Maraton koşmak, vücuda büyük bir yük bindiren zorlu bir fiziksel aktivitedir ve bu durum çeşitli fizyolojik değişikliklere yol açabilir. İşte maraton koştuktan sonra vücudunuzda meydana gelebilecek bazı şaşırtıcı değişimler:

1. Bağışıklık Sisteminin Zayıflaması: Maraton sonrası bağışıklık sistemi baskılanabilir, bu da enfeksiyonlara karşı daha duyarlı hale gelmeye neden olabilir. Vücut, aşırı efor sarf etme sebebiyle strese girer ve bu durum bağışıklık hücrelerinin fonksiyonlarını geçici olarak azaltabilir.
2. Kas Hasarı ve Ağrısı: Maraton sırasında kas liflerinde mikro yırtıklar oluşabilir. Bu durum, koşudan sonraki günlerde şiddetli kas ağrısına ve hareket kısıtlılığına yol açabilir. Bu ağrılar genellikle birkaç gün içinde kendiliğinden geçer.
3. Sıvı Dengesizliği: Maraton sırasında terleme yoluyla önemli miktarda sıvı kaybedilir. Yeterli sıvı alımının olmaması dehidrasyona neden olabilirken, aşırı sıvı alımı ise hiponatremiye (kanda sodyum seviyesinin düşmesi) yol açabilir. Her iki durum da ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir.
4. Ayak Problemleri: Uzun süreli koşu, ayaklarda su toplamasına, nasır oluşumuna ve tırnak batmasına neden olabilir. Uygun ayakkabı seçimi ve ayak bakımı bu sorunların önlenmesinde önemlidir.
5. Uyku Problemleri: Maraton sonrası vücut yorgun olsa da, bazı kişilerde uykuya dalmakta zorluk veya uyku kalitesinde düşüş görülebilir. Bunun nedeni, stres hormonlarının yüksek seviyelerde seyretmesi olabilir.
6. İştah Değişiklikleri: Maraton sonrası bazı kişilerde iştah artışı görülürken, bazılarında ise iştah azalması yaşanabilir. Vücut, harcanan enerjiyi telafi etmek için daha fazla kaloriye ihtiyaç duyabilir, ancak yorgunluk ve mide problemleri iştahı azaltabilir.
7. Duygu Durumu Değişiklikleri: Maratonu tamamlamanın getirdiği başarı hissi ve mutluluk yaygın olmakla birlikte, bazı kişilerde yorgunluk, sinirlilik ve hatta hafif depresyon belirtileri görülebilir. Bu durum, hormonal değişiklikler ve fiziksel yorgunluğun bir sonucu olabilir.

Bu değişiklikler kişiden kişiye farklılık gösterebilir ve genellikle geçicidir. Maraton sonrası yeterli dinlenme, uygun beslenme ve sıvı alımı, vücudun toparlanmasına yardımcı olacaktır.

Ukrayna'nın enerji altyapısının yaklaşık yarısı, Rusya'nın gerçekleştirdiği son saldırılar sonucunda devre dışı kaldı. Bu durum, ülke genelinde yaygın elektrik kesintilerine yol açarken, Ukrayna hükümeti ve enerji şirketleri durumu kontrol altına almak için yoğun çaba sarf ediyor.

Ukrayna Enerji Bakanı, saldırıların enerji sistemine verdiği zararın boyutunu vurgulayarak, onarım çalışmalarının sürdüğünü ancak durumun hala kritik olduğunu belirtti. Hükümet, halkı enerji tasarrufu yapmaya ve özellikle yoğun tüketim saatlerinde elektrik kullanımını azaltmaya çağırdı. Ayrıca, uluslararası yardım kuruluşları ve partner ülkelerden enerji ekipmanları ve teknik destek talebinde bulunuldu.

Saldırılar, elektrik üretim tesisleri ve iletim hatları dahil olmak üzere enerji altyapısının çeşitli bileşenlerini hedef aldı. Bu durum, sadece evlerde değil, aynı zamanda hastaneler, okullar ve diğer kritik kamu hizmetlerinde de aksamalara neden oldu. Yerel yönetimler, jeneratörler ve alternatif enerji kaynakları sağlayarak acil ihtiyaçları karşılamaya çalışıyor.

