Ahmet Hakan, yazısında otel odalarında ve kiralık evlerdeki kameraların bantlanması konusunu ele alıyor ve bu durumun yarattığı güvensizlik hissine dikkat çekiyor.

Ahmet Hakan, yazısında son zamanlarda sıkça karşılaşılan bir durumu, otel odaları ve kiralık evlerdeki kameraların bantlanması olayını ele alıyor. Yazar, bu davranışın altında yatan temel nedenin, insanların artık hiçbir yere tam olarak güvenememesi olduğunu belirtiyor.
Hakan, insanların artık sadece devlete, polise ya da adliyeye değil, aynı zamanda otellere, pansiyonlara ve hatta kiraladıkları evlere bile güvenmekte zorlandıklarını ifade ediyor. Bu güvensizlik ortamının, bireylerin özel hayatlarına saygı duyulmaması ve sürekli gözetim altında olma endişesiyle tetiklendiğini vurguluyor.
Yazar, bu durumun absürtlüğüne dikkat çekerek, insanların tatil yaparken veya seyahat ederken bile sürekli tetikte olmak zorunda kalmasının üzücü olduğunu belirtiyor. Kameraları bantlama eyleminin, bir nevi psikolojik savunma mekanizması olarak ortaya çıktığını ve insanların kendilerini güvende hissetme çabasının bir yansıması olduğunu ifade ediyor.
Ahmet Hakan, bu güvensizlik ortamının nedenleri üzerine düşünürken, teknolojinin gelişmesiyle birlikte mahremiyetin daha da zor korunur hale geldiğini ve bu durumun insanları tedirgin ettiğini belirtiyor. Sonuç olarak, yazar, kamera bantlama eyleminin sadece bir semptom olduğunu ve asıl sorunun, insanların birbirine olan güveninin azalması olduğunu vurguluyor.
Yazının sonunda, Hakan, bu güvensizlik ortamının aşılması için daha fazla şeffaflık, hesap verebilirlik ve bireysel haklara saygı gösterilmesi gerektiğini savunuyor.