ABD Kongresi'nin 6 Ocak Komitesi, 2021'deki Kongre baskınına ilişkin soruşturmasını tamamlayarak eski Başkan Donald Trump'ın cezai kovuşturulması için Adalet Bakanlığı'na sevk edilmesini oy birliğiyle tavsiye etti. Komite, Trump'ın yanı sıra bazı müttefiklerinin de cezai soruşturmaya tabi tutulmasını istedi.

Komite, Trump'ı şu suçlarla itham etti:

• Resmi bir süreci engellemek
• ABD hükümetini dolandırmaya yönelik komplo kurmak
• Yanlış beyanda bulunmak
• İsyanı kışkırtmak veya yardım etmek

Komite, Trump'ın seçim sonuçlarını değiştirmeye yönelik çok yönlü bir komplo kurduğunu ve bu komplonun şiddeti tetiklediğini savundu. Komite raporunda, Trump'ın seçim sonuçlarını bilmesine rağmen yalan iddialarda bulunduğu, seçim yetkililerine baskı yaptığı ve Kongre'yi engellemeye çalıştığı belirtildi.

Komitenin tavsiyesi bağlayıcı olmasa da, Adalet Bakanlığı'nın Trump hakkında soruşturma açmasına ve dava açmasına yol açabilir. Adalet Bakanlığı'nın şu anda Trump hakkında 6 Ocak olaylarıyla ilgili bir soruşturma yürüttüğü biliniyor. Trump ise komitenin soruşturmasını "cadı avı" olarak nitelendirerek suçlamaları reddetti.

Komite ayrıca, Trump'ın avukatları Rudy Giuliani ve John Eastman gibi isimlerin de cezai soruşturmaya tabi tutulmasını istedi. Giuliani, seçimlerde hile yapıldığına dair asılsız iddialar yaymakla suçlanırken, Eastman ise seçim sonuçlarını değiştirmek için hukuki dayanağı olmayan planlar hazırlamakla suçlanıyor.

Komitenin tavsiyesi, ABD siyasetinde önemli bir dönüm noktası olarak görülüyor. İlk kez bir Kongre komitesi, bir eski başkanın cezai kovuşturulmasını tavsiye ediyor. Bu durum, Trump'ın gelecekteki siyasi kariyeri üzerinde önemli etkileri olabileceği gibi, ABD'deki siyasi kutuplaşmayı da daha da derinleştirebilir.

WhatsApp, kullanıcıların doğrudan platform üzerinden bilgi alabileceği ve ilgi alanlarını takip edebileceği yeni özelliği 'Kanallar'ı Türkiye'de kullanıma sundu. Bu özellik sayesinde kullanıcılar, spor kulüplerinden haber kaynaklarına, sanatçılardan yerel yönetimlere kadar çeşitli konularda bilgi ve güncellemeleri takip edebilecekler.

Kanallar Nedir?

Kanallar, WhatsApp içinde ayrı bir sekmede yer alacak ve kullanıcıların tek yönlü yayınları takip etmesini sağlayacak. Bu yayınlar metin, fotoğraf, video, çıkartma ve anketler gibi çeşitli formatlarda olabilecek. Kullanıcılar, takip etmek istedikleri kanalları arayabilecek ve bu kanallara abone olabilecekler. Abone olunan kanalların güncellemeleri, kullanıcıların WhatsApp sohbetlerinden ayrı bir alanda görüntülenecek.

Gizlilik ve Kontrol

WhatsApp, kanalların gizliliğine büyük önem veriyor. Kanal yöneticilerinin telefon numaraları takipçilerle paylaşılmayacak ve takipçilerin telefon numaraları da kanal yöneticileri tarafından görülemeyecek. Ayrıca, WhatsApp, kullanıcıların hangi kanalları takip ettiğini gizli tutacak.

Kanalların Kullanımı

Kanallar, WhatsApp'ın mevcut sohbet özelliklerinden tamamen ayrı bir yapıya sahip. Kullanıcılar, kanalları kullanarak bilgi alabilir, güncel haberleri takip edebilir ve ilgi alanlarına yönelik içeriklere ulaşabilirler. Kanal yöneticileri ise takipçilerine duyurular yapabilir, etkinlikler hakkında bilgi verebilir ve önemli güncellemeleri paylaşabilirler.

