Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Soçi'de bir araya geldi. Görüşmenin ana gündem maddesi, tahıl koridoru anlaşmasının yeniden canlandırılması oldu.

Erdoğan, görüşme öncesinde yaptığı açıklamada, tahıl koridorununun canlandırılmasının küresel gıda arzı için önemli olduğunu vurguladı. Putin ise Rusya'nın tahıl ihracatının önündeki engellerin kaldırılması gerektiğini belirtti.

Görüşmede, ikili ilişkiler de ele alındı. İki lider, enerji, ticaret ve turizm alanlarındaki işbirliğini artırma konusunda mutabık kaldı. Ayrıca, bölgesel konularda da görüş alışverişinde bulunuldu. Özellikle Suriye ve Ukrayna'daki son gelişmeler değerlendirildi.

Erdoğan, Türkiye ve Rusya arasındaki ilişkilerin stratejik önemine vurgu yaparak, işbirliğinin her alanda geliