Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Halk Sağlığı ve Sağlık Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Gülizar Biçer Karaca, iktidarın sağlık sistemini övmesine rağmen vatandaşların yaşadığı sorunlara dikkat çekerek bir basın açıklaması yaptı. Açıklamada, sağlık hizmetlerine erişimde yaşanan zorluklar, randevu sorunları ve tedavi süreçlerindeki aksaklıklar vurgulandı. Karaca, iktidarın sürekli olarak sağlık sistemini başarılı gösterme çabasına karşın, vatandaşların gerçekte yaşadığı mağduriyetlerin görmezden gelindiğini belirtti.

Prof. Dr. Karaca, “İktidar, sağlıkta dönüşüm programıyla övünüyor ancak vatandaşlarımız hastanelerde randevu bulmakta, tedavi olmakta ve ilaçlarını almakta büyük zorluklar yaşıyor. Sağlık çalışanları da ağır iş yükü altında eziliyor” dedi. Açıklamasında, özellikle kronik rahatsızlığı olan hastaların ve yaşlıların yaşadığı sorunlara dikkat çekerek, bu kesimlerin sağlık hizmetlerine erişiminin daha da zorlaştığını ifade etti. Ayrıca, sağlık sistemindeki özelleştirme politikalarının, hizmet kalitesini düşürdüğü ve vatandaşların cebinden daha fazla para çıkmasına neden olduğu eleştirisinde bulundu.

CHP olarak, sağlıkta yaşanan sorunların çözümü için bir dizi öneri sunan Karaca, öncelikle sağlık sisteminin yeniden yapılandırılması gerektiğini vurguladı. “Sağlık hizmetleri, kamu eliyle ve eşitlik ilkesi doğrultusunda sunulmalıdır. Randevu sistemindeki aksaklıklar giderilmeli, sağlık çalışanlarının çalışma koşulları iyileştirilmeli ve sağlıkta şiddetin önüne geçilmelidir” şeklinde konuştu. Ayrıca, koruyucu sağlık hizmetlerine ağırlık verilerek, hastalıkların ortaya çıkmadan önlenmesinin hedeflenmesi gerektiğini belirtti.

Karaca, iktidarı eleştirerek, sağlık alanındaki sorunlara çözüm üretmek yerine, sürekli olarak algı yönetimi yapmaya çalıştığını savundu. “Vatandaşlarımız sağlık hizmetlerinden memnun olmadığını her fırsatta dile getiriyor. İktidarın bu gerçekleri görmezden gelmesi kabul edilemez. Sağlık, her vatandaşın temel hakkıdır ve bu hakkın sağlanması devletin sorumluluğundadır” ifadelerini kullandı.

Cumhuriyet Kitapları’nın düzenlediği Cumhuriyet Roman ve Öykü Günleri, edebiyatseverlerin yoğun katılımıyla son buldu. Etkinlik boyunca çeşitli söyleşiler, paneller ve imza günleri düzenlendi.

Etkinlikte, öne çıkan yazarlar okurlarıyla buluşarak son eserleri hakkında söyleşiler gerçekleştirdi. Edebiyatın farklı türlerine ilgi duyan okurlar, bu etkinlik sayesinde yazarlarla doğrudan iletişim kurma fırsatı buldu. Panellerde, roman ve öykü türlerinin günümüzdeki durumu ve geleceği tartışıldı.

Cumhuriyet Roman ve Öykü Günleri, genç yazarların da kendilerini göstermeleri için bir platform sağladı. Yayınevleri ve editörler, yeni yetenekleri keşfetmek için etkinlikte yer aldı. Etkinlik, edebiyat dünyasının farklı kesimlerini bir araya getirerek, fikir alışverişine olanak tanıdı. Okurlar, sevdikleri yazarlarla tanışma ve kitaplarını imzalatma imkanı buldu.

Etkinliğin sonunda, katılımcılar ve düzenleyiciler, Cumhuriyet Roman ve Öykü Günleri'nin edebiyat dünyası için önemli bir etkinlik olduğunu vurguladı. Gelecek yıllarda da etkinliğin devam etmesi temennisiyle sona erdi.

Samsun Devlet Opera ve Balesi (SAMDOB), yeni yıl coşkusunu sanatseverlerle paylaştığı 'Yeni Yıl Konseri' ile büyük beğeni topladı. Konserde, Johann Strauss'tan Franz Lehar'a kadar birçok ünlü bestecinin eserleri seslendirildi.

Atatürk Kültür Merkezi'nde gerçekleşen konserde, orkestrayı Kıvanç Tepe yönetti. Soprano Sevil Ağca, mezzosoprano Hatice Zeliha Kökcek, tenor Aykut Çınar ve bariton Serkan Taylan'ın solist olarak sahne aldığı konserde, birbirinden güzel eserler yorumlandı.

Konserde, Johann Strauss'un 'Yarasa Uvertürü' ve 'Tritsch-Tratsch Polka' gibi sevilen eserlerinin yanı sıra, Franz Lehar'ın 'Vilia' ve Emmerich Kálmán'ın 'Macar Rapsodisi' gibi operetlerden seçmeler de yer aldı. İzleyiciler, solistlerin ve orkestranın performansını ayakta alkışladı.