Türkiye'de Kullanıma Sunuldu

WhatsApp Kanalları, Türkiye'deki kullanıcılar için kademeli olarak kullanıma sunuluyor. Önümüzdeki haftalarda tüm kullanıcıların bu yeni özelliğe erişebilmesi bekleniyor.

İngiliz medyası, eski ABD Başkanı Donald Trump'ın ilk döneminde bazı yetkililerin, Trump'ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşmelerini sınırlamaya veya tamamen engellemeye çalıştığını öne sürdü. Bu iddialar, Trump yönetiminin Rusya ile olan ilişkilerine dair devam eden tartışmaları yeniden alevlendirdi.

Haberlere göre, üst düzey ulusal güvenlik yetkilileri, Trump'ın Putin ile baş başa görüşmelerinde not tutulmasını sağlayarak ve çevirmenlerin kayıtlarını saklayarak bu tür görüşmeleri kontrol altında tutmaya çalışmışlar. Amaç, Trump'ın Putin ile yaptığı görüşmelerde ABD çıkarlarına zarar verecek herhangi bir taahhütte bulunmasını önlemekti.

Bu yetkililerin endişesi, Trump'ın deneyimsizliği ve Putin'in manipülasyon yeteneğiydi. Trump'ın, Rusya'nın ABD seçimlerine müdahalesi gibi konularda Putin'e karşı yeterince sert bir duruş sergilemeyeceği düşünülüyordu.

İddialara göre, bazı yetkililer, Trump'ın Putin ile yaptığı görüşmelerin içeriğini Kongre ve diğer hükümet kurumlarından saklamaya çalışmışlar. Bu durum, Trump yönetimi içindeki derin görüş ayrılıklarını ve güvensizliği gözler önüne seriyor.

Söz konusu iddialar, Trump'ın görevden ayrılmasının ardından da tartışılmaya devam ediyor ve ABD-Rusya ilişkilerinin geleceği üzerindeki etkileri merakla bekleniyor. Bu tür haberler, Amerikan kamuoyunda Trump'ın dış politika kararlarına yönelik eleştirileri artırabilir.

Olayla ilgili taraflardan henüz resmi bir açıklama gelmedi. Ancak, iddiaların doğruluğu halinde, Trump yönetiminin dış politika uygulamalarına dair ciddi soru işaretleri ortaya çıkacaktır.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, katıldığı bir canlı yayında gündeme dair açıklamalarda bulundu ve jammer cihazlarının bakanlıkta bulunduğu iddialarına yanıt verdi. Tekin, cihazların varlığını doğrulayarak, bu cihazların sınav birimi tarafından kullanıldığını belirtti.

Bakan Tekin, jammer cihazlarının kullanım amacına ilişkin detaylı bilgi vermezken, sınav güvenliğinin sağlanması amacıyla bu tür teknolojilerden yararlanıldığını ima etti. Sınav biriminin, sınavların sorunsuz ve adil bir şekilde yürütülmesi için çeşitli önlemler aldığı ve jammer cihazlarının da bu önlemlerden biri olduğu anlaşıldı.

Bakan Tekin'in açıklamaları şu şekildeydi:

• Jammer cihazları bakanlıkta bulunmaktadır.
• Bu cihazlar sınav birimi tarafından kullanılmaktadır.

Bu açıklama, kamuoyunda merak uyandıran jammer cihazlarının varlığı konusuna açıklık getirdi. Milli Eğitim Bakanlığı'nın sınav güvenliği konusundaki hassasiyeti ve teknolojik önlemlere başvurması dikkat çekti.

Bakan Tekin'in açıklamaları, sınav güvenliğinin sağlanması için alınan önlemlerin şeffaf bir şekilde kamuoyuyla paylaşılması açısından önem taşıyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Konuşmasında, deprem konutlarından ekonomiye, gençlik projelerinden tarım desteklerine kadar birçok konuya değinen Erdoğan, özellikle ev sahibi olmak isteyenlere yönelik yeni bir projeyi müjdeledi.

Erdoğan, konuşmasının bir bölümünde, “Vatandaşlarımızın konut sahibi olmalarını kolaylaştıracak yeni bir adım atıyoruz. ‘Yarısı Bizden’ kampanyasıyla, dar gelirli vatandaşlarımızı ev sahibi yapacağız” dedi. Bu kapsamda, devletin konut maliyetinin yarısını karşılayacağını belirtti.

