Yılın ilk kayısı hasadı başladı ancak manavlardaki fiyatı tüketicileri şaşırttı. Üreticiler, bu durumun nedenini zirai don olaylarının rekolte üzerindeki olumsuz etkisine bağlıyor. Malatya'da başlayan hasatla birlikte tezgahlarda yerini alan kayısının fiyatı, bazı bölgelerde kilogram başına 400 TL'ye kadar yükseldi.

Zirai Donun Etkisi: Üreticiler, geçtiğimiz aylarda yaşanan zirai don olaylarının kayısı ağaçlarına büyük zarar verdiğini ve bu durumun rekolteyi ciddi şekilde düşürdüğünü belirtiyor. Normal şartlarda daha yüksek olması beklenen rekolte, don nedeniyle önemli ölçüde azaldı. Bu durum, arzın düşmesine ve dolayısıyla fiyatların artmasına neden oldu.

Fiyatlardaki Artışın Nedenleri: Kayısı fiyatlarındaki artışın temel nedeni, rekoltedeki düşüş olarak gösteriliyor. Üreticiler, maliyetlerin de artmasının fiyatları etkilediğini vurguluyor. Gübre, ilaç ve işçilik gibi girdi maliyetlerindeki yükseliş, kayısı fiyatlarına yansıyor.

Tüketicinin Tepkisi: Yüksek fiyatlar, tüketicilerin tepkisine yol açıyor. Birçok tüketici, kayısı fiyatlarının normalin çok üzerinde olduğunu ve bu nedenle alım yapmakta zorlandıklarını ifade ediyor. Tüketiciler, fiyatların düşmesini ve kayısıyı daha uygun fiyatlarla tüketebilmeyi umuyor.

Üreticinin Beklentileri: Üreticiler, önümüzdeki günlerde havaların düzelmesiyle birlikte rekoltenin bir miktar artabileceğini ve fiyatların da buna bağlı olarak düşebileceğini umuyor. Ancak, zirai donun verdiği zararın telafi edilmesi mümkün görünmüyor.

Çinli otomobil üreticisi BYD, elektrikli araç (EV) pazarında önemli bir başarıya imza atarak Tesla'yı geride bıraktı. Bu durum, sektörde dengelerin değiştiğinin önemli bir göstergesi olarak kabul ediliyor.

BYD'nin yükselişi, şirketin son dönemde yaptığı yatırımlar ve geliştirdiği yenilikçi teknolojilerle yakından ilişkili. Özellikle uygun fiyatlı ve yüksek performanslı elektrikli araç modelleri, geniş bir tüketici kitlesine ulaşmasını sağladı. Tesla ise, lüks segmentteki konumunu korurken, daha rekabetçi fiyatlarla pazara girmeye çalışan diğer üreticilerle mücadele ediyor.

Elektrikli araç pazarındaki bu rekabetin, tüketiciler için daha fazla seçenek ve uygun fiyatlar anlamına gelebileceği belirtiliyor. Uzmanlar, BYD'nin başarısının, diğer otomobil üreticilerini de elektrikli araç yatırımlarını artırmaya teşvik edebileceğini öngörüyor.

BYD'nin başarısında etkili olan faktörler:

• Uygun fiyat politikası: BYD, Tesla'ya kıyasla daha uygun fiyatlı elektrikli araçlar sunuyor.
• Yüksek performans: BYD'nin araçları, performans açısından da rekabetçi özelliklere sahip.
• Yenilikçi teknolojiler: BYD, batarya teknolojileri ve otonom sürüş sistemleri gibi alanlarda önemli Ar-Ge çalışmaları yürütüyor.
• Çin pazarındaki güçlü konumu: BYD, Çin'in büyük ve hızla büyüyen elektrikli araç pazarında önemli bir avantaja sahip.

Tesla'nın pazardaki liderliğini kaybetmesi, şirketin stratejilerini yeniden gözden geçirmesine neden olabilir. Tesla'nın, daha uygun fiyatlı modeller geliştirerek ve üretim kapasitesini artırarak rekabette öne geçmeye çalışması bekleniyor.

