İspanya ve Portekiz'in bazı bölgelerinde meydana gelen elektrik kesintisi, yerel saatle sabah 06:00 civarında başladı ve birkaç saat sürdü. Elektriklerin geri gelmesine rağmen, kesintinin nedeni hala belirsizliğini koruyor. İspanyol enerji şirketi Red Eléctrica de España (REE) ve Portekizli enerji şirketi Redes Energéticas Nacionais (REN) konuyla ilgili soruşturma başlattı.

İlk belirlemelere göre, kesintinin nedeni teknik bir arıza olabileceği düşünülüyor. Ancak, siber saldırı ihtimali de göz ardı edilmiyor. Her iki ülke de Avrupa Birliği (AB) enerji sistemine entegre durumda olduğundan, kesintinin diğer Avrupa ülkelerini etkileme potansiyeli de bulunuyor.

Kesinti, özellikle büyük şehirlerde hayatı olumsuz etkiledi. Metro seferlerinde aksamalar yaşandı, trafik ışıklarının devre dışı kalmasıyla trafik yoğunluğu arttı ve bazı iş yerleri faaliyetlerini durdurmak zorunda kaldı. Hastaneler ve diğer acil servisler jeneratörlerle çalışmaya devam etti.

Yetkililer, kesintinin nedenini en kısa sürede tespit etmek ve benzer durumların yaşanmaması için gerekli önlemleri almak için çalışmalara devam ediyor. Kamuoyu, soruşturmanın sonuçları hakkında bilgilendirilecek.

• Etkilenen Bölgeler: İspanya ve Portekiz'in bazı bölgeleri
• Kesinti Süresi: Birkaç saat
• Olası Nedenler: Teknik arıza veya siber saldırı
• Sonuçlar: Metro seferlerinde aksamalar, trafik yoğunluğu, iş yerlerinin faaliyetlerinin durması

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) yönelik düzenlenen ikinci dalga operasyonda, İBB çalışanı oldukları belirtilen çok sayıda kişi gözaltına alındı. Operasyonun ardından, Dilek İmamoğlu'nun abisi Remzi Kaya'nın da dahil olduğu 18 kişi tutuklandı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, İBB'de görevli bazı kişilerin, terör örgütleriyle bağlantılı olduğu iddia edildi. Bu kapsamda, İstanbul Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından eş zamanlı operasyonlar düzenlendi.

Gözaltına alınan şüpheliler, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Savcılık sorgularının ardından mahkemeye çıkarılan şüphelilerden 18'i tutuklanarak cezaevine gönderildi. Tutuklananlar arasında Dilek İmamoğlu'nun abisi Remzi Kaya'nın da bulunduğu belirtildi.

Soruşturmanın detaylarına ilişkin henüz resmi bir açıklama yapılmadı. Ancak, tutuklanan şüphelilerin hangi terör örgütleriyle bağlantılı oldukları ve ne tür suçlamalarla karşı karşıya oldukları merak konusu.

Bu operasyon, İBB'ye yönelik daha önce yapılan benzer bir operasyonun devamı niteliğinde. İlk operasyonda da çok sayıda İBB çalışanı gözaltına alınmış ve bazıları tutuklanmıştı. İBB yönetimi, söz konusu operasyonların siyasi amaçlı olduğunu savunarak, suçlamaları reddetmişti.

Tutuklamalarla ilgili İBB'den henüz bir açıklama gelmedi.

Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Ahmet Yener, 31 Mart yerel seçimlerinin ardından yapılan itiraz süreçlerine ilişkin açıklamalarda bulundu. Yener, itirazların değerlendirilme sürecinin devam ettiğini ve kesin sonuçların belirlenmesinin ardından mazbataların verileceğini belirtti.

Ahmet Yener'in açıklamalarından öne çıkanlar:

• İtiraz süreçleri titizlikle inceleniyor.
• Kesin sonuçlar en kısa sürede ilan edilecek.
• Mazbata verme işlemleri, kesin sonuçların ilanından sonra başlayacak.

Yener, itirazların sayısına ve niteliğine göre sürecin uzayabileceğini ancak YSK'nın şeffaf ve adil bir şekilde tüm itirazları değerlendireceğini vurguladı. Mazbata törenlerinin ne zaman yapılacağına dair net bir tarih vermekten kaçınan Yener, sürecin tamamlanmasının ardından kamuoyunun bilgilendirileceğini ifade etti.

Yerel seçim sonuçlarına yapılan itirazlar, özellikle büyük şehirlerde ve başa baş geçen yarışlarda yoğunlaşmış durumda. Siyasi partiler, oy sayımında usulsüzlük yapıldığı veya seçim sonuçlarının manipüle edildiği iddialarıyla YSK'ya başvurmuştu. YSK'nın itirazları değerlendirme süreci, seçim sonuçlarının kesinleşmesi ve belediye başkanlarının göreve başlaması için kritik önem taşıyor.

ABD ve Çin arasındaki yapay zeka (YZ) rekabeti, teknolojik üstünlük yarışının önemli bir parçası haline gelmiş durumda. İki ülke de YZ alanında liderlik için büyük yatırımlar yaparken, iş birliği yapma potansiyelleri çeşitli faktörler nedeniyle sınırlı kalıyor.

Rekabet ve Güven Eksikliği: ABD ve Çin arasındaki temel sorunlardan biri, karşılıklı güvensizlik ve rekabetçi yaklaşımlardır. Her iki ülke de YZ'yi ekonomik büyüme ve askeri üstünlük için kritik bir araç olarak görüyor. Bu durum, teknolojinin paylaşılması veya ortak projelerde yer alınması konusunda isteksizliğe yol açıyor.

Ulusal Güvenlik Endişeleri: YZ'nin askeri uygulamaları, ulusal güvenlik endişelerini artırıyor. Her iki ülke de YZ teknolojilerinin potansiyel olarak casusluk, siber saldırılar ve otonom silah sistemleri gibi alanlarda kullanılabileceğinden endişe ediyor. Bu durum, YZ araştırmaları ve geliştirme süreçlerinde şeffaflığın azalmasına ve iş birliği imkanlarının kısıtlanmasına neden oluyor.

Teknoloji Transferi ve Fikri Mülkiyet Hakları: ABD, Çin'in teknoloji transferi ve fikri mülkiyet hakları konusundaki uygulamalarından rahatsız. Çin'in, YZ teknolojilerini elde etmek için yasa dışı yollara başvurduğu iddiaları, iki ülke arasındaki gerilimi artırıyor. Bu durum, ABD'nin Çin ile YZ alanında iş birliği yapma konusunda daha temkinli davranmasına yol açıyor.

Etik ve Yönetişim Farklılıkları: YZ'nin etik kullanımı ve yönetişimi konusunda da ABD ve Çin arasında önemli farklılıklar bulunuyor. ABD, YZ'nin insan haklarına saygılı ve şeffaf bir şekilde geliştirilmesi gerektiğini savunurken, Çin'in bu konularda daha farklı bir yaklaşımı benimsediği görülüyor. Bu farklılıklar, ortak etik standartlar ve yönetişim mekanizmaları oluşturulmasını zorlaştırıyor.

Sonuç olarak, ABD ve Çin arasındaki YZ rekabeti ve güvensizlik, iş birliği yapma potansiyellerini önemli ölçüde sınırlıyor. Ulusal güvenlik endişeleri, teknoloji transferi sorunları ve etik farklılıklar, iki ülke arasındaki iş birliğinin önündeki engelleri oluşturuyor. Ancak, küresel sorunlara çözüm bulmak ve YZ'nin potansiyel faydalarını maksimize etmek için, bu engellerin aşılması ve iş birliği imkanlarının araştırılması büyük önem taşıyor.

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, düzenlediği basın toplantısında gündeme dair açıklamalarda bulundu ve gazetecilerin sorularını yanıtladı. Çelik, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanlığı adaylığı konusundaki tartışmalara değinerek, Kılıçdaroğlu'nun aday olup olmaması konusunun kendilerini ilgilendirmediğini belirtti. AK Parti'nin kendi adayını çıkaracağını ve Cumhur İttifakı'nın bu konudaki kararını destekleyeceklerini ifade etti.

Çelik, Kılıçdaroğlu'nun adaylığı durumunda seçimin daha rekabetçi geçeceği yönündeki yorumlara katılmadığını dile getirdi. AK Parti'nin her türlü senaryoya hazır olduğunu ve seçim sonuçlarından endişe duymadıklarını vurguladı. Ayrıca, Kılıçdaroğlu'nun adaylığı durumunda, AK Parti'nin kendi politikalarını ve projelerini daha net bir şekilde ortaya koyma fırsatı bulacağını savundu.

Basın toplantısında ekonomi, dış politika ve terörle mücadele gibi diğer önemli konulara da değinildi. Çelik, hükümetin ekonomik istikrarı sağlama ve enflasyonu düşürme konusundaki kararlılığını yineledi. Dış politikada Türkiye'nin çıkarlarını koruma ve bölgesel istikrara katkı sağlama hedeflerine vurgu yaptı. Terörle mücadelede ise kararlılık mesajı vererek, terör örgütlerine karşı operasyonların aralıksız devam edeceğini söyledi.

Ömer Çelik, açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Sorular genellikle yaklaşan seçimler, ittifak görüşmeleri ve aday belirleme süreci üzerine yoğunlaştı. Çelik, AK Parti'nin tüm bu süreçleri titizlikle yürüttüğünü ve Türkiye'nin menfaatleri doğrultusunda kararlar alacaklarını belirtti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 28 Mayıs'ta yapılan ikinci tur seçimlerini kazanmasının ardından, dünya liderleri ve uluslararası kuruluşlar ilk tepkilerini dile getirdi. Birçok lider ve kurum, Erdoğan'ı tebrik etti ve Türkiye ile işbirliğinin devamı yönünde mesajlar verdi.

Avrupa Birliği: Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Charles Michel, Erdoğan'ı seçim zaferi dolayısıyla tebrik etti. Michel, Türkiye-AB ilişkilerinin geleceği için birlikte çalışma temennisinde bulundu.

NATO: NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı kutlayarak, Türkiye'nin NATO için önemli bir müttefik olduğunu vurguladı. Stoltenberg, NATO'nun karşı karşıya olduğu güvenlik zorluklarıyla mücadelede Türkiye ile işbirliğini sürdürmeye hazır olduklarını ifade etti.

Rusya: Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Erdoğan'ı seçimlerdeki başarısından dolayı tebrik etti. Putin, Türkiye ile Rusya arasındaki stratejik ortaklığın daha da güçleneceğine inandığını belirtti.

ABD: ABD Başkanı Joe Biden, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı telefonla arayarak tebrik etti. Biden, iki ülke arasındaki işbirliğini geliştirme konusundaki kararlılığını dile getirdi.

Ukrayna: Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, Erdoğan'ı seçim zaferi dolayısıyla kutladı ve Türkiye'nin Ukrayna'nın egemenliği ve toprak bütünlüğüne verdiği destekten dolayı teşekkür etti.

Diğer Ülkeler: Azerbaycan, Katar, Pakistan gibi birçok ülke lideri de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı tebrik eden mesajlar yayınladı. Bu mesajlarda, Türkiye ile olan mevcut ilişkilerin daha da geliştirilmesi temennileri dile getirildi.

Seçim sonuçlarına yönelik uluslararası tepkiler genel olarak olumlu ve yapıcı bir yaklaşım sergilemektedir. Liderler, Türkiye'nin bölgesel ve küresel önemi vurgulanarak, işbirliğinin sürdürülmesi ve geliştirilmesi gerektiği mesajını vermektedir.

Zehra Kinik, hakkında çıkan ve 'asli kusurlu' olarak nitelendirildiği iddialarını içeren bilirkişi raporunu kesinlikle kabul etmediğini belirtti. Kinik, raporun gerçeği yansıtmadığını ve kendisinin herhangi bir kusuru olmadığını savundu.

Kinik, yaptığı açıklamada, olayın detaylarına ilişkin farklı bir perspektif sunarak, kendisinin de mağdur olduğunu vurguladı. Bilirkişi raporunda yer alan suçlamaların aksine, olayın gelişiminde kendi sorumluluğunun bulunmadığını ve tüm yasal haklarını kullanarak bu rapora itiraz edeceğini ifade etti.

Zehra Kinik'in açıklamalarından satır başları:

• Bilirkişi raporundaki 'asli kusurlu' ifadesini reddetti.
• Olayın kendi açısından da mağduriyet yarattığını belirtti.
• Raporun gerçeği yansıtmadığını savundu.
• Yasal haklarını kullanarak rapora itiraz edeceğini açıkladı.

Kinik, sürecin şeffaf bir şekilde yürütülmesini ve adaletin tecelli etmesini beklediğini dile getirdi. Ayrıca, kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi gerektiğini ve yapılan spekülasyonların kendisini ve ailesini olumsuz etkilediğini sözlerine ekledi.

Olayla ilgili soruşturma devam ederken, Zehra Kinik'in avukatları da konuyla ilgili detaylı bir açıklama yapacaklarını duyurdu.

Şarkıcı Alişan, Çağla Şıkel ile olan yakın arkadaşlığına dair bir anısını paylaştı. Alişan, katıldığı bir programda Şıkel ile birlikteyken 10 adet lahmacun yediklerini iddia etti. Bu anısı, ikilinin samimiyetini ve geçmişteki keyifli günlerini gözler önüne serdi.

Alişan'ın bu iddiası sosyal medyada da yankı uyandırdı. Birçok kişi, Alişan ve Çağla Şıkel'in arasındaki dostluğa vurgu yaparken, bazıları ise 10 lahmacun yeme iddiasını şaşkınlıkla karşıladı. Alişan ve Çağla Şıkel, uzun yıllardır süren dostluklarıyla tanınıyor. İkili, çeşitli televizyon programlarında birlikte yer almış ve birçok projede ortak çalışmalara imza atmışlardır.

Alişan'ın bu açıklaması, magazin gündemine bomba gibi düştü. Şarkıcının, Çağla Şıkel ile olan anısını anlatırken kullandığı ifadeler dikkat çekti. Alişan, o günleri özlemle andığını ve Çağla Şıkel ile olan dostluğunun kendisi için çok değerli olduğunu belirtti. Çağla Şıkel'in bu iddiaya ne yanıt vereceği ise merak konusu oldu.

Gazze protestoları sonrası Starbucks mağazalarına yönelik boykot çağrıları sürerken, bir mağazada daha hırsızlık olayı yaşandı. Bu, son dönemde yaşanan beşinci hırsızlık vakası olarak kayıtlara geçti.

İstanbul'da bulunan bir Starbucks şubesinde meydana gelen olayda, protestolar sırasında mağazanın camları kırılarak içeri girildi. Hırsızlar, kasadaki nakit parayı ve bazı ürünleri çalarak olay yerinden kaçtı.

Olayın Detayları:

• Olay İstanbul'da bir Starbucks şubesinde gerçekleşti.
• Protestolar sırasında mağazanın camları kırıldı.
• Hırsızlar kasadaki nakit ve bazı ürünleri çaldı.
• Bu, son dönemde Starbucks'ta yaşanan beşinci hırsızlık vakası.

Bu hırsızlık olayı, Gazze'ye destek amacıyla yapılan protestoların Starbucks mağazalarına yönelik olumsuz etkilerinin bir sonucu olarak değerlendiriliyor. Daha önce de benzer olaylar yaşanmış ve mağazalarda maddi hasar meydana gelmişti. Yetkililer, olayla ilgili soruşturma başlattı.

Starbucks, konuyla ilgili henüz resmi bir açıklama yapmadı.