Cumhurbaşkanı, gençlere yönelik desteklerin de artırılacağını vurgulayarak, “Gençlerimizin eğitimden istihdama kadar her alanda yanında olmayı sürdüreceğiz. Yeni projelerle gençlerimize daha fazla fırsat sunacağız” ifadelerini kullandı.

Tarım sektörüne yönelik desteklere de değinen Erdoğan, çiftçilere yönelik mazot ve gübre desteklerinin artırılacağını, ayrıca sulama projeleriyle verimliliğin artırılmasının hedeflendiğini söyledi. “Çiftçilerimizin alın terinin karşılığını alması için her türlü desteği vermeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

Konuşmasında ayrıca, Türkiye'nin ekonomik büyüme hedeflerine de değinen Erdoğan, enflasyonla mücadele konusunda kararlılık mesajı verdi ve yapısal reformların devam edeceğini belirtti. Erdoğan, Türkiye'nin bölgesinde ve dünyada daha etkin bir rol oynamaya devam edeceğini vurguladı.

Milyonlarca memur ve emekli, maaşlarına yapılacak zam oranını bekliyor. Temmuz ayında yapılacak düzenlemelerle birlikte maaşlarda önemli artışlar beklenirken, kulislerde konuşulan rakamlar da merak konusu oldu. Özellikle en düşük memur maaşının ne kadar olacağı, kamuoyunun gündeminde önemli bir yer tutuyor.

Kulislerde konuşulanlara göre, memur maaşlarına yapılacak zam oranı %40 ile %50 arasında olabilir. Bu oran, enflasyon rakamları ve ekonomik koşullar dikkate alınarak belirlenecek. En düşük memur maaşının ise 32.000 TL ile 35.000 TL arasına yükseltilmesi bekleniyor. Ancak, bu rakamların henüz resmiyet kazanmadığını ve kesinleşmiş bir durum olmadığını belirtmek gerekiyor.

Maaş zamları konusunda hükümetin ve yetkili sendikaların görüşmeleri devam ediyor. Bu görüşmelerde, memurların ve emeklilerin refah düzeyini artıracak, enflasyona karşı alım güçlerini koruyacak bir zam oranının belirlenmesi hedefleniyor.

Memur ve emekli maaşlarına yapılacak zam, sadece kamu çalışanlarını değil, aynı zamanda piyasaları da etkileyecek. Maaşlardaki artış, tüketimi artırarak ekonomik büyümeye katkı sağlayabilir. Ancak, aynı zamanda enflasyon üzerinde de baskı oluşturabilir.

Önümüzdeki günlerde maaş zamlarıyla ilgili daha net bilgilerin ortaya çıkması bekleniyor. Hükümetin ve sendikaların yapacağı açıklamalar, memur ve emeklilerin geleceği açısından büyük önem taşıyor.

• Beklenen Zam Oranı: %40 - %50
• En Düşük Memur Maaşı Beklentisi: 32.000 TL - 35.000 TL
• Görüşmeler Devam Ediyor: Hükümet ve sendikalar arasında

Oleg Krasuskiy, İkinci Dünya Savaşı'nın zorlu koşullarında Kızıl Ordu'da görev yapmış bir Sovyet askeridir. Savaş boyunca birçok cephede yer almış ve çeşitli zorluklarla karşılaşmıştır. Krasuskiy'nin hikayesi, savaşın insanlık üzerindeki derin etkilerini ve bir askerin hayatta kalma mücadelesini gözler önüne sermektedir.

Krasuskiy, savaşın ilk yıllarında orduya katılmış ve hızla cepheye gönderilmiştir. Burada, Alman ordusuna karşı verilen mücadelede yer almış, siperlerde yaşamış ve sürekli ölüm tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştır. Savaşın acımasızlığına tanık olmuş, birçok arkadaşını kaybetmiş ve defalarca yaralanmıştır. Ancak, tüm bu zorluklara rağmen hayatta kalmayı başarmıştır.

Krasuskiy'nin savaş boyunca yaşadığı en büyük zorluklardan biri, açlık ve susuzluk olmuştur. Cephe hattında düzenli yemek ve su kaynaklarına erişim oldukça sınırlıydı. Askerler, çoğu zaman bulabildikleri otlarla ve kar suyuyla karınlarını doyurmak zorunda kalmışlardır. Bu durum, askerlerin fiziksel ve psikolojik dayanıklılığını olumsuz yönde etkilemiştir.