Ukrayna Devlet Başkanı, ulusa sesleniş konuşmasında, Rusya'nın enerji altyapısını hedef alarak sivilleri cezalandırmaya çalıştığını ifade etti. Ancak, Ukrayna halkının direncini ve dayanıklılığını vurgulayarak, bu zorluğun üstesinden gelineceğini belirtti. Uluslararası toplumun Ukrayna'ya desteğinin artarak devam etmesi bekleniyor.

Enerji uzmanları, Ukrayna'nın enerji sistemini yeniden inşa etmesinin uzun ve maliyetli bir süreç olacağını belirtiyor. Ancak, ülkenin enerji bağımsızlığını sağlama ve daha sürdürülebilir bir enerji altyapısı oluşturma çabalarının bu süreçte hız kazanması bekleniyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2024 yerel seçim sonuçlarının ardından AK Parti Genel Merkezi balkonundan bir konuşma yaptı. Erdoğan, seçim sonuçlarının henüz kesinleşmediğini ancak elde edilen verilerin arzu ettikleri gibi olmadığını ifade etti. Konuşmasında, milletin sandık yoluyla verdiği mesajı en doğru şekilde okuyacaklarını ve gerekli özeleştiriyi yapacaklarını vurguladı.

Erdoğan, seçim sonuçlarının bir dönüm noktası olabileceğine işaret ederek, partisini yeniden şahlandırmak için ellerinden geleni yapacaklarını belirtti. Ayrıca, Türkiye'nin beklediği hizmetleri yerine getirmek için var güçleriyle çalışmaya devam edeceklerini söyledi.

Konuşmasında, demokrasinin ve milli iradenin üstünlüğüne vurgu yapan Erdoğan, seçim sonuçlarının ülkeye hayırlı olmasını diledi. Seçim sürecinde görev alan tüm partililere ve güvenlik güçlerine teşekkür etti.

Erdoğan, konuşmasının sonunda, Türkiye'nin geleceği için umutlu olduklarını ve ülkeyi daha ileriye taşımak için çalışmaya devam edeceklerini yineledi. Ayrıca, milletin sandıktaki tercihine saygı duyacaklarını ve bu tercihin gereğini yerine getireceklerini belirtti.

Seçim sonuçlarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, muhalefet partilerini de tebrik etti. Seçim sonuçlarının, tüm siyasi partiler için bir ders niteliğinde olduğunu ve bu dersten gerekli sonuçları çıkarmaları gerektiğini ifade etti.

Vatikan, Katolik Kilisesi'nin yeni liderini belirlemek üzere yapılacak konklavın 7 Mayıs'ta başlayacağını resmen açıkladı. Bu önemli duyuru, mevcut Papa'nın görev süresinin sona ermesiyle birlikte ortaya çıkan boşluğu doldurmayı amaçlıyor. Konklav, Sistine Şapeli'nde toplanacak olan kardinaller kurulu tarafından gerçekleştirilecek ve yeni Papa'nın seçimine kadar sürecek.

Konklav süreci, Katolik Kilisesi'nin geleneksel ritüellerine uygun olarak yürütülecek. Kardinaller, dış dünya ile tamamen izole bir şekilde, dualar ve müzakereler eşliğinde oy kullanacaklar. Seçim sürecinde, her kardinalin oy verme hakkı bulunuyor ve yeni Papa'nın seçilebilmesi için oyların üçte ikisinin çoğunluğu gerekiyor. Oylama turları, sonuç alınana kadar günde birkaç kez tekrarlanacak.

Vatikan Sözcüsü, konklavın hazırlıklarının titizlikle sürdürüldüğünü ve tüm kardinallerin Roma'ya ulaşmasının beklendiğini belirtti. Ayrıca, konklavın güvenliği ve gizliliği için gerekli tüm önlemlerin alındığı vurgulandı. Katolik dünyası, yeni Papa'nın kim olacağını ve hangi reformları hayata geçireceğini merakla bekliyor.

Olası Papa adayları arasında, farklı kıtalardan ve farklı görüşlere sahip birçok kardinalin ismi geçiyor. Bu adaylar arasında, özellikle pastoral deneyimleri ve sosyal adalet konularındaki hassasiyetleri ile öne çıkan isimler bulunuyor. Ancak, konklavın doğası gereği, seçim süreci son derece gizli tutuluyor ve sonuçlar önceden tahmin etmek oldukça zor.