Elektrikli otomobil pazarındaki bu gelişmeler, otomotiv sektörünün geleceği açısından büyük önem taşıyor. Daha fazla oyuncunun pazara girmesi ve rekabetin artması, elektrikli araç teknolojilerinin daha da gelişmesine ve yaygınlaşmasına katkı sağlayabilir.

AKP içinde bazı isimler, ekonomik göstergelerdeki olumsuzluklar ve kamuoyu anketlerindeki düşüş nedeniyle erken seçim olasılığını dillendirmeye başladı. Partideki bu eğilimin temelinde, ekonomik sıkıntıların seçmen nezdindeki memnuniyetsizliği artırması ve bunun da oy oranlarına yansıması yatıyor. Erken seçim taleplerinin yükselmesinde, muhalefetin sürekli olarak erken seçim çağrıları yapması da etkili oluyor.

Parti içerisinde erken seçim konusundaki farklı görüşler dikkat çekiyor. Bazı yöneticiler, mevcut ekonomik koşulların ve dış politikadaki gelişmelerin erken seçimi zorunlu kıldığını savunurken, bazıları ise seçimlerin zamanında yapılması gerektiğini belirtiyor. Erken seçim isteyenler, olası bir seçimde partisinin daha avantajlı durumda olacağını düşünürken, karşıt görüştekiler ise ekonomik toparlanma için zamana ihtiyaç olduğunu vurguluyor.

Anket sonuçları da AKP içindeki erken seçim tartışmalarını körükleyen bir diğer faktör olarak öne çıkıyor. Partinin oy oranlarında son dönemde yaşanan düşüş, bazı partilileri endişelendiriyor ve erken seçimle bu düşüşün önüne geçilebileceği umudunu taşıyorlar. Ancak, parti yönetiminin büyük bir bölümü, anket sonuçlarının manipüle edildiğini ve gerçek durumu yansıtmadığını düşünüyor.

Erken seçim tartışmalarının yanı sıra, parti içerisinde bazı görev değişiklikleri de gündemde. Özellikle bazı bakanların ve genel başkan yardımcılarının görevden alınabileceği veya yerlerinin değiştirilebileceği konuşuluyor. Bu tür değişikliklerin, partinin imajını yenileme ve seçmen nezdindeki güveni tazeleme amacı taşıdığı belirtiliyor.

Sonuç olarak, AKP içinde erken seçim sesleri yükselmeye başlasa da, parti yönetiminin bu konudaki nihai kararı, ekonomik gelişmeler, anket sonuçları ve siyasi konjonktür gibi birçok faktörün değerlendirilmesi sonucunda şekillenecek. Erken seçim olup olmayacağı, önümüzdeki aylarda netlik kazanacak.

U17 Avrupa Şampiyonası'nda mücadele eden Türkiye U17 Milli Takımı, çeyrek finalde Sırbistan ile karşı karşıya geldi. Karşılaşma, normal süresi ve uzatmaları 1-1'lik eşitlikle sonuçlanınca penaltı atışlarına geçildi. Penaltı atışlarında rakibine üstünlük sağlayan Türkiye, yarı finale yükseldi.

Maçın normal süresi ve uzatmalarında goller karşılıklı olarak geldi. Sırbistan, 35. dakikada golü bularak 1-0 öne geçti. Türkiye'nin cevabı ise 81. dakikada Yiğit Kemal'den geldi. Yiğit Kemal'in attığı bu gol, Türkiye'yi umutlandırdı ve maçı penaltılara taşıdı.

Penaltı atışlarında kaleci Serkan Asan'ın kurtarışları ve oyuncuların başarılı vuruşları ile Türkiye, Sırbistan'a karşı 4-2'lik üstünlük sağladı ve yarı finale yükselme başarısı gösterdi.

Bu sonuçla Türkiye U17 Milli Takımı, yarı finalde Portekiz ile eşleşti. Yarı final mücadelesi, futbolseverler tarafından heyecanla bekleniyor. Maçın ne zaman oynanacağına dair henüz bir açıklama yapılmadı.

Maçın Özeti:

• Sırbistan U17 - Türkiye U17: 1-1 (Penaltılarla 2-4)
• Sırbistan Gol: 35. Dakika
• Türkiye Gol: 81. Dakika Yiğit Kemal

Türkiye U17 Milli Takımı'nın yarı finaldeki rakibi Portekiz oldu.

