Unilever, Algida markası altında bilinen dondurma işini satma kararı aldı. Bu karar, şirketin küresel stratejisi ve karlılık hedefleri doğrultusunda atılmış bir adım olarak değerlendiriliyor.

Satışın Nedenleri: Unilever'in, dondurma sektöründeki rekabet koşulları ve değişen tüketici tercihleri nedeniyle böyle bir karar aldığı belirtiliyor. Şirket, daha karlı ve sürdürülebilir iş alanlarına odaklanmayı hedefliyor.

Magnum'un Durumu: Algida'nın en popüler ürünlerinden biri olan Magnum dondurmalarının satışa dahil olup olmadığı merak konusu. İlk bilgilere göre, Magnum'un da satış kapsamında olduğu düşünülüyor. Unilever'in bu markayı elden çıkarması, sektörde büyük yankı uyandırabilir.

Olası Alıcılar: Algida ve Magnum için potansiyel alıcılar arasında, diğer büyük gıda şirketleri ve yatırım fonları bulunuyor. Satış sürecinin önümüzdeki aylarda netleşmesi bekleniyor.

Tüketiciye Etkisi: Bu satışın, dondurma fiyatları ve ürün çeşitliliği üzerinde etkileri olabilir. Yeni sahibinin stratejileri, Algida ve Magnum'un geleceğini belirleyecek.

Unilever'in bu stratejik kararı, şirketin portföyünü daha verimli hale getirme ve uzun vadeli büyüme hedeflerine ulaşma çabasının bir parçası olarak görülüyor.

Eski ABD Başkanı Donald Trump, 1915 olayları ile ilgili yaptığı açıklamada, selefi Joe Biden'ın aksine 'soykırım' ifadesini kullanmaktan kaçındı. Trump'ın bu tutumu, özellikle Ermeni toplumu tarafından nasıl karşılanacağı merak konusu olurken, siyasi çevrelerde farklı yorumlara neden oldu.

Trump, açıklamasında 1915 olaylarında yaşamını yitirenleri anarken, 'büyük trajedi' ve 'korkunç olaylar' gibi ifadeler kullandı. Bu yaklaşım, Biden'ın 2021 yılında yaptığı ve 'Ermeni soykırımı' olarak nitelendirdiği açıklamadan farklılık gösteriyor.

Trump'ın bu tutumu, bazı kesimler tarafından Türkiye ile ilişkileri koruma çabası olarak değerlendirilirken, diğerleri tarafından ise tarihi gerçekleri görmezden gelmek olarak eleştiriliyor. Özellikle Ermeni diasporası, Trump'ın bu açıklamasına tepki göstererek, 'soykırım' ifadesinin kullanılmaması nedeniyle hayal kırıklığına uğradıklarını belirtti.

Trump'ın açıklamasında öne çıkan noktalar:

• 'Soykırım' ifadesinden kaçınılması.
• 1915 olaylarının 'büyük trajedi' olarak nitelendirilmesi.
• Biden'ın aksine daha temkinli bir dil kullanılması.

Bu açıklama, ABD-Türkiye ilişkileri ve Ermeni meselesi üzerindeki tartışmaları yeniden alevlendirecek gibi görünüyor. Siyasi analistler, Trump'ın bu tutumunun gelecekteki ABD dış politikası üzerindeki etkilerini değerlendirmeye başladı.

Sonuç olarak, Donald Trump'ın 1915 olaylarına ilişkin açıklaması, Joe Biden'ın tutumundan farklılık göstererek, hem ABD iç politikasında hem de uluslararası arenada yankı uyandırmaya devam ediyor.

Napoli'nin Nijeryalı golcüsü Victor Osimhen'in geleceğiyle ilgili önemli bir iddia gündeme geldi. İtalyan basınında yer alan haberlere göre, Suudi Arabistan ekiplerinden Al-Hilal, Osimhen için Napoli'ye dudak uçuklatan bir teklif sunmaya hazırlanıyor.

Haberde, Al-Hilal'in Victor Osimhen için 200 milyon Euro bonservis bedeli ödemeye hazır olduğu belirtildi. Bu teklifin, futbol dünyasında büyük yankı uyandırması bekleniyor. Napoli Başkanı Aurelio De Laurentiis'in bu astronomik teklife nasıl bir yanıt vereceği merak konusu.

Osimhen'in Performansı ve Piyasa Değeri

25 yaşındaki golcü oyuncu, geçtiğimiz sezon Napoli formasıyla gösterdiği etkileyici performansla dikkatleri üzerine çekmişti. Serie A'da şampiyonluğa ulaşan Napoli'nin en önemli oyuncularından biri olan Osimhen, attığı gollerle takımına büyük katkı sağlamıştı. Osimhen'in güncel piyasa değeri ise Transfermarkt verilerine göre 120 milyon Euro civarında.

Teklifin Detayları

Al-Hilal'in Osimhen'e sunduğu teklifin detayları henüz netleşmese de, oyuncuya yıllık 50 milyon Euro'ya yakın bir maaş teklif edileceği iddia ediliyor. Eğer bu transfer gerçekleşirse, Osimhen futbol tarihinin en pahalı transferlerinden biri olarak kayıtlara geçebilir.

Napoli'nin Tutumu

Napoli Başkanı Aurelio De Laurentiis'in bu devasa teklif karşısında nasıl bir tavır sergileyeceği merak ediliyor. Daha önce yaptığı açıklamalarda Osimhen'i takımda tutmak istediğini belirten De Laurentiis'in, 200 milyon Euro'luk bir teklifi reddetmesi zor görünüyor.

Transfer döneminin ilerleyen günlerinde bu iddiaların ne kadarının gerçeğe dönüşeceği ve Osimhen'in geleceğiyle ilgili gelişmeler yakından takip edilecek.

Sağlık Bakanı İzlem Anıl Memişoğlu, sezaryen doğum oranları ve bu konudaki uygulamalarla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Memişoğlu, özel hastanelerdeki yüksek sezaryen oranlarına dikkat çekerek, bu durumun kabul edilemez olduğunu ve normal doğumun teşvik edilmesi gerektiğini vurguladı. Özellikle tıp merkezlerinde 'davulla zurnayla' tabirini kullanarak planlı sezaryen yapılmasına izin verilmeyeceğini belirtti.

Bakan Memişoğlu, “Tıp merkezlerinde planlı, davulla zurnayla sezaryen yapamazsınız. Buna müsaade etmeyeceğiz” ifadelerini kullanarak, bu konudaki kararlılığını ortaya koydu. Sezaryen oranlarının düşürülmesi için çeşitli çalışmalar yapacaklarını ve normal doğumu teşvik edecek politikalar izleyeceklerini söyledi.

Açıklamasında, sezaryen doğumun tıbbi bir gereklilik olduğu durumlar olabileceğini kabul eden Memişoğlu, ancak keyfi olarak sezaryen tercih edilmesinin önüne geçilmesi gerektiğini belirtti. Bu bağlamda, hem hekimlerin hem de anne adaylarının bilinçlendirilmesi gerektiğini vurguladı.

Sağlık Bakanlığı'nın bu konudaki denetimlerini artıracağını ve usulsüz uygulamalara karşı yaptırımlar uygulayacağını ifade eden Bakan Memişoğlu, amaçlarının anne ve bebek sağlığını korumak olduğunu dile getirdi. Ayrıca, normal doğumun anne ve bebek açısından faydalarının bilimsel verilerle desteklendiğini ve bu konuda kamuoyunun bilgilendirilmesinin önemine değindi.

Bakan Memişoğlu, sağlık kurumlarında normal doğumun teşvik edilmesi ve sezaryen oranlarının makul seviyelere indirilmesi için gerekli tüm adımların atılacağını sözlerine ekledi.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) koordinasyonunda yürütülen KBRN Tatbikatı'na katıldı. Tatbikat sonrası açıklamalarda bulunan Uraloğlu, kriz anlarında internet tabanlı haberleşme sistemlerinin kullanılmasının önemine vurgu yaptı.

Bakan Uraloğlu, yaptığı açıklamada, afet ve acil durumlar sırasında iletişimin hayati öneme sahip olduğunu belirterek, “Kriz anlarında mutlaka bu internet tabanlı haberleşme sisteminin kullanılmasını tavsiye ediyorum” dedi. Bu tür sistemlerin, geleneksel iletişim hatlarının zarar görmesi veya yetersiz kalması durumunda alternatif bir iletişim yolu sunduğunu ifade etti.

Uraloğlu, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak, Türkiye'nin iletişim altyapısını güçlendirmeye yönelik çalışmalarına devam ettiklerini ve bu kapsamda, afetlere dayanıklı iletişim sistemlerinin geliştirilmesine öncelik verdiklerini belirtti. Bakanlık, bu tür tatbikatların, olası afet durumlarına hazırlıklı olmak ve koordinasyonu sağlamak açısından büyük önem taşıdığını vurguladı.

Ayrıca, internet tabanlı haberleşme sistemlerinin kullanımının yaygınlaştırılması için çeşitli projeler yürüttüklerini ve bu sistemlerin kullanıcı dostu ve erişilebilir olmasını sağlamaya çalıştıklarını dile getirdi. Uraloğlu, vatandaşların bu tür sistemler hakkında bilgi sahibi olmasının ve kullanabilmesinin, kriz anlarında iletişimin sürdürülebilirliği açısından kritik olduğunu sözlerine ekledi.

Oyuncu Aslı Enver, yeni projesiyle ilgili hislerini dile getirdi. Enver, çekimler sırasında sürekli olarak kızı Elay'dan ayrı kalma psikolojisine girdiğini ifade etti.

Aslı Enver, sette geçirdiği zamanın, annelik duygusuyla birleştiğinde farklı bir deneyim olduğunu vurguladı. Elay'dan ayrı kaldığı her anın kendisi için zorlayıcı olduğunu belirten Enver, bu durumu bir yandan da işine yansıtmamaya çalıştığını söyledi.

Enver'in açıklamaları şöyle:

• "Sette olacağım her an Elay’dan alıyor gibi psikolojiye girdim. Bu duygu yoğunluğu, karakterime de yansıyor."
• "Annelik, hayata bakış açımı tamamen değiştirdi. Artık her şeyi daha farklı değerlendiriyorum."
• "Çalışırken Elay'ı özlüyorum ama onun geleceği için de çalışmam gerektiğini biliyorum."

Aslı Enver, projenin detayları hakkında henüz bilgi vermedi ancak yeni rolünün kendisi için önemli bir adım olduğunu belirtti. Annelik ve oyunculuk kariyerini bir arada yürütmenin zorluklarına değinen Enver, ailesinin ve ekibinin desteğiyle bu süreci başarıyla yönettiğini ifade etti.

Enver, hayranlarının merakla beklediği yeni projesiyle ilgili gelişmeleri sosyal medya hesaplarından paylaşmaya devam edeceğini de sözlerine ekledi.

Pegasus Hava Yolları, yurt içi uçuşlarda uygulanan tavan fiyat uygulaması hakkında kamuoyunu bilgilendirdi. Şirket, 2024 yılı için geçerli olan 1.158 TL'lik tavan fiyat uygulamasının 8 Mayıs 2024 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 1.393 TL olarak güncellendiğini duyurdu.

Yapılan açıklamada, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün (SHGM) ilgili düzenlemesi uyarınca bu güncellemenin yapıldığı belirtildi. Pegasus, söz konusu düzenlemeye uyum sağlayarak, yolcularına kesintisiz ve güvenilir hizmet sunmaya devam edeceğini vurguladı.

Tavan fiyat uygulaması, havayolu şirketlerinin belirli bir hat üzerindeki bilet fiyatlarını aşırı yükseltmelerini önlemeyi amaçlamaktadır. Bu uygulama sayesinde, özellikle yoğun talep dönemlerinde bilet fiyatlarının kontrol altında tutulması hedefleniyor. Pegasus’un bu konudaki hassasiyeti ve SHGM’nin düzenlemelerine uyumu, yolcuların menfaatini gözetme anlayışının bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.

Yeni tavan fiyat uygulaması ile birlikte, Pegasus Hava Yolları’nın yurt içi uçuşlarında bilet fiyatları, belirlenen maksimum tutarı aşamayacak. Bu durum, özellikle bütçe dostu seyahat etmek isteyen yolcular için önemli bir avantaj sağlayabilir. Şirket, yolcularına en uygun fiyatlarla seyahat imkanı sunmaya devam edeceğini belirtiyor.

Pegasus’un konuyla ilgili yaptığı resmi açıklama, şirketin şeffaflık ilkesine verdiği önemi de ortaya koyuyor. Yolcular, güncellenmiş tavan fiyat uygulaması hakkında detaylı bilgiye Pegasus’un web sitesi ve diğer iletişim kanalları üzerinden ulaşabilirler.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, İstanbul'da düzenlenen 'Türkiye Afet Risk Azaltma Platformu'nda (TARAP) yaptığı konuşmada, olası İstanbul depreminin sadece bir afet değil, Türkiye'nin bağımsızlığını dahi etkileyebilecek bir milli güvenlik meselesi olduğunu belirtti.

Bakan Kurum, deprem konusunun siyaset üstü bir yaklaşımla ele alınması gerektiğini vurgulayarak, tüm vatandaşların, sivil toplum kuruluşlarının, üniversitelerin ve yerel yönetimlerin ortak bir paydada buluşmasının önemine dikkat çekti. Kurum, afetlere hazırlıkta yerel yönetimlerin rolünün kritik olduğunu ve bu konuda iş birliğinin artırılması gerektiğini ifade etti.

İstanbul'da yapılan kentsel dönüşüm çalışmalarına da değinen Kurum, bugüne kadar 700 bin konutun dönüşümünün tamamlandığını ve 200 bin konutun dönüşüm çalışmalarının devam ettiğini söyledi. Kentsel dönüşümün önemine vurgu yaparak, vatandaşların can güvenliğinin sağlanmasının öncelikli hedef olduğunu belirtti.

Bakan Kurum, konuşmasında ayrıca Türkiye'nin afet risk azaltma stratejilerine de değindi. Bu stratejilerin, afetlerin etkilerini en aza indirmek ve toplumun afetlere karşı direncini artırmak amacıyla geliştirildiğini söyledi. Kurum, afetlere hazırlık konusunda toplumun bilinçlendirilmesinin ve eğitilmesinin de büyük önem taşıdığını vurguladı.

İstanbul depreminin potansiyel etkilerine dikkat çeken Kurum, bu konunun sadece İstanbul'u değil, tüm Türkiye'yi ilgilendiren bir mesele olduğunu ifade etti. Depremin ekonomik, sosyal ve siyasi sonuçlarının olabileceğini ve bu nedenle konunun milli güvenlik meselesi olarak ele alınması gerektiğini savundu.

Son olarak, Bakan Kurum, afetlere hazırlık konusunda kararlılık mesajı vererek, devletin tüm imkanlarıyla vatandaşların yanında olduğunu ve afet risklerini azaltmak için çalışmaların aralıksız devam edeceğini sözlerine ekledi.

Kırıkkale'de etkili olan sağanak yağış, şehirde yaşamı olumsuz etkiledi. Aniden bastıran ve yaklaşık yarım saat süren şiddetli yağış, özellikle cadde ve sokaklarda su birikintilerine neden oldu. Sürücüler ve yayalar, suyla dolan yollarda ilerlemekte güçlük çekti.

Yağışın etkisiyle bazı bölgelerde trafik akışı yavaşladı. Belediye ekipleri, su birikintilerinin oluştuğu noktalarda tahliye çalışmaları başlattı. Özellikle alt geçitlerde ve çukur bölgelerde biriken sular, ekiplerin yoğun çabasıyla temizlenmeye çalışıldı.

Vatandaşlar, ani bastıran sağanak nedeniyle hazırlıksız yakalandı. Yağmurdan korunmak için dükkanların tenteleri altına ve otobüs duraklarına sığındılar. Meteoroloji yetkilileri, bölgede yağışların aralıklarla devam edebileceği uyarısında bulundu ve vatandaşları dikkatli olmaları konusunda uyardı.

Sağanak Yağışın Etkileri:

• Cadde ve sokaklarda su birikintileri oluştu.
• Trafik akışı yavaşladı.
• Yayalar ve sürücüler zor anlar yaşadı.
• Belediye ekipleri tahliye çalışmaları başlattı.

Yetkililer, vatandaşları ani sel ve su baskınlarına karşı dikkatli olmaya çağırdı. Ayrıca, araç sürücülerinin de görüş mesafesinin düşmesi nedeniyle daha dikkatli seyretmeleri gerektiği belirtildi.

Meteoroloji Genel Müdürlüğü, Kırıkkale ve çevresinde önümüzdeki günlerde de yağışların devam edeceğini tahmin ediyor. Bu nedenle, vatandaşların ve yetkililerin gerekli önlemleri alması önem taşıyor.