'in açıklamalarına göre, deprem sonucu oluşan tsunami dalgaları, kıyı bölgelerinde su seviyesinin yükselmesine ve çeşitli hasarlara yol açtı.

Özener, tsunami etkilerinin özellikle İstanbul Boğazı'nda belirgin şekilde gözlemlendiğini ifade etti. Boğazdaki su seviyesi değişimlerinin, depremin yarattığı tsunami dalgalarının etkisiyle oluştuğu belirtildi.

Araştırmalar, depremin merkez üssüne yakın olan bölgelerde tsunami etkilerinin daha şiddetli olduğunu gösteriyor. Kıyı şeridindeki yerleşim yerlerinde, deniz suyunun yükselmesi sonucu bazı binalar ve altyapı zarar gördü.

1999 depremi, Türkiye'nin deprem gerçeğiyle yüzleşmesine neden olmuş ve depremle ilgili farkındalığın artmasına katkı sağlamıştı. Depremin ardından, yapı güvenliği ve deprem önlemleri konularında önemli adımlar atıldı. Ancak, uzmanlar, Türkiye'nin deprem riski taşıyan bir bölgede bulunduğunu ve sürekli olarak hazırlıklı olunması gerektiğini vurguluyor.

Prof. Dr. Özener, benzer büyüklükteki bir depremin gelecekte de yaşanabileceğine dikkat çekerek, kıyı bölgelerindeki yerleşim yerlerinin tsunami riskine karşı daha iyi korunması gerektiğini belirtti. Bu amaçla, erken uyarı sistemlerinin geliştirilmesi ve kıyı bölgelerindeki yapıların güçlendirilmesi gibi önlemlerin alınması gerektiği ifade edildi.

Türkiye'de erkeklerin evlendikten sonra eşlerinin soyadını alabilmesinin önü açıldı. Bu düzenleme ile erkekler de kadınlar gibi evlendikten sonra hem kendi soyadlarını hem de eşlerinin soyadını birlikte kullanabilecekler. Bu durum, uzun süredir tartışılan bir konuydu ve yapılan yasal düzenlemelerle mümkün hale geldi.

Anayasa Mahkemesi'nin İptal Kararı: Anayasa Mahkemesi, daha önce erkeklerin evlendikten sonra yalnızca eşlerinin soyadını alabilmesini veya mevcut soyadlarının önüne ekleyebilmesini öngören düzenlemeyi iptal etmişti. Bu karar, eşitlik ilkesine aykırı bulunmuş ve erkeklere de kadınlar gibi çift soyadı kullanabilme hakkı tanınmasının gerekliliğini ortaya koymuştu.

Yasal Düzenlemenin Detayları: Yapılan yeni düzenleme ile erkekler, evlendikten sonra nüfus müdürlüklerine başvurarak eşlerinin soyadını kendi soyadlarının yanına ekletebilecekler. Bu işlem için herhangi bir mahkeme kararına gerek duyulmayacak. Düzenleme, hem yeni evlenen çiftleri hem de daha önce evlenmiş olan ve çift soyadı kullanmak isteyen erkekleri kapsıyor.

Başvuru Süreci: Çift soyadı almak isteyen erkekler, evlendikten sonra en yakın nüfus müdürlüğüne başvurarak gerekli işlemleri başlatabilirler. Başvuru sırasında evlilik cüzdanı ve kimlik gibi belgelerin ibraz edilmesi gerekiyor. Nüfus müdürlüğü, başvuruyu değerlendirdikten sonra çift soyadı kullanımını onaylayacak ve gerekli kayıtları güncelleyecektir.

Uygulamadaki Önemli Noktalar:

• Erkekler, eşlerinin soyadını kendi soyadlarının önüne veya arkasına ekleyebilirler.
• Çift soyadı kullanımı, erkeğin kendi soyadını tamamen bırakması anlamına gelmiyor.
• Bu düzenleme, yalnızca evli erkekler için geçerli olup, boşanma durumunda çift soyadı kullanımı sona erebilir.

