Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), politika faizini yüzde 50'de sabit tutma kararı aldı. Bu karar, piyasalarda çeşitli tepkilere neden oldu. Kararın ardından dolar ve euro hafif yükselirken, ekonomistler kararı farklı açılardan değerlendirdi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Haziran ayı toplantısında politika faizini beklentiler doğrultusunda yüzde 50 seviyesinde sabit tuttu. Banka, en son Mart ayında politika faizini 500 baz puan artırarak yüzde 50'ye yükseltmişti. TCMB'nin bu kararı almasındaki temel gerekçe, enflasyonla mücadeledeki kararlılığını sürdürmek ve fiyat istikrarını sağlamak olarak belirtildi.
Kararın açıklanmasının ardından piyasalarda ilk tepkiler gözlemlendi. Dolar/TL kuru hafif bir yükselişle 32,80 seviyelerine çıkarken, Euro/TL kuru da benzer bir eğilim göstererek 35,20 seviyelerine yükseldi. Ancak, bu yükselişlerin sınırlı kaldığı ve piyasaların genel olarak sakin bir tepki verdiği görüldü.
Ekonomistler, TCMB'nin faiz kararını farklı açılardan değerlendirdi. Bazı ekonomistler, TCMB'nin enflasyonla mücadelede kararlı olduğunu ve bu nedenle faizleri sabit tutmasının doğru bir adım olduğunu savundu. Bu ekonomistler, yüksek faiz oranlarının enflasyonu baskılamaya yardımcı olacağını ve Türk Lirası'nın değerini koruyacağını belirtti.
Diğer bazı ekonomistler ise, faizlerin yüksek seviyede tutulmasının ekonomik aktiviteyi olumsuz etkileyebileceği ve büyüme üzerinde baskı yaratabileceği görüşünü dile getirdi. Bu ekonomistler, TCMB'nin faiz indirimlerine başlaması için enflasyonun daha belirgin bir şekilde düşüş göstermesi gerektiğini vurguladı.
TCMB'nin karar metninde, enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar sıkı para politikası duruşunun sürdürüleceği vurgulandı. Banka, ayrıca, enflasyon beklentilerini yakından izleyeceğini ve gerektiğinde ek sıkılaştırma adımları atabileceğini belirtti.
Piyasaların TCMB'nin kararına tepkisi, genel olarak ılımlı oldu. Ancak, önümüzdeki dönemde enflasyonun seyrine ve TCMB'nin atacağı adımlara bağlı olarak piyasalarda oynaklığın artabileceği öngörülüyor.