AKP, TÜSİAD ile son dönemde yaşanan gerginliklerin ardından, ilişkileri düzeltme ve yeniden diyalog kurma amacıyla bir 'barış elçisi' görevlendirdi. Bu görevlendirmenin amacı, iki taraf arasındaki iletişim kanallarını yeniden açmak ve ortak zeminlerde buluşmaktır.

AKP ve TÜSİAD arasındaki ilişkiler, özellikle ekonomik politikalar ve bazı konulardaki farklı görüşler nedeniyle zaman zaman gerginleşmişti. Bu durumun farkında olan AKP, TÜSİAD ile daha yapıcı bir ilişki kurma çabası içine girerek, bir 'barış elçisi' atadı. Bu elçinin, her iki tarafın da hassasiyetlerini dikkate alarak, ortak çıkarlar doğrultusunda bir diyalog ortamı yaratması bekleniyor.

Görevlendirilen 'barış elçisi'nin ilk adımları arasında, TÜSİAD yetkilileri ile bir araya gelerek, karşılıklı anlayışı artırmaya yönelik görüşmeler yapmak yer alıyor. Bu görüşmelerde, ekonomik politikaların yanı sıra, ülkenin genel durumu ve geleceği ile ilgili konuların da ele alınması planlanıyor. AKP, bu girişimle, TÜSİAD'ın görüşlerini daha yakından anlamayı ve iş birliği olanaklarını artırmayı hedefliyor.

TÜSİAD cephesinden ise bu görevlendirmeye nasıl bir yanıt verileceği merak konusu. Ancak, TÜSİAD'ın da diyalog ve iş birliğine açık olduğu biliniyor. Dolayısıyla, AKP'nin bu 'barış elçisi' girişimi, iki taraf arasındaki ilişkilerin düzelmesine ve daha sağlıklı bir zemine oturmasına katkı sağlayabilir.

Bu süreçte, her iki tarafın da yapıcı bir yaklaşım sergilemesi ve ortak çıkarlar doğrultusunda hareket etmesi büyük önem taşıyor. AKP'nin bu adımı, Türkiye'nin ekonomik ve sosyal gelişimine katkı sağlayacak daha geniş bir iş birliği ortamının oluşmasına zemin hazırlayabilir.

Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, katıldığı bir etkinlikte dikkatleri üzerine çekti. Bir mermer firmasının sahibi olan ailenin kızını omzunda taşıyan Koç, aynı zamanda kolye satışı yaparak etkinliğe destek verdi.

Etkinlikte çekilen fotoğraflarda Ali Koç'un küçük kızı omzunda taşıdığı ve oldukça keyifli olduğu görüldü. Kolye satışı sırasında da esprili tavırlarıyla dikkat çeken Koç, etkinliğe katılanlarla yakından ilgilendi.

Ali Koç'un bu etkinliğe katılımı ve sergilediği davranışlar, sosyal medyada da geniş yankı buldu. Birçok kişi Koç'un samimiyetini ve halkla iç içe olmasını takdirle karşıladı.

Etkinliğin amacı ve detayları hakkında net bir bilgi bulunmamakla birlikte, Ali Koç'un katılımıyla etkinliğin daha da dikkat çektiği ve amacına ulaştığı belirtiliyor.

Haberde, Ali Koç'un iş dünyası ve spor camiasındaki aktif rolünün yanı sıra, sosyal sorumluluk projelerine ve etkinliklere katılımına da dikkat çekiliyor.

Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu (PFDK), 23 Mayıs 2024 tarihli toplantısında Galatasaray Sportif Sinai ve Ticaret A.Ş.'ye çeşitli ihlaller nedeniyle toplamda 112 bin TL para cezası uygulanmasına karar verdi.

Kurulun aldığı karara göre, Galatasaray'ın Süper Lig'de Mondihome Kayserispor ile oynadığı müsabakada, taraftarlarının neden olduğu saha olayları nedeniyle 56 bin TL para cezası verildi. Aynı müsabakada, taraftarların neden olduğu çirkin ve kötü tezahürat nedeniyle ve bu eylemin aynı sezon içinde 5. kez tekrarlanması sebebiyle de 56 bin TL para cezası uygulandı.

PFDK'nın bu kararları, futbol disiplin talimatlarına ve ilgili yönetmeliklere uygun olarak alınmıştır. Galatasaray kulübünün, bu kararlara itiraz hakkı bulunmaktadır.

Oyuncu Meltem Yılmazkaya, 70 yaşındaki Yılmaz Gruda ile nikah masasına oturmuştu. Bu sürpriz evliliğin ardından, çift ilk kez ailece bir fotoğraf paylaştı. Meltem Yılmazkaya’nın önceki evliliğinden olan kızı ve Yılmaz Gruda’nın oğlu Emre Gruda, bu özel karede ilk kez bir araya geldi.

Meltem Yılmazkaya, sosyal medya hesabından paylaştığı bu fotoğrafa, “Biz böyle birleştik… Güzeliz değil mi?” notunu düştü. Bu paylaşım, kısa sürede çok sayıda beğeni ve yorum aldı.

Yılmaz Gruda, Meltem Yılmazkaya ile evliliğinden önce, Ayşen Gruda ile uzun yıllar evli kalmış ve bu evlilikten Elvan adında bir kızları olmuştu. Ayşen Gruda'nın vefatının ardından Yılmaz Gruda, Meltem Yılmazkaya ile yeni bir hayata adım atmıştı.

Meltem Yılmazkaya, kızı ile olan ilişkisine dair daha önce yaptığı açıklamalarda, kızının kendisi için çok değerli olduğunu ve hayatının merkezinde yer aldığını belirtmişti. Yılmaz Gruda da oğlu Emre Gruda ile olan bağını her zaman güçlü tutmuş ve oğlunun hayatındaki başarılarıyla gurur duymuştu.

Bu birleşmeyle birlikte Yılmazkaya ve Gruda aileleri, yeni bir başlangıca imza atmış oldu. Sosyal medyada paylaşılan bu aile fotoğrafı, sevenleri tarafından büyük bir ilgiyle karşılandı ve çiftin mutluluğuna ortak olundu.

Sihirli Annem Hepimiz Biriz filmi, 30 Mayıs'ta sinemalarda izleyiciyle buluşmaya hazırlanıyor. Yakın zamanda yayınlanan fragman, filmin nostaljik atmosferini ve sevilen karakterlerini yeniden canlandırdığını gösteriyor. Film, çocukluklarında Sihirli Annem dizisiyle büyüyenler için özel bir anlam taşıyor.

Filmin oyuncu kadrosunda İnci Türkay, Nergis Kumbasar, Liva Yigit, Emir Çalıkkocu, Eylem Server Ünüvar gibi isimler yer alıyor. Sihirli Annem'in ikonik karakterleri, bu filmde de maceradan maceraya koşuyor.

Fragman, izleyicilere Naciye'nin esprili hallerini ve Dudu'nun sihirli dokunuşlarını yeniden hatırlatıyor. Film, sadece çocukları değil, yetişkinleri de ekran başına kilitleyen dizinin büyüsünü beyaz perdeye taşımayı hedefliyor. Yapım, aile bağlarını, dostluğu ve sihrin hayatımızdaki yerini vurgulayan sıcak bir hikaye sunuyor.

Sihirli Annem Hepimiz Biriz, hem nostaljik bir yolculuk yapmak isteyenler hem de yeni nesil çocuklarla buluşmak için heyecan verici bir seçenek olarak öne çıkıyor. Film, yaz tatilinin başlangıcında tüm aileyi sinema salonlarına çekmeyi amaçlıyor.

Şarkıcı Zehra Gülüç hakkında eski eltisi Sevil S.'ye şiddet uyguladığı ve tehdit ettiği iddiasıyla suç duyurusunda bulunuldu. Sevil S., avukatı aracılığıyla yaptığı açıklamada, Zehra Gülüç'ün kendisine yönelik fiziksel ve sözlü şiddet uyguladığını, ayrıca 'Sizin de evinizi yurdunuzu kurşunlatırım' şeklinde tehditlerde bulunduğunu öne sürdü.

Sevil S.'nin iddiasına göre olay, Zehra Gülüç'ün evinde gerçekleşti. Sevil S., Gülüç'ün kendisine hakaretler ettiğini, tartakladığını ve darp ettiğini belirtti. Ayrıca, Gülüç'ün kendisini ölümle tehdit ettiğini de iddia etti. Sevil S., yaşadığı bu olaylar sonrasında psikolojik olarak etkilendiğini ve hukuki yollara başvurduğunu ifade etti.

Zehra Gülüç ise hakkındaki suçlamaları kesin bir dille reddetti. Avukatı aracılığıyla yaptığı açıklamada, Sevil S.'nin iddialarının asılsız olduğunu ve iftira niteliği taşıdığını savundu. Gülüç, Sevil S. ile aralarında bir tartışma yaşandığını ancak herhangi bir şiddet olayının gerçekleşmediğini belirtti. Ayrıca, Sevil S.'nin kendisini karalamak amacıyla bu tür iddialarda bulunduğunu ileri sürdü. Olayla ilgili soruşturma devam ediyor.

Tarafların karşılıklı suçlamalarıyla gündeme gelen olay, yargıya taşınmış durumda. Savcılık, Sevil S.'nin şikayeti üzerine Zehra Gülüç hakkında soruşturma başlattı. Soruşturma kapsamında tarafların ifadeleri alınacak ve deliller toplanacak. Olayın detayları ve gerçekliği yargı sürecinde netlik kazanacak.

Ebru Şallı, eşi Uğur Akkuş ile yaşadığı dava sürecine dair açıklamalarda bulundu. Şallı, sürecin kendi kontrolünde olmadığını ifade ederek, "Benim kontrolümde olan bir şey değil ama bitecek" dedi. Bu açıklama, çiftin ilişkisi ve hukuki süreç hakkında merak uyandırdı.

Şallı, dava sürecinin detaylarına girmese de, sürecin devam ettiğini ve bir sonuca ulaşacağını belirtti. Kamuoyunda geniş yankı uyandıran bu dava, çiftin özel hayatına dair çeşitli spekülasyonlara neden olmuştu. Ebru Şallı'nın açıklamaları, sürecin gidişatı hakkında net bir bilgi vermese de, sona ereceğine dair umutlu bir mesaj içeriyor.

Ebru Şallı, konuyla ilgili daha fazla detay vermekten kaçınırken, sürecin hassasiyeti nedeniyle dikkatli davrandığı anlaşılıyor. Dava sürecinin ne zaman ve nasıl sonuçlanacağı ise henüz belirsizliğini koruyor.

Ebru Şallı'nın açıklamalarından öne çıkanlar:

• Dava süreci Ebru Şallı'nın kontrolünde değil.
• Sürecin sona ereceği belirtildi.
• Detaylar hakkında net bir bilgi verilmedi.

Portekiz genelinde meydana gelen geniş çaplı elektrik kesintisi, ülke genelinde hayatı durma noktasına getirdi. Kesintinin nedeni henüz net olarak belirlenemezken, yetkililer sorunun çözümü için çalışmalarını sürdürüyor.

Elektrik kesintisi, başta başkent Lizbon olmak üzere Porto, Faro ve diğer büyük şehirlerde etkili oldu. Kesinti nedeniyle metro seferleri durdu, trafik ışıkları çalışmaz hale geldi ve birçok iş yeri kepenk indirmek zorunda kaldı.

Hastanelerde ve diğer kritik kamu hizmetlerinde jeneratörler devreye sokularak hizmetlerin aksamaması sağlandı. Ancak, birçok vatandaş evlerinde mahsur kaldı ve iletişimde zorluklar yaşadı.

Ulaşım: Metro seferlerinin durmasıyla birlikte toplu taşıma büyük ölçüde aksadı. Trafik ışıklarının çalışmaması nedeniyle şehirlerde trafik yoğunluğu arttı ve kazalar meydana geldi.

İş Hayatı: Elektrik kesintisi, birçok iş yerinin faaliyetlerini durdurmasına neden oldu. Özellikle perakende sektörü ve restoranlar büyük kayıplar yaşadı.

Haberleşme: Cep telefonu şebekelerinde ve internet bağlantılarında da aksamalar meydana geldi. Bu durum, iletişimi zorlaştırırken, bilgi akışını da engelledi.

Yetkililer, elektrik kesintisinin nedenini araştırırken, en kısa sürede elektrik সরবরাহını normale döndürmek için çalışıyor. Ancak, kesintinin ne kadar süreceği henüz belirsizliğini koruyor. Vatandaşlar, yetkililerin açıklamalarını takip etmeye ve gerekli önlemleri almaya çağrılıyor.

Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü (SIPRI) tarafından yayınlanan 2024 raporu, Türkiye'nin askeri harcamalarındaki dikkat çekici artışı ortaya koydu. Rapora göre, Türkiye'nin askeri harcamaları son 10 yılda %110 oranında arttı. Bu artış, ülkenin savunma bütçesine yaptığı yatırımın önemli ölçüde yükseldiğini gösteriyor.

SIPRI raporu, dünya genelindeki askeri harcamaların da arttığını belirtiyor. 2024 yılındaki küresel askeri harcamaların toplamı, bir önceki yıla göre önemli bir yükseliş gösterdi. Bu artışta, devam eden bölgesel çatışmalar ve jeopolitik gerilimlerin etkili olduğu düşünülüyor.

Türkiye'nin askeri harcamalarındaki bu büyük artışın nedenleri arasında, ülkenin bölgesindeki güvenlik tehditleri ve savunma sanayisine yapılan yatırımlar yer alıyor. Türkiye, son yıllarda yerli savunma sanayisini güçlendirme çabalarına hız vermiş ve bu alanda önemli projeler hayata geçirmiştir. Bu projeler, ülkenin askeri kapasitesini artırmasının yanı sıra, savunma harcamalarının da yükselmesine katkıda bulunmuştur.

Raporda ayrıca, Türkiye'nin komşuları ve bölgedeki diğer ülkelerin askeri harcamalarına da değiniliyor. Bölgedeki genel askeri harcama eğilimleri, Türkiye'nin savunma politikalarını ve harcama önceliklerini şekillendirmede etkili oluyor. Türkiye'nin askeri harcamalarındaki bu artış, ülkenin bölgesel güvenlik dinamiklerindeki rolünü ve etkisini de artırmaktadır.

SIPRI raporunun tamamı incelendiğinde, Türkiye'nin askeri harcamalarındaki bu artışın, ülkenin savunma ve güvenlik stratejileri açısından önemli bir gösterge olduğu anlaşılmaktadır.