Konklavın başlamasıyla birlikte, Vatikan Meydanı'nda toplanan binlerce inanan, dualar ederek yeni Papa'nın seçilmesini bekleyecek. Seçim tamamlandığında, yeni Papa'nın ismi Sistine Şapeli'nin bacasından çıkan beyaz dumanla dünyaya duyurulacak. Bu an, Katolikler için büyük bir sevinç ve umut kaynağı olacak.

İtalya'da, 11 yaşındaki Mattia Ahmet Minguzzi'yi öldüren ve cinayet sırasında yaşının 17'den büyük olup olmadığı tartışma konusu olan zanlının kemik yaşı belli oldu. Yapılan incelemeler sonucunda, zanlının cinayet tarihinde 18 yaşından büyük olduğu tespit edildi.

Rimini Savcılığı tarafından yürütülen soruşturmada, katil zanlısının yaşının belirlenmesi kritik öneme sahipti. Zira İtalyan yasalarına göre, 18 yaşından küçük suçlulara uygulanan cezalar farklılık gösteriyor. Kemik yaşı tespiti, bu nedenle davanın seyrini etkileyecek önemli bir delil olarak kabul ediliyor.

Olay, İtalya'da büyük yankı uyandırmış ve kamuoyunda büyük bir üzüntüye neden olmuştu. Küçük Mattia'nın ölümü, çocuklara yönelik şiddet konusunu yeniden gündeme getirmiş ve yetkililerin bu tür suçlarla mücadelede daha etkin önlemler alması yönünde çağrılar yapılmasına yol açmıştı.

Savcılık, kemik yaşı tespitinin ardından soruşturmayı derinleştirerek, zanlının cinayeti neden işlediği ve olaydaki olası diğer sorumluların belirlenmesi için çalışmalarını sürdürüyor.

A Milli Kadın Voleybol Takımı, bilinen adıyla Filenin Sultanları, Voleybol Milletler Ligi (VNL) 2024’te mücadele edecek kadrosunu duyurdu. Kadroda dikkat çeken isimlerden biri, Trinidad ve Tobago asıllı voleybolcu Sinead Jack Kısal oldu. Kısal, Türk Milli Takımı formasıyla ilk kez bir resmi maça çıkacak.

Türkiye Voleybol Federasyonu tarafından yapılan açıklamaya göre, VNL 2024’ün ilk haftasında Antalya’da oynanacak maçlar için belirlenen kadroda şu isimler yer alıyor:

• Pasörler: Elif Şahin, Sıla Çalışkan
• Pasör Çaprazı: Melissa Vargas
• Smaçörler: Hande Baladın, Tuğba Şenoğlu, Derya Cebecioğlu, Saliha Şahin
• Orta Oyuncular: Eda Erdem Dündar, Zehra Güneş, Aslı Kalaç, Sinead Jack Kısal
• Liberolar: Simge Aköz, Ayça Aykaç Altıntaş

Sinead Jack Kısal’ın kadroda yer alması, Türk voleybolseverler tarafından heyecanla karşılandı. Kariyerinde önemli başarılar elde etmiş olan Kısal’ın, Filenin Sultanları’na katkı sağlaması bekleniyor.

Filenin Sultanları, VNL 2024’teki ilk maçlarını 15 Mayıs Çarşamba günü Japonya’ya karşı oynayacak. Milli takımın hedefi, VNL’de başarılı bir performans sergileyerek finallere yükselmek ve Paris 2024 Olimpiyat Oyunları’na hazırlanmak.

Rusya Dışişleri Bakanlığı Enformasyon ve Basın Departmanı Direktörü Maria Zaharova, Rusya ile Kuzey Kore arasındaki ilişkilerin seyrine dair açıklamalarda bulundu. Zaharova, iki ülke arasındaki ilişkilerin tamamen ikili anlaşmalara uygun bir şekilde geliştiğini vurguladı. Bu açıklama, uluslararası kamuoyunun dikkatini çeken ve çeşitli spekülasyonlara neden olan Rusya-Kuzey Kore ilişkileri hakkında önemli bir netlik sağlıyor.

Zaharova, Rusya'nın Kuzey Kore ile olan ilişkilerinde herhangi bir ihlal veya sapma olmadığını, tüm faaliyetlerin mevcut anlaşmalar çerçevesinde yürütüldüğünü belirtti. Bu durum, Rusya'nın uluslararası hukuk ve anlaşmalara bağlılığını göstermesi açısından önem taşıyor. Zaharova'nın açıklamaları, özellikle Batılı ülkeler ve uluslararası kuruluşlar tarafından yakından takip edilen bu ilişkilerin şeffaflığına işaret ediyor.

