Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu'nun TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'ndaki sunumunda yaptığı aile tanımı, tartışmalara yol açtı. Memişoğlu, 'Türk aile yapısı' vurgusu yaparak, bu yapının korunması gerektiğini savundu. Bakan'ın ifadeleri, muhalefet partileri ve sivil toplum kuruluşları tarafından eleştirildi.

CHP Milletvekili Gamze Taşcıer, Memişoğlu'nun açıklamalarına sert tepki göstererek, 'Bakanın aile tanımı, Anayasa'nın eşitlik ilkesine aykırıdır' dedi. Taşcıer, farklı aile yapılarına saygı gösterilmesi gerektiğini vurguladı.

HDP Milletvekili Filiz Kerestecioğlu da, Bakan Memişoğlu'nun ifadelerinin ayrımcı olduğunu belirterek, 'Herkesin kendi yaşam biçimini seçme hakkı vardır' şeklinde konuştu.

Sosyal medyada da Bakan Memişoğlu'nun açıklamalarına yönelik çok sayıda yorum yapıldı. Birçok kullanıcı, Bakan'ın ifadelerinin kapsayıcı olmadığını ve farklı yaşam tarzlarını dışladığını savundu.

Bakan Memişoğlu'nun aile tanımına yönelik eleştirilerin odağında, 'Türk aile yapısı' ifadesinin muğlaklığı ve bu ifadenin belirli bir yaşam tarzını dayatma potansiyeli yer alıyor.

Sağlık Bakanlığı'ndan henüz konuyla ilgili bir açıklama yapılmadı.

Türkiye'deki bazı hastanelerin depreme karşı dayanıksız olduğu iddiaları gündeme geldi. Özellikle İstanbul'daki bazı büyük hastanelerin zemin etüdü ve yapısal incelemelerinin yetersiz olduğu belirtiliyor. Bu durum, olası bir depremde hastanelerin çökme riski taşıdığı endişesini artırıyor.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili Murat Emir, Sağlık Bakanlığı'na konuyla ilgili soru önergesi verdi. Emir, hastanelerin deprem riskine karşı ne gibi önlemler alındığını ve güçlendirme çalışmalarının hangi aşamada olduğunu sordu.

Uzmanlar, özellikle 1999 Marmara depremi öncesinde inşa edilen hastanelerin büyük risk taşıdığını vurguluyor. Bu hastanelerin birçoğunun güncel deprem yönetmeliklerine uygun olmadığı ve acilen güçlendirilmesi gerektiği belirtiliyor.

Hastanelerin depreme dayanıklı hale getirilmesi, sadece yapısal güçlendirme ile sınırlı değil. Aynı zamanda, hastanelerin acil durum planlarının güncellenmesi, personel eğitimlerinin yapılması ve gerekli tıbbi malzemelerin temin edilmesi de büyük önem taşıyor.

Olası bir depremde hastanelerin ayakta kalması, sağlık hizmetlerinin kesintisiz sunulabilmesi açısından hayati önem taşıyor. Bu nedenle, yetkililerin depreme dayanıksız hastaneler konusuna öncelik vermesi ve gerekli önlemleri ivedilikle alması gerekiyor.

• İstanbul'daki riskli hastaneler: Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi, Bezmialem Vakıf Üniversitesi Hastanesi gibi büyük hastanelerin deprem riski taşıdığı iddia ediliyor.
• Sağlık Bakanlığı'nın açıklaması: Sağlık Bakanlığı henüz konuyla ilgili resmi bir açıklama yapmadı.

Trabzonspor U19 takımı, UEFA Gençlik Ligi yarı finalinde Avusturya ekibi Salzburg'u 4-2 mağlup ederek tarihi bir başarıya imza attı ve finale yükseldi.

Maçın golleri şöyle sıralandı: Trabzonspor'un gollerini 11. dakikada Ahmet Eren Akgün, 45+1. dakikada Poyraz Efe Yıldırım, 78. dakikada Ali Eren Türkalp ve 90+5. dakikada Yusuf Akdemir kaydetti. Salzburg'un golleri ise 45+3. dakikada Elias Havel ve 84. dakikada Oghenetejiri Adejenughure'den geldi.

Trabzonspor'un ilk 11'i şu şekildeydi: Onuralp Çevikkan, Ali Şahin Yılmaz, Mustafa Emirhan Zaman, Arif Boşluk, Ahmet Eren Akgün, Efe Mustafa, Poyraz Efe Yıldırım, Enes Atmaca, Mehmet Ali Baki, Halil Ibrahim Pehlivan, Hakan Yeşil.

Salzburg'un ilk 11'i ise şu oyunculardan oluşuyordu: Jonas Krumrey, Tim Trummer, Athenkosi Mcaba, Benjamin Atiabou, Tolgahan Sahin, Sandro-Maximilian Molnar, Zeteny Jano, Elias Havel, Justin Omoregie, Karim Konate, Luka Reischl.