Gazeteci ve yazar Mehmet Oktay Güzeloğlu hayatını kaybetti. Güzeloğlu'nun vefatı, sevenlerini ve basın camiasını derinden üzdü.

Mehmet Oktay Güzeloğlu, uzun yıllar boyunca gazetecilik ve yazarlık alanında önemli çalışmalara imza atmıştı. Özellikle siyasi analizleri ve yorumlarıyla tanınan Güzeloğlu, birçok farklı basın kuruluşunda görev yapmıştı. Aynı zamanda çeşitli kitaplar da yazan Güzeloğlu, Türk basın tarihine önemli katkılar sağlamıştı.

Güzeloğlu’nun vefat haberinin ardından birçok meslektaşı ve seveni sosyal medya üzerinden taziye mesajları yayınladı. Mesajlarda, Güzeloğlu’nun mesleki yetkinliği, dürüstlüğü ve insanlığı vurgulanarak, Türk basını için büyük bir kayıp olduğu belirtildi.

Mehmet Oktay Güzeloğlu'nun cenaze töreniyle ilgili detaylar henüz açıklanmadı. Ailesi ve yakınlarının önümüzdeki günlerde bir açıklama yapması bekleniyor.

Bu acı kayıp, Türk basınında derin bir boşluk yaratırken, Mehmet Oktay Güzeloğlu'nun mirası ve eserleri yaşamaya devam edecek.

Kulu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi Hakimliği tarafından verilen ilanda, davacı Murat Koçak vekili Avukat Sümeyra Kevser Kara tarafından, davalı Selahattin Şimşek aleyhine açılan tazminat davasında, davalıya dava dilekçesi ve duruşma gününün tebliğ edilememesi nedeniyle ilan yoluyla tebligat yapılmasına karar verilmiştir.

Mahkeme, davalı Selahattin Şimşek'in adresinin MERNİS'te kayıtlı olmasına rağmen, tebligatın yapılamaması üzerine, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 28, 29 ve 31. maddeleri gereğince ilan yoluyla tebligat yapılmasına hükmetmiştir. Bu kapsamda, dava dilekçesi ve duruşma günü ilanen tebliğ edilmektedir.

Duruşma Günü: 26/09/2024 günü saat 10:20'de Kulu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde yapılacaktır.

İlanda, davalı Selahattin Şimşek'e, belirtilen gün ve saatte duruşmada hazır bulunması veya kendisini bir vekil ile temsil ettirmesi gerektiği, aksi takdirde yargılamaya yokluğunda devam olunacağı ve yapılan işlemlere itiraz edemeyeceği ihtarında bulunulmuştur. Ayrıca, ilan tarihinden itibaren 7 gün sonra tebligatın yapılmış sayılacağı belirtilmiştir.

Davalı Selahattin Şimşek'in, ilanın yayınlandığı tarihten itibaren iki hafta içinde dava dilekçesini ve eklerini Kulu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden alabileceği ifade edilmiştir.

Adana 3. Sulh Hukuk Mahkemesi Hakimliği tarafından verilen ilanda, 2024/118 Esas sayılı dosya kapsamında, davacı Nafize Duman tarafından açılan mirasçılık belgesi verilmesi talepli dava ile ilgili olarak, miras bırakan Mehmet Duman'ın mirasçılarına yönelik bir duyuru yapılmaktadır.

Mahkeme, Mehmet Duman'ın mirasçıları olduklarını iddia eden kişilerin, ilanın yayın tarihinden itibaren üç ay içinde mahkemeye müracaat etmeleri veya davaya katılma talebinde bulunmaları gerektiğini belirtmektedir. Aksi takdirde, mirasçılık belgesi talebiyle ilgili olarak karar verileceği ve bu kararın ilgili kişiler aleyhine sonuçlanabileceği ifade edilmektedir.

İlgili kişilerin belirtilen süre içinde mahkemeye başvurmamaları durumunda, yasal süreç tamamlanacak ve mahkemece gerekli karar verilecektir.

Bu ilan, mirasçıların haklarını korumaları ve yasal süreçlere dahil olmaları için önemli bir bilgilendirme niteliği taşımaktadır.

Emily Ratajkowski, şöhretin getirdiği baskılarla gençliğinde yaşadığı zorlukları anlattı. Özellikle modellik kariyerinin başlangıcında, beden algısıyla ilgili ciddi sorunlar yaşadığını ve yeme bozukluklarıyla mücadele ettiğini belirtti.

Ratajkowski, genç yaşta güzellik standartlarına uymak için kendine uyguladığı diyetler ve egzersizlerle adeta kendi bedenine işkence ettiğini ifade etti. Bu süreçte, sürekli olarak kilo kontrolü yapmaya çalıştığını ve sağlıksız yöntemlere başvurduğunu dile getirdi.

Oyuncu ve model, toplumun ve medyanın dayattığı mükemmeliyetçi güzellik algısının, genç kadınlar üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekti. Kendisinin de bu baskılardan nasibini aldığını ve uzun yıllar boyunca bu sorunlarla mücadele ettiğini vurguladı.

Ratajkowski, artık daha sağlıklı bir beden algısına sahip olduğunu ve geçmişte yaşadığı zorluklardan ders çıkardığını söyledi. Kendisi gibi benzer sorunlar yaşayan genç kadınlara, bedenlerini sevmeleri ve sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemeleri konusunda tavsiyelerde bulundu.

• Gençliğinde yeme bozuklukları yaşadı.
• Beden algısı sorunlarıyla mücadele etti.
• Şöhretin getirdiği baskıları anlattı.
• Sağlıklı bir beden algısına sahip olmanın önemini vurguladı.

Emily Ratajkowski, geçmişte yaşadığı bu zorlu deneyimlerin, kendisini daha güçlü bir insan yaptığını ve artık bu konuda farkındalık yaratmaya çalıştığını sözlerine ekledi.

1997 yılında henüz 16 yaşındayken Türkiye Güzeli seçilen Deniz Akkaya, mankenlik kariyerine hızlı bir başlangıç yapmıştı. Güzelliği ve genç yaşıyla dikkatleri üzerine çeken Akkaya, kısa sürede podyumların aranan yüzü haline geldi. Ancak, Akkaya'nın mankenlik kariyeri beklenenden daha kısa sürdü.

Mankenlik kariyerinin yanı sıra televizyon dünyasına da adım atan Deniz Akkaya, çeşitli programlarda sunuculuk ve oyunculuk yaptı. Özellikle moda programlarındaki yorumları ve sivri dilli eleştirileriyle adından sıkça söz ettirdi. Medyatik kişiliği ve polemiklere girmekten çekinmemesi, onu magazin basınının yakından takip ettiği bir isim haline getirdi.

Ancak, Deniz Akkaya'nın özel hayatı ve kariyer tercihleri, zaman zaman eleştirilere neden oldu. Özellikle sosyal medya paylaşımları ve açıklamaları, kamuoyunda farklı tepkilere yol açtı. Akkaya, bir dönem ekranlardan uzaklaşarak farklı alanlara yöneldi. İş hayatına atılan ve kendi projelerini hayata geçiren Akkaya, uzun süre magazin dünyasının dışında kaldı.

Son yıllarda yeniden medyada görünmeye başlayan Deniz Akkaya, özellikle sosyal medya üzerinden yaptığı yorumlarla dikkat çekiyor. Geçmişte yaşadığı deneyimleri ve kariyerindeki iniş çıkışları sıklıkla dile getiren Akkaya, genç mankenlere ve medya çalışanlarına tavsiyelerde bulunuyor. Magazin dünyasına hızlı bir giriş yapan ve kısa sürede zirveye ulaşan Deniz Akkaya, kariyerindeki ani düşüş ve sonrasındaki yaşamıyla hafızalarda yer edindi.

Akkaya, 1997 yılında Türkiye Güzeli seçildikten sonra mankenlik ve televizyon kariyerine başlamış, ancak özel hayatı ve kariyer tercihleri nedeniyle zaman zaman eleştirilere maruz kalmıştır. Son yıllarda sosyal medya üzerinden yaptığı yorumlarla yeniden gündeme gelmektedir.