Şırnak'ın Cizre ilçesinde meydana gelen trafik kazasında şehit olan polis memuru Ömer Erdal, memleketi Elazığ'da düzenlenen törenle son yolculuğuna uğurlandı. Şehit polis memurunun naaşı, Cizre Devlet Hastanesi'ndeki törenin ardından Elazığ'a getirildi.

Elazığ Havalimanı'nda düzenlenen karşılama törenine şehidin ailesi, yakınları, Elazığ Valisi Ömer Toraman, milletvekilleri, askeri ve emniyet yetkilileri katıldı. Şehidin cenazesi, havalimanından alınarak Kovancılar ilçesine bağlı Yarımca köyündeki baba ocağına götürüldü. Burada helallik alınmasının ardından köy meydanında cenaze töreni düzenlendi.

Törene, şehidin ailesi ve yakınlarının yanı sıra, İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Aktaş, Elazığ Valisi Ömer Toraman, milletvekilleri, askeri ve emniyet personeli ile çok sayıda vatandaş katıldı. Şehit polis memuru Ömer Erdal'ın öz geçmişi okunarak dualar edildi.

Şehidin naaşı, kılınan cenaze namazının ardından köy mezarlığında toprağa verildi. Törende, şehidin ailesi ve yakınları büyük üzüntü yaşadı.

Cizre'de meydana gelen trafik kazasında şehit olan polis memuru Ömer Erdal'a Allah'tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz.

İstanbul'da bir sanayi sitesinde meydana gelen yangın, büyük maddi hasara neden oldu. Yangın, çok sayıda aracı etkileyerek kullanılamaz hale getirdi. Olay yerine çok sayıda itfaiye ekibi sevk edildi ve yangına müdahale edildi.

Yangın, henüz belirlenemeyen bir nedenle başladı ve kısa sürede büyüyerek çevredeki araçlara sıçradı. Milyonlarca liralık araç, yangın sonucu kül oldu. İtfaiye ekiplerinin yoğun çabaları sonucu yangın kontrol altına alındı ve soğutma çalışmaları başlatıldı.

Yangının çıkış nedeni ve hasarın boyutuyla ilgili incelemeler devam ediyor. Sanayi sitesi esnafı, yangının şokunu yaşarken, yetkililerden destek bekliyor. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

Yangında can kaybı yaşanmaması sevindirici olurken, maddi hasarın büyük olması üzüntü yarattı. Yetkililer, benzer olayların yaşanmaması için gerekli önlemlerin alınacağını belirtti.

Adana'da meydana gelen olayda, 17 yaşındaki Şefa Altunsuyu'nun cansız bedeni sulama kanalında bulunmuştu. Ailesi ve yakınları tarafından aranan Şefa'nın acı haberi, otopsi işlemlerinin tamamlanmasının ardından netleşti. Şefa Altunsuyu'nun cenazesi, Adana Adli Tıp Kurumu'ndaki otopsi işlemlerinin ardından ailesine teslim edildi.

Şefa Altunsuyu'nun cenazesini alan yakınları, gözyaşlarına hakim olamadı. Genç kızın cenazesinin, Kabasakal Mezarlığı'nda defnedileceği öğrenildi. Olayla ilgili soruşturma devam ederken, Şefa'nın ölüm nedeni hakkında henüz resmi bir açıklama yapılmadı.

Ailenin feryatları yürekleri dağlarken, olayla ilgili detaylar da araştırılıyor. Şefa'nın sulama kanalına nasıl düştüğü veya olayın intihar mı, kaza mı olduğu soruları henüz yanıt bulmuş değil. Yetkililer, olayın tüm yönlerini aydınlatmak için çalışmalarını sürdürüyor.

Şefa Altunsuyu'nun ani vefatı, ailesi, arkadaşları ve sevenleri arasında derin bir üzüntüye neden oldu. Genç yaşta hayata veda eden Şefa'nın anısı, sevenlerinin kalplerinde yaşamaya devam edecek.

Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, günün ilk yarısında düşüş gösterdi. Endeks, yüzde 0,38 oranında değer kaybederek 10.471,47 puana geriledi.

Açılış, önceki kapanışa göre 1,55 puan artışla 10.513,40 puandan gerçekleşti. Günün ilk yarısında en düşük 10.442,67 puanı gören BIST 100 endeksi, en yüksek 10.544,88 puana kadar yükseldi.

Saat 13.00 itibarıyla önceki kapanışa göre 39,53 puanlık bir düşüş yaşandı.

Hisse senetleri ortalama olarak yüzde 0,41 oranında değer kaybetti.

Sektör performansı:

• En çok kazandıran sektör: İletişim
• En çok kaybettiren sektör: Menkul Kıymet Yatırım Ortaklığı

Analist Yorumu:

Analistler, küresel piyasalardaki gelişmelerin ve şirket haberlerinin borsanın yönü üzerinde etkili olduğunu belirtiyor. Öğleden sonra açıklanacak olan ekonomik veriler ve Merkez Bankası'nın olası açıklamaları yatırımcılar tarafından yakından takip edilecek.