Eskişehirspor, TFF 3. Lig 1. Grup'ta oynadığı son maçta kendi seyirci rekorunu kırdı.

Eskişehir Yeni Stadyumu'nda oynanan karşılaşmada tribünler tamamen doldu. Maçı izlemeye gelen 24 bin 411 seyirci, bu sezon 3. Lig'de bir rekor olarak kayıtlara geçti.

Eskişehirspor taraftarı, takımına büyük bir destek vererek önemli bir motivasyon kaynağı oldu. Karşılaşma öncesinde ve sırasında coşkulu tezahüratlarla takımlarını desteklediler. Bu destek, oyuncuların performansını olumlu yönde etkiledi.

Eskişehirspor Kulübü, taraftarının bu yoğun ilgisine teşekkürlerini sunarak, sosyal medya hesaplarından bir mesaj yayınladı. Mesajda, "Bu muhteşem destek için tüm taraftarlarımıza sonsuz teşekkürler! Birlikte daha nice başarılara ulaşacağız." ifadelerine yer verildi.

Maç sonucu ve diğer detaylar hakkında bilgi bulunmamaktadır, haber yalnızca seyirci rekorunu ele almaktadır.

Eskişehirspor'un bu başarısı, kulübün ve şehrin futbol camiasında büyük bir sevinçle karşılandı. Taraftarlar, takımın gelecekteki maçlarında da aynı desteği vermeye devam edeceklerini belirttiler.

Ayşe Kaya, hiç tanımadığı babasıyla 27 yıl sonra telefonda tanışmasının hikayesini paylaştı. Annesi ve babasının ayrılmasından sonra babasıyla hiç görüşmeyen Kaya, babasının kim olduğunu dahi bilmeden büyüdü.

Bir gün, hiç tanımadığı bir numaradan gelen bir telefonla hayatı değişti. Telefondaki kişi, babası olduğunu söyledi. İlk başta şaşkınlık yaşayan Kaya, daha sonra babasıyla konuşmaya başladı. Babası, ona hayat hikayesini anlattı, geçmişte yaşadıklarını paylaştı.

Ayşe Kaya, babasıyla telefonda tanışmasının hayatında yeni bir sayfa açtığını belirtiyor. Babasıyla kurduğu bağın, hayatına anlam kattığını ifade ediyor. Kaya, "Öncesinde kim olduğunu bilmiyordum ama şimdi babamla telefonda tanıştığım için çok mutluyum," diyor.

Ayşe Kaya'nın açıklamalarından önemli noktalar:

• Annesi ve babası ayrıldıktan sonra babasını hiç tanımadı.
• 27 yıl sonra hiç tanımadığı bir numaradan gelen telefonla babasıyla tanıştı.
• Babası ona hayat hikayesini anlattı.
• Babasıyla kurduğu bağ, hayatına anlam kattı.

Ayşe Kaya, babasıyla tanışmasının ardından hayatında yaşadığı değişimi ve duygusal deneyimlerini dile getirdi. Bu hikaye, uzun yıllar sonra gerçekleşen bir aile buluşmasının duygusal derinliğini ve insan ilişkilerinin karmaşıklığını gözler önüne seriyor.

Ünlü oyuncu Fulden Akyürek, bir dönem televizyon ekranlarında fırtınalar estirdikten sonra şöhretin karmaşasından uzaklaşarak sakin bir yaşam tarzını benimsemiştir. 2015 yılında ekranlara veda eden Akyürek, hayatının aşkını Endonezya'da bulmuştur.

Doğal Yaşama Dönüş ve Yeni Aşk: Şöhretin getirdiği yoğunluktan ve stresten uzaklaşmak isteyen Akyürek, uzun yıllardır Bali'de yaşamını sürdürmektedir. Burada tanıştığı ve evlendiği eşiyle birlikte doğal bir yaşam sürmektedir. Akyürek, Bali'nin doğal güzellikleri içinde yoga ve meditasyon yaparak huzurlu bir hayat sürdürmektedir.

Oyunculuk Kariyerine Veda: Fulden Akyürek, oyunculuk kariyerine nokta koyduktan sonra tamamen farklı bir yöne evrilmiştir. Şöhretin cazibesine kapılmak yerine, iç huzurunu ve mutluluğunu ön planda tutarak doğal yaşama yönelmiştir.

Sosyal Medyadan Paylaşımlar: Akyürek, sosyal medya hesaplarından Bali'deki yaşamına dair kesitler paylaşmaktadır. Doğayla iç içe olduğu, yoga yaptığı ve eşiyle birlikte geçirdiği mutlu anları takipçileriyle paylaşan Akyürek, doğal yaşamın güzelliklerini gözler önüne sermektedir.

Gelecek Planları: Fulden Akyürek'in gelecekte Türkiye'ye dönüp dönmeyeceği veya farklı projelerde yer alıp almayacağı henüz bilinmemektedir. Ancak şu an için Bali'deki huzurlu yaşamından son derece memnun olduğu anlaşılmaktadır.

Şarkıcı Derya Uluğ, sosyal medya hesabından yaptığı bir paylaşımla Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'e göndermede bulundu. Uluğ, Şimşek'in bir fotoğrafını alıntılayarak, "Mehmet Şimşek'in pantolonu bizim evde" şeklinde esprili bir yorum yaptı.

Uluğ'un bu paylaşımı, sosyal medyada kısa sürede yayıldı ve çok sayıda beğeni ve yorum aldı. Kullanıcılar, Uluğ'un esprisine katılarak çeşitli yorumlarda bulundular. Bazı kullanıcılar, Şimşek'in kıyafet tercihini eleştirirken, bazıları ise Uluğ'un mizah anlayışını takdir etti.

Derya Uluğ, daha önce de sosyal medya paylaşımlarıyla gündeme gelmişti. Ünlü şarkıcı, özellikle esprili ve samimi üslubuyla takipçilerinin beğenisini kazanıyor.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in söz konusu fotoğrafı, katıldığı bir toplantı sırasında çekilmişti. Şimşek'in kıyafeti, bazı sosyal medya kullanıcıları tarafından eleştirilmişti.

Derya Uluğ'un bu paylaşımı, sosyal medyada gündem olmaya devam ediyor.

Ünlü bir oyuncunun geçmiş ilişkilerinde sergilediği tavırlar ve şu anki ilişkisinde yaşadığı endişeler magazin gündemine bomba gibi düştü. Geçmişte birçok aşk yaşayan ve bu ilişkilerini ani kararlarla sonlandıran oyuncu, şimdi genç sevgilisini kaybetme korkusuyla karşı karşıya.

İddialara göre, geçmişte birlikte olduğu kişileri hiç tereddüt etmeden terk eden ve arkasına bile bakmayan oyuncu, şimdiki ilişkisinde bambaşka bir tutum sergiliyor. Genç sevgilisine sürekli olarak kendisini terk etmemesi için yalvaran oyuncunun bu halleri, yakın çevresini şaşırtıyor.

Oyuncunun bu değişiminin altında yatan nedenler merak konusu olurken, bazı kaynaklar yaş farkının bu endişeyi tetiklediğini öne sürüyor. Oyuncunun genç sevgilisinin kendisini terk edip daha yaşına uygun birini bulmasından korktuğu iddia ediliyor.

Oyuncunun bu çaresiz halleri, geçmişte terk ettiği sevgililerinin yaşadığı acıları hatırlatırken, bazı kesimler tarafından da 'karma' olarak yorumlanıyor. Oyuncunun bu ilişkisinin ne kadar süreceği ise merak konusu olmaya devam ediyor.

İlişkinin detayları ve oyuncunun açıklamaları merakla bekleniyor.