Savaşın ilerleyen dönemlerinde, Krasuskiy, Sovyet ordusunun karşı saldırılarında yer almış ve Alman ordusunu geri püskürtme görevinde önemli rol oynamıştır. Berlin'e kadar ilerleyen Krasuskiy, savaşın sona ermesiyle birlikte evine dönmüştür.

Savaş sonrası Krasuskiy, yaşadığı travmaları atlatmaya çalışmış ve normal bir hayata dönmeye çalışmıştır. Ancak, savaşın izleri hiçbir zaman tam olarak silinmemiştir. Krasuskiy, savaş anılarını torunlarına aktarmış ve savaşın dehşetini gelecek nesillere aktararak, savaşın bir daha yaşanmaması için çaba göstermiştir.

Oyuncu Murat Abbas'ın sosyal medya paylaşımları, sanat camiasında geniş yankı uyandırdı. Abbas, yaptığı yorumlarla Vaynioğulları, Gorgun Taner, Yekta Kopan ve Kanat Atkaya gibi tanınmış isimlerin şaşkınlığına neden oldu. Söz konusu isimler, Abbas'ın paylaşımları karşısında hayretlerini gizleyemeyerek, “Tanıyamamışız!” şeklinde tepkiler gösterdi.

Abbas'ın paylaşımlarının içeriği hakkında net bir bilgi verilmezken, yorumların hedef aldığı kişilerin kimlikleri belirtildi. Vaynioğulları, Gorgun Taner, Yekta Kopan ve Kanat Atkaya'nın, Abbas'ın bu çıkışına nasıl bir yanıt vereceği merak konusu oldu.

Sanat dünyasında uzun süredir tanınan ve sevilen bir isim olan Murat Abbas'ın bu beklenmedik tavrı, sevenlerini şaşırtırken, sosyal medyada da tartışmalara yol açtı. Bazı kullanıcılar Abbas'a destek verirken, bazıları ise eleştirel yorumlarda bulundu.

Odatv'nin haberine göre, konuyla ilgili gelişmeler yakından takip ediliyor ve detaylar ortaya çıktıkça kamuoyu ile paylaşılacak. Sanat camiasının önde gelen isimlerinin bu olay karşısındaki duruşu ve Abbas'ın gelecekteki adımları, merakla bekleniyor.

Olayın aktörleri:

• Murat Abbas: Oyuncu, paylaşımlarıyla tartışma başlatan isim.
• Vaynioğulları: Sanat dünyasında tanınan bir isim.
• Gorgun Taner: Sanat dünyasında tanınan bir isim.
• Yekta Kopan: Sanat dünyasında tanınan bir isim.
• Kanat Atkaya: Sanat dünyasında tanınan bir isim.

Gelişmelerin takipçisi olacağız.

Pakistan'da eski Başbakan Imran Khan'ın tutuklanmasının ardından ülke genelinde şiddetli protestolar patlak verdi. Hükümet, protestoları bastırmak amacıyla geniş çaplı operasyonlar başlattı ve sosyal medyaya erişimi kısıtladı. Protestocular ve polis arasında çatışmalar yaşanırken, çok sayıda kişi gözaltına alındı.

Olaylar, Khan'ın yolsuzluk suçlamasıyla tutuklanmasının ardından hızla yayıldı. Khan'ın destekçileri, tutuklamanın siyasi bir motivasyon taşıdığını savunarak sokaklara döküldü. Protestocular, birçok şehirde yolları trafiğe kapatırken, kamu binalarına ve araçlara zarar verdi.

Hükümet, protestoların kontrolden çıkması üzerine güvenlik güçlerini harekete geçirdi. Polis, protestoculara karşı göz yaşartıcı gaz ve cop kullandı. Çatışmalarda yaralananların olduğu bildirildi. İçişleri Bakanlığı, protestoların yasa dışı olduğunu ve şiddet eylemlerine karışanların cezalandırılacağını açıkladı.

Sosyal medyada da kısıtlamalar uygulanmaya başlandı. Twitter, Facebook ve YouTube gibi platformlara erişim engellendi. Hükümet, bu adımın protestoların organize edilmesini ve yayılmasını engellemek amacıyla atıldığını savundu. Ancak, insan hakları örgütleri ve muhalefet partileri, sosyal medya kısıtlamalarının ifade özgürlüğüne yönelik bir saldırı olduğunu belirterek tepki gösterdi.

Pakistan'daki siyasi gerilim tırmanırken, durumun nasıl sonuçlanacağı belirsizliğini koruyor.