BIST 100 endeksindeki düşüşün nedenleri arasında kar satışları ve belirsizlik ortamı etkili oldu. Yatırımcıların temkinli duruşu piyasalardaki dalgalanmayı artırabilir.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2023 yılı Aktif Yaşlanma Endeksi sonuçlarını yayımladı. Buna göre, Türkiye'nin Aktif Yaşlanma Endeksi değeri 29,7 olarak belirlendi.

Aktif Yaşlanma Endeksi (AYE), yaşlı bireylerin potansiyellerini ve topluma katılımlarını ölçmeyi amaçlayan bir göstergedir. Endeks, çeşitli boyutları kapsayarak yaşlıların sağlık, güvenlik, öğrenme, istihdam ve sosyal katılım gibi alanlardaki durumlarını değerlendirir.

Endeks sonuçlarına göre, Türkiye'de yaşlı nüfusun aktif yaşlanma potansiyeli sınırlı düzeydedir. Endeks değeri, Avrupa Birliği (AB) ülkeleri ortalamasının oldukça altındadır. Bu durum, Türkiye'de yaşlıların toplumsal hayata katılımını artırmaya yönelik politikaların geliştirilmesi gerektiğini göstermektedir.

Aktif Yaşlanma Endeksi, Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu (UNECE) ve Avrupa Birliği Ekonomik ve Sosyal Komitesi tarafından geliştirilmiştir. Endeks, yaşlıların yaşam kalitesini ve topluma katkılarını artırmaya yönelik politika oluşturma süreçlerinde kullanılmaktadır.

TÜİK'in açıkladığı bu veri, Türkiye'deki yaşlı nüfusun durumu hakkında önemli bilgiler sunmaktadır ve ilgili kurumların politika geliştirme çalışmalarına ışık tutmaktadır.

Endeks Bileşenleri:

• İstihdam
• Sağlık
• Güvenlik
• Öğrenme
• Toplumsal Katılım

Bu bileşenlerin her biri, yaşlıların aktif yaşlanma düzeyini etkileyen önemli faktörlerdir.

Gençlerbirliği, altyapısından yetişen ve A Takım'a yükselen 2003 doğumlu orta saha oyuncusu Özgür Baran Aksaka'nın transferini tamamladı. Kulüp, Aksaka'yı Belçika ekibi Westerlo'ya rekor bir bedelle gönderdi. Bu transfer, Gençlerbirliği tarihine geçen en yüksek bedelli altyapı oyuncusu satışı olarak kayıtlara geçti.

Özgür Baran Aksaka, Gençlerbirliği altyapısında uzun yıllar forma giydikten sonra A Takım'a yükselmiş ve burada gösterdiği performansla dikkatleri üzerine çekmişti. Genç oyuncu, orta sahadaki dinamizmi, top tekniği ve oyun görüşüyle kısa sürede takımın önemli isimlerinden biri haline gelmişti. Westerlo'nun genç oyuncuyu transfer etmek istemesi üzerine iki kulüp arasında görüşmeler başlamış ve anlaşma sağlanmıştır.

Gençlerbirliği kulübü, bu transferin hem kulübün mali yapısına önemli bir katkı sağlayacağını hem de altyapıdan yetişen oyunculara örnek teşkil edeceğini belirtti. Kulüp yetkilileri, Özgür Baran Aksaka'ya Westerlo'da başarılar dileyerek, genç oyuncunun Türk futbolunu en iyi şekilde temsil edeceğine inandıklarını ifade ettiler. Aksaka'nın transfer bedeli hakkında resmi bir açıklama yapılmazken, kulübe önemli bir gelir sağladığı belirtildi.

Westerlo kulübü de Özgür Baran Aksaka'yı kadrosuna katmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Belçika ekibi, genç oyuncunun potansiyeline inandıklarını ve takımın orta saha bölgesine önemli katkılar sağlayacağını vurguladı.

Türkiye'nin deprem erken uyarı sistemi EDIS (Earthquake Detection and Information System), Kahramanmaraş merkezli depremlerde saniyeler öncesinden uyarı vererek ilk sınavını başarıyla geçti. Sistem, deprem dalgaları yayılmaya başlar başlamaz, merkeze en yakın istasyonlardaki sismik hareketleri algılayarak, depremin büyüklüğü ve şiddeti hakkında tahminlerde bulunuyor. Ardından, bu bilgileri kullanarak, etkilenmesi beklenen bölgelere uyarı mesajları gönderiyor.

EDIS'in geliştirilmesinde Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü ile Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) işbirliği yaptı. Sistem, Türkiye'nin farklı bölgelerine yerleştirilen sensörler aracılığıyla deprem aktivitesini sürekli olarak izliyor. Deprem meydana geldiğinde, sensörler tarafından algılanan veriler, EDIS merkezi tarafından analiz ediliyor ve potansiyel tehlike durumunda uyarılar gönderiliyor.

EDIS'in depremi saniyeler öncesinden bildirmesi, özellikle kritik altyapıların (hastaneler, okullar, enerji santralleri vb.) ve sanayi tesislerinin önceden tedbir almasına olanak tanıyor. Ayrıca, vatandaşların da deprem anında kendilerini korumaları için zaman kazanmalarını sağlıyor.

Sistemin başarısı, Türkiye'nin deprem riskine karşı daha hazırlıklı olmasına katkıda bulunuyor. EDIS'in geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması, deprem kaynaklı can ve mal kayıplarını azaltmada önemli bir rol oynayabilir.

EDIS'in çalışma prensibi şu şekilde özetlenebilir:

• Deprem dalgaları yayıldıkça, sismik sensörler hareketi algılar.
• Veriler, EDIS merkezi tarafından analiz edilir.
• Depremin büyüklüğü, şiddeti ve etkilenmesi beklenen bölgeler tahmin edilir.
• Uyarı mesajları, ilgili kurum ve kişilere gönderilir.

Bu sayede, depremin etkileri en aza indirilmeye çalışılır.

Kahramanmaraş'ta meydana gelen yıkıcı depremlerin ardından, evlerine giremeyen ve geceyi halı sahada geçiren vatandaşlar arasında bir kavga yaşandı. Depremin yarattığı zorlu koşullar altında halı sahada barınan insanlar arasında henüz bilinmeyen bir nedenle tartışma çıktı. Tartışma kısa sürede büyüyerek kavgaya dönüştü. Olay anı, bir vatandaşın cep telefonu kamerası tarafından kaydedildi.

Görüntülerde, halı sahada bulunan çok sayıda insanın birbirleriyle tartıştığı ve fiziki müdahalede bulunduğu görülüyor. Kavganın neden çıktığına dair net bir bilgi bulunmamakla birlikte, depremzedelerin yaşadığı stres ve zorlu yaşam koşullarının bu tür olaylara zemin hazırladığı düşünülüyor. Halı saha, deprem sonrasında birçok insanın geçici barınma alanı haline gelmişti. Ancak kalabalık ortam ve belirsizlik, zaman zaman gerginliklere yol açabiliyor.

Kavganın büyümesi üzerine diğer vatandaşlar araya girerek tarafları ayırmaya çalıştı. Ancak, gerginliğin bir süre daha devam ettiği ve ortamın sakinleşmesinin zaman aldığı belirtiliyor. Yetkililer, depremzedelere yönelik psikolojik destek çalışmalarının önemini vurgulayarak, bu tür olayların önüne geçmek için gerekli önlemlerin alınması gerektiğini ifade etti.

Bu tür olaylar, depremzedelerin yaşadığı travmayı ve zorlu yaşam koşullarını gözler önüne seriyor. İhtiyaçların karşılanmasının yanı sıra, psikolojik destek ve sosyal yardımların da artırılması gerektiği belirtiliyor.

Türkiye'de nadir görülen bir tıbbi vaka yaşandı. Beynine pıhtı atan bir hasta, yaşadığı rahatsızlık sonucu anadilini unutarak Danca konuşmaya başladı. Bu durum, tıp dünyasında oldukça şaşkınlık yarattı.

Olayın detaylarına göre, hasta beyin damarlarında meydana gelen bir tıkanıklık sonucu felç geçirdi. Hastaneye kaldırılan ve tedavi altına alınan hasta, uyandığında çevresiyle iletişim kurmakta zorlandı. Yapılan incelemelerde, hastanın Türkçeyi unuttuğu ve sadece Danca konuşabildiği tespit edildi.

Doktorlar, bu durumun oldukça nadir görülen bir afazi türü olduğunu belirtiyor. Afazi, beyin hasarı sonucu ortaya çıkan ve dil yeteneğini etkileyen bir durumdur. Bu vakada, hastanın beynindeki hasarın dil merkezini etkileyerek, daha önce öğrendiği ancak aktif olarak kullanmadığı Danca dilinin ortaya çıkmasına neden olduğu düşünülüyor.

Uzmanlar, bu tür vakaların genellikle beynin farklı bölgelerindeki karmaşık etkileşimlerden kaynaklandığını vurguluyor. Beynin dil işleme süreçlerinin hala tam olarak anlaşılamadığı ve bu tür vakaların, dilin beyindeki organizasyonu hakkında önemli ipuçları sağlayabileceği ifade ediliyor.

Hastanın tedavisi devam ederken, doktorlar dil terapisi ve diğer rehabilitasyon yöntemleriyle hastanın Türkçeyi yeniden kazanmasına yardımcı olmaya çalışıyor. Bu süreçte, hastanın ailesi ve yakın çevresi de destek oluyor.

Bu nadir vaka, tıp literatüründe ve nöroloji alanında büyük ilgi uyandırdı. Uzmanlar, benzer vakaların daha iyi anlaşılması ve tedavi edilmesi için araştırmaların önemine dikkat çekiyor.