SAMDOB Sanat Yönetmeni ve Müdürü Volkan Akkoç, konserin ardından yaptığı açıklamada, 'Yeni yıl coşkusunu sanatseverlerle birlikte yaşamanın mutluluğunu duyuyoruz. Konserimize gösterilen yoğun ilgi bizi çok mutlu etti. Yeni yılda da birbirinden güzel etkinliklerle sanatseverlerle buluşmaya devam edeceğiz' dedi.

Konser, Samsun'da sanatseverler tarafından büyük ilgiyle karşılandı ve uzun süre hafızalarda kalacak bir müzik ziyafeti olarak nitelendirildi.

Cillian Murphy'nin başrolünde olduğu ve Christopher Nolan'ın yönettiği Oppenheimer filmiyle aynı dönemlere odaklanan 'SON - The End' adlı müzikal, izleyicilere apokaliptik bir deneyim sunuyor. Müzikal, atom bombasının yaratılış sürecini ve bu sürecin insanlık üzerindeki etkilerini derinlemesine inceliyor.

Müzikalin yapımcısı ve yönetmeni olan isim, projenin uzun bir süredir üzerinde çalıştığını ve Oppenheimer'ın karmaşık kişiliğini ve yaşadığı içsel çatışmaları sahneye taşımayı hedeflediklerini belirtiyor. Müzikalde, bilim insanının etik sorumlulukları, savaşın dehşeti ve insanlığın geleceği gibi önemli temalar işleniyor.

'SON - The End', sadece bir biyografi değil, aynı zamanda insanlığın kendi kendini yok etme potansiyeline karşı bir uyarı niteliği taşıyor. Müzikalde, dönemin atmosferini yansıtan kostümler, dekorlar ve özel efektler kullanılıyor. Ayrıca, müzikalde yer alan şarkılar, hikayenin duygusal yoğunluğunu artırarak izleyicilerin empati kurmasını sağlıyor.

Müzikalin kadrosunda, deneyimli tiyatro oyuncularının yanı sıra genç yetenekler de yer alıyor. Oyuncular, karakterlerin psikolojik derinliklerini başarıyla yansıtarak izleyicilerden tam not alıyor. 'SON - The End', müzikal severlerin ve tarih meraklılarının ilgisini çekmeyi başarıyor.

Müzikalin biletleri satışa sunuldu ve ilk gösterimler büyük ilgi gördü. Yapımcılar, müzikalin farklı şehirlerde ve ülkelerde de sahnelenmesi için çalışmaların devam ettiğini belirtiyor.

Toyota, Proace ailesini genişleterek ticari araç segmentindeki iddiasını artırıyor. Aileye yeni eklenen modeller ve geliştirilen özellikler, farklı iş kollarına yönelik çözümler sunmayı amaçlıyor.

Proace ailesi, yakıt verimliliği, geniş iç hacmi ve kullanıcı dostu teknolojileriyle dikkat çekiyor. Yeni modellerde sunulan farklı motor seçenekleri ve donanım seviyeleri, müşterilerin ihtiyaçlarına göre kişiselleştirme imkanı sağlıyor.

Proace City Cargo: Şehir içi kullanıma uygun, kompakt boyutlarıyla park kolaylığı sunan Proace City Cargo, yük taşıma kapasitesiyle de öne çıkıyor.

Proace Van: Daha büyük yük taşıma ihtiyacı olanlar için ideal olan Proace Van, farklı uzunluk ve yükseklik seçenekleriyle sunuluyor.

Proace Combi: Hem yolcu hem de yük taşıma ihtiyacını karşılayan Proace Combi, geniş iç hacmi ve konforlu sürüş deneyimiyle dikkat çekiyor.

Yeni Proace ailesi, gelişmiş güvenlik sistemleri ve sürüş destek teknolojileriyle donatılmış durumda. Bu özellikler, sürücü ve yolcuların güvenliğini artırırken, sürüş konforunu da yükseltiyor.

Toyota'nın Proace ailesi, ticari araç kullanıcılarının farklı ihtiyaçlarına cevap veren geniş bir ürün yelpazesi sunuyor. Yeni modeller ve özelliklerle Proace ailesi, segmentindeki rekabeti artırmayı hedefliyor.

Pakistan ve Hindistan arasındaki gerilim tırmanırken, Türkiye'nin Pakistan'a askeri yardımda bulunduğu iddiaları gündeme geldi. Haberlere göre, Türkiye, Pakistan'a 6 uçak dolusu silah ve mühimmat gönderdi. Bu hamlenin, iki ülke arasındaki ilişkilerin güçlenmesine yönelik bir işaret olduğu yorumları yapılıyor.

İddialara göre, gönderilen askeri malzemeler arasında çeşitli silah sistemleri ve mühimmat bulunuyor. Bu sevkiyatın, Pakistan'ın savunma kapasitesini artırmaya yönelik olduğu belirtiliyor. Türkiye'nin bu adımı, bölgedeki dengeleri etkileyebilecek stratejik bir hamle olarak değerlendiriliyor.

Türkiye ve Pakistan arasındaki ilişkiler son yıllarda önemli ölçüde gelişme gösterdi. İki ülke, savunma sanayi başta olmak üzere birçok alanda iş birliği yapıyor. Bu askeri yardımın, iki ülke arasındaki stratejik ortaklığı daha da derinleştireceği öngörülüyor.

Konuyla ilgili resmi bir açıklama henüz yapılmadı. Ancak, iddiaların doğruluğu halinde, bu durumun Hindistan tarafından nasıl karşılanacağı merak konusu. Bölgedeki gerginliğin daha da artabileceği ihtimali göz önünde bulunduruluyor.

Bu gelişme, uluslararası kamuoyunda da yakından takip ediliyor. Türkiye'nin bölgedeki rolü ve dış politikadaki tercihleri açısından önemli bir gösterge olarak kabul ediliyor.

Özetle: Türkiye'nin Pakistan'a 6 uçak dolusu silah gönderdiği iddiaları, iki ülke arasındaki stratejik ortaklığın bir yansıması olarak değerlendiriliyor. Bu durumun bölgedeki dengeleri nasıl etkileyeceği ve Hindistan'ın tepkisi merakla bekleniyor.

Adana'da meydana gelen olayda, 2 çocuk annesi Meral Akçetin, erkek arkadaşının ev sahibi tarafından önce taciz edildi, ardından boğularak öldürüldü. Olay, merkez Seyhan ilçesi Sarıyakup Mahallesi'nde yaşandı. İddiaya göre, Meral Akçetin, erkek arkadaşı ile birlikte yaşadığı evin sahibi olan M.A. tarafından tacize uğradı.

Tacizin ardından M.A., Akçetin'i boğarak öldürdü. Olayın ardından kaçan M.A., polis ekipleri tarafından yakalanarak gözaltına alındı. Akçetin'in cenazesi, otopsi için Adana Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

Meral Akçetin'in yakınları, olayın şokunu yaşarken, M.A.'nın en ağır cezayı almasını istedi. Olayla ilgili detaylı soruşturma devam ediyor.

Olayın ardından gözaltına alınan M.A.'nın emniyetteki işlemleri sürüyor. M.A.'nın cinayeti neden işlediği henüz bilinmiyor. Polis, olayla ilgili tüm ihtimalleri değerlendiriyor.

Marmara Denizi'nde Tekirdağ açıklarında saat 14:43'te 3.5 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Depremin derinliği 11.26 kilometre olarak ölçüldü.

Kandilli Rasathanesi tarafından yapılan açıklamaya göre, deprem Marmara Denizi'nde, Tekirdağ'ın yaklaşık 27 kilometre açığında gerçekleşti.

AFAD ise depremin büyüklüğünü 3.5 olarak duyurdu.

Marmara Denizi'ndeki depremin ardından, Kütahya'nın Hisarcık ilçesinde de saat 15:20'de 3.2 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Bu depremin derinliği ise 7 kilometre olarak belirlendi.

Her iki deprem de kısa süreli paniğe neden oldu ancak herhangi bir can veya mal kaybı bildirilmedi. Yetkililer, gelişmelerin takip edildiğini ve gerekli açıklamaların yapılacağını belirtti.

Depremlerin ardından vatandaşlar, sosyal medya üzerinden yaşadıkları sarsıntıları paylaştı. Özellikle Marmara Denizi'ndeki depremin İstanbul'da da hissedildiği yönünde yorumlar yapıldı.

• Marmara Denizi'ndeki deprem: 3.5 büyüklüğünde, 11.26 km derinlikte
• Kütahya'daki deprem: 3.2 büyüklüğünde, 7 km derinlikte

Kadıköy'de bir apartman dairesinin balkonunun çökmesi sonucu olay yerine itfaiye ve sağlık ekipleri sevk edildi. Edinilen bilgiye göre, 19 Mayıs Mahallesi'nde bulunan bir apartmanın 2. katındaki dairenin balkonu henüz bilinmeyen bir nedenle çöktü. Olay yerine çok sayıda itfaiye, sağlık ve polis ekibi sevk edildi.

Çökme sırasında balkonda kimsenin bulunmaması olası bir faciayı önledi. İtfaiye ekipleri, çöken balkonun enkazında arama kurtarma çalışması yaptı. Sağlık ekipleri de olay yerinde hazır bekletildi. Polis ekipleri çevrede güvenlik önlemi alırken, olayla ilgili inceleme başlatıldı.

Olayın ardından çevredeki vatandaşlar büyük panik yaşadı. Bazı vatandaşlar, benzer olayların yaşanmaması için binaların düzenli olarak kontrol edilmesi gerektiğini belirtti. Yetkililer, olayla ilgili soruşturmanın sürdüğünü ve gerekli önlemlerin alınacağını bildirdi.

Olayda herhangi bir yaralanma veya can kaybı yaşanmaması sevindirici oldu. Ancak, çöken balkonun apartmanda yaşayanlar için büyük bir travma yarattığı belirtildi.