Bu galibiyetle Trabzonspor, UEFA Gençlik Ligi'nde finale yükselen ilk Türk takımı oldu. Trabzonspor'un finaldeki rakibi, Olympiakos - Nantes maçının galibi olacak.

Tiyatro Eleştirmenleri Birliği (TEB), Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın özel tiyatrolara yönelik yeni yönetmeliğine dair bir açıklama yayınladı. Açıklamada, yeni yönetmeliğin sermayeden yana bir tercih olduğu belirtilerek, bakanlığın bu tutumundan vazgeçmesi istendi.

TEB'in açıklamasında, özel tiyatroların desteklenmesi konusundaki mevcut sistemin yetersizliği ve adaletsizliği vurgulanırken, yeni yönetmeliğin bu sorunları çözmek yerine daha da derinleştirdiği ifade edildi. Özellikle, büyük prodüksiyonlara sahip ve ticari kaygılar güden tiyatroların desteklenmesinin, bağımsız ve yenilikçi tiyatroların aleyhine olduğu savunuldu.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

• "Kültür ve Turizm Bakanlığı, özel tiyatrolara yönelik desteklerde şeffaflık ve adalet ilkelerini gözetmelidir."
• "Yeni yönetmelik, bağımsız tiyatroların ve genç sanatçıların önünü açacak şekilde düzenlenmelidir."
• "Bakanlık, tiyatro örgütleri ve sivil toplum kuruluşlarıyla daha yakın işbirliği içinde olmalıdır."

TEB, bakanlığın bu konudaki sessizliğini ve eleştirilere kulak tıkamasını “üç maymunu oynamak” olarak nitelendirerek, bu tutumun kabul edilemez olduğunu belirtti. Açıklamada, bakanlığın bir an önce diyalog kanallarını açması ve tiyatro camiasının beklentilerini dikkate alması gerektiği vurgulandı.

Sonuç olarak, Tiyatro Eleştirmenleri Birliği, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın yeni tiyatro yönetmeliğini eleştirerek, uygulamanın küçük ve bağımsız tiyatrolar yerine büyük sermayeli tiyatroları desteklediğini ve bakanlığın bu konuda daha adil ve şeffaf bir yaklaşım sergilemesi gerektiğini savundu.

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler'in bir askeri törende kullandığı, bir askerin “Ben şehit annesi ve şehit dayısıyım” ifadesi üzerine verdiği yanıt, İYİ Parti'nin tepkisini çekti. İYİ Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, Bakan Güler'in sözlerini eleştirdi.

Zorlu, paylaşımında, “Milli Savunma Bakanı’nın Mehmetçiğe yönelik sözleri asla kabul edilemez. Şehitlik kavramı üzerinden böyle bir ayrımcılık yapılamaz. Bu yaklaşım, şehitlerimizin aziz hatırasına ve ailelerinin duygularına saygısızlıktır” ifadelerini kullandı. Zorlu, ayrıca, Güler'in sözlerinin düzeltilmesi ve gerekli açıklamanın yapılması çağrısında bulundu.

Olayın bağlamı, Milli Savunma Bakanı Güler'in bir askeri birliği ziyareti sırasında yaşandı. Bir asker, Bakan Güler'e ailesinin geçmişinde şehitler olduğunu belirtirken, Güler'in bu ifadeye verdiği yanıt tartışma yarattı. İYİ Parti, bu yanıtın şehitlik makamını küçültücü ve ayrıştırıcı olduğunu savunarak, konunun takipçisi olacaklarını bildirdi.

İYİ Parti'den yapılan açıklamada, “Şehitlerimizin kanı ve hatırası üzerinden siyaset yapmak, en hafif tabirle vicdansızlıktır. Milli Savunma Bakanı'nın bu talihsiz açıklaması, derhal düzeltilmeli ve kamuoyundan özür dilenmelidir” denildi. Olayın ardından, diğer siyasi partilerden de konuya ilişkin çeşitli yorumlar geldiği belirtildi.

Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü (DMM), bazı basın yayın organlarında yer alan Sazlıdere Barajı'nın İstanbul'un su ihtiyacını karşılama oranıyla ilgili iddiaları yalanladı. DMM tarafından yapılan açıklamada, barajın doluluk oranının düşük olduğu ve İstanbul'un su ihtiyacını karşılamadığı yönündeki haberlerin gerçeği yansıtmadığı belirtildi.

Açıklamada, Sazlıdere Barajı'nın İstanbul'un önemli su kaynaklarından biri olduğu ve kente önemli miktarda su sağladığı vurgulandı. Barajın doluluk oranının mevsimsel değişikliklere bağlı olarak değiştiği, ancak genel olarak yeterli seviyede olduğu ifade edildi. DMM, barajın işletme ve bakımının düzenli olarak yapıldığını ve su kalitesinin sürekli olarak kontrol edildiğini de kaydetti.

DMM'nin açıklamasında ayrıca, İstanbul'un su ihtiyacının karşılanması için farklı kaynaklardan su temin edildiği belirtildi. Bu kaynaklar arasında barajlar, göletler, yer altı suları ve arıtma tesisleri yer alıyor. DMM, İstanbul'un su kaynaklarının çeşitlendirilmesi ve suyun verimli kullanılması için çalışmaların sürdürüldüğünü de vurguladı.

Sonuç olarak, DMM, Sazlıdere Barajı ile ilgili iddiaların gerçeği yansıtmadığını ve barajın İstanbul'un su ihtiyacının karşılanmasında önemli bir rol oynadığını yineledi. DMM, kamuoyunu doğru bilgilendirmek amacıyla bu açıklamayı yapma gereği duyduğunu belirtti.

Fenerbahçe, Süper Lig'in 32. haftasında deplasmanda Gaziantep FK ile karşılaşacak. Karşılaşma, Kalyon Stadyumu'nda oynanacak ve saat 20:30'da başlayacak.

Sarı-lacivertli ekipte sakatlıkları bulunan Çağlar Söyüncü, Serdar Aziz, Joshua King ve İrfan Can Kahveci, Gaziantep FK maçında forma giyemeyecek. Bu oyuncuların yokluğu, teknik direktör İsmail Kartal'ın kadro seçiminde değişikliklere gitmesine neden olacak.

Fenerbahçe'nin muhtemel 11'i şu şekilde olabilir:

• Kaleci: Livakovic
• Defans: Osayi-Samuel, Becao, Djiku, Ferdi
• Orta Saha: İsmail Yüksek, Fred, Szymanski
• Forvet: Cengiz Ünder, Dzeko, Tadic

Fenerbahçe, ligde geride kalan 31 haftada 25 galibiyet, 3 beraberlik ve 3 mağlubiyet alarak 78 puan topladı. Gaziantep FK ise 9 galibiyet, 7 beraberlik ve 15 mağlubiyetle 34 puana sahip.

Bu karşılaşma, Fenerbahçe için şampiyonluk yarışında kritik bir öneme sahip. Sarı-lacivertli ekip, deplasmanda galip gelerek liderlik takibini sürdürmek istiyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'ye resmi bir ziyaret gerçekleştiren Yeni Zelanda Başbakanı Christopher Luxon'u Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde resmi törenle karşıladı. Karşılama töreninin ardından baş başa ve heyetler arası görüşmeler yapıldı.

Görüşmelerin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yeni Zelanda Başbakanı Luxon onuruna bir yemek verdi. Yemeğe, iki ülkenin heyetlerinden önemli isimler katıldı. Yemekte, Türkiye ve Yeni Zelanda arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi ve bölgesel konular ele alındı.

Erdoğan ve Luxon, görüşmelerinde ikili ilişkilerin yanı sıra, küresel meseleler hakkında da görüş alışverişinde bulundu. Özellikle ekonomik işbirliği ve terörle mücadele konularında ortak çalışma vurgusu yapıldı.

Yemeğin ardından herhangi bir açıklama yapılmadı. Ziyaretin, iki ülke arasındaki ilişkileri daha da güçlendirmesi bekleniyor.

Cumhurbaşkanlığı kaynaklarından edinilen bilgiye göre, yemekte Türkiye ve Yeni Zelanda arasındaki dostluk ve işbirliğinin önemi vurgulandı. Ayrıca, iki ülke arasındaki ticaret hacminin artırılması için atılacak adımlar değerlendirildi.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, yeni büyükelçi atamalarını gerçekleştirdi. Bakan Fidan, görevlendirmeleri ilgili kişilere tebliğ etti. Atamalarla ilgili detaylı liste henüz kamuoyuyla paylaşılmadı.

Yeni büyükelçi atamaları, Türk dış politikasının önemli bir parçası olarak değerlendiriliyor. Bu atamalarla Türkiye'nin farklı ülkelerdeki temsil düzeyinin güçlendirilmesi ve dış ilişkilerin geliştirilmesi hedefleniyor.

Dışişleri Bakanlığı'nın önümüzdeki günlerde atamalarla ilgili daha kapsamlı bir açıklama yapması bekleniyor. Atamaların içeriği ve görevlendirilen isimler merakla bekleniyor. Yapılacak açıklamada, büyükelçilerin görev yapacakları ülkeler ve öncelikli hedefleri hakkında bilgi verilmesi öngörülüyor.

Bu atamalar, Türkiye'nin dış politikadaki stratejik önceliklerini yansıtması açısından önem taşıyor. Büyükelçilerin görevlendirilmesi, Türkiye'nin uluslararası arenadaki etkinliğini artırma çabalarının bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.

Yeni atanan büyükelçilerin, görev yapacakları ülkelerle ilişkileri geliştirme ve Türkiye'nin çıkarlarını en iyi şekilde temsil etme sorumluluğu taşıdığı belirtiliyor. Atamaların, Türkiye'nin dış politika hedeflerine ulaşmasında önemli bir rol oynaması bekleniyor.