Ayşe Baykal, değişen yaşam tarzları ve artan baskılar üzerine dikkat çekici bir değerlendirme yaptı. "Süslüman" imgesinin yerini "sunroof kızlar"ın aldığını belirten Baykal, bu durumun her iki kesimi de olumsuz etkilediğini savundu.

Ayşe Baykal, Türkiye'deki yaşam tarzı değişimleri ve artan toplumsal baskılar üzerine dikkat çekici bir analizde bulundu. Baykal, geçmişte öne çıkan "süslüman" imgesinin yerini, daha modern ve açık giyimli "sunroof kızlar"ın aldığını ifade ederek, bu değişimin beraberinde getirdiği sorunlara dikkat çekti.
Baykal'a göre, bu yeni durum sadece belirli bir kesimi değil, toplumun genelini etkileyen bir baskı ortamı yaratıyor. "İki mahalle de vuruyor... Tehlikeli baskı... Peki ya erkekler?" ifadeleriyle, Baykal, değişen yaşam tarzlarının ve bu tarzlara yönelik tepkilerin, farklı kesimler üzerinde yarattığı gerilime vurgu yapıyor. Özellikle kadınlar üzerinden yürütülen tartışmaların, erkeklerin rolünü göz ardı ettiğini belirtiyor.
Baykal'ın analizinde, toplumsal kutuplaşmanın ve farklı yaşam tarzlarına yönelik hoşgörüsüzlüğün arttığına dair endişeler öne çıkıyor. Değişen giyim tarzları ve yaşam biçimleri üzerinden yapılan ayrımcılığın, toplumun farklı kesimleri arasında derin uçurumlar yarattığına dikkat çekiliyor. Baykal, bu durumun özellikle gençler üzerindeki etkilerine dikkat çekerek, artan baskının onları daha da radikal eğilimlere sürükleyebileceği uyarısında bulunuyor.
Baykal'ın itirazı, sadece kadınların giyim tarzları üzerinden yapılan tartışmalara değil, aynı zamanda bu tartışmaların ardındaki toplumsal dinamiklere de yönelik. Farklı yaşam tarzlarına saygı göstermenin ve hoşgörüyü arttırmanın, daha sağlıklı ve barışçıl bir toplum inşa etmenin ön koşulu olduğunu savunuyor. Ayrıca, erkeklerin bu tartışmalardaki rolünün de göz ardı edilmemesi gerektiğinin altını çiziyor.