Rusya ve Kuzey Kore arasındaki ilişkilerin geleceği ve bölgesel etkileri, uluslararası siyasetin önemli gündem maddelerinden biri olmaya devam ediyor. Zaharova'nın açıklamaları, bu ilişkilerin mevcut durumu ve gelecekteki potansiyeli hakkında daha net bir perspektif sunuyor.

Bilim insanları, nöroprotez teknolojisindeki son gelişmeleri kullanarak, felçli hastaların hareket kabiliyetini geri kazandırabilecek devrim niteliğinde bir biyonik el geliştirdi. Bu yeni nesil biyonik el, hastaların düşünce gücüyle kontrol edilebiliyor, böylece günlük yaşam aktivitelerini bağımsız olarak gerçekleştirmelerine olanak tanıyor.

Araştırmacılar, beyin-bilgisayar arayüzü (BCI) teknolojisini kullanarak, beyinden gelen sinyalleri doğrudan biyonik ele aktarmayı başardı. Geliştirilen algoritma, hastanın düşüncelerini yorumlayarak, elin hareketlerini hassas bir şekilde kontrol etmesini sağlıyor.

Çalışma prensibi:

• Hastanın beynine yerleştirilen mikroçipler, motor korteksten gelen sinyalleri algılar.
• Bu sinyaller, bir bilgisayar aracılığıyla işlenerek biyonik ele iletilir.
• Biyonik el, aldığı komutlara göre parmaklarını hareket ettirir, nesneleri tutar ve bırakır.

İlk klinik denemeler, biyonik elin felçli hastalar tarafından başarıyla kullanılabildiğini gösterdi. Hastalar, elleriyle su içmek, yazı yazmak ve hatta müzik aleti çalmak gibi çeşitli aktiviteleri gerçekleştirebildiler. Bu sonuçlar, biyonik elin felçli hastaların yaşam kalitesini önemli ölçüde artırabileceğini ortaya koyuyor.

Araştırmacılar, biyonik elin daha da geliştirilmesi için çalışmalarına devam ediyor. Amaçları, elin daha doğal ve sezgisel bir şekilde kontrol edilmesini sağlamak, ayrıca dokunma hissini de geri kazandırmak. Bu teknolojinin gelecekte, omurilik yaralanmaları, inme ve diğer nörolojik rahatsızlıklar nedeniyle hareket kabiliyetini kaybetmiş milyonlarca insana umut olabileceği belirtiliyor.

Biyonik elin geliştirilmesi, tıp ve mühendislik alanlarındaki işbirliğinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösteriyor. Bu tür yenilikçi teknolojiler, insanların hayatlarını iyileştirmek ve engelleri aşmak için büyük bir potansiyele sahip.

Merkez Bankası (TCMB), bankaların Türk lirası (TL) cinsi zorunlu karşılıklarında düzenlemeye giderek, bankaların faiz geliri elde etme imkanlarını artırdı. Yapılan düzenleme ile bankaların daha avantajlı bir konuma gelmesi hedefleniyor.

Zorunlu karşılıklar, bankaların topladıkları mevduat karşılığında Merkez Bankası'nda tutmak zorunda oldukları mevduat miktarıdır. TCMB'nin bu karar ile bankaların bu karşılıklar üzerinden elde edeceği faiz gelirlerinde artış bekleniyor.

Düzenlemenin Detayları:

• Zorunlu karşılık oranlarında yapılan değişiklikler ile bankaların TL mevduatları üzerinden elde edecekleri getiriler artırıldı.
• Bu düzenleme, bankaların karlılıklarını destekleyerek kredi verme kapasitelerini de olumlu yönde etkileyebilir.
• Merkez Bankası’nın bu kararı, piyasada TL likiditesini etkileyebilecek ve faiz oranları üzerinde baskı oluşturabilecektir.

Beklentiler:

1. Bankaların net faiz gelirlerinde artış yaşanması bekleniyor.
2. Kredi faizlerinde hafif düşüşler görülebilir.
3. Piyasadaki TL arzı ve talebi dengesinde değişiklikler izlenebilir.

Merkez Bankası'nın bu adımı, bankacılık sektöründe ve genel ekonomi üzerinde çeşitli etkiler yaratması bekleniyor. Uzmanlar, düzenlemenin detaylarını ve piyasalara etkilerini yakından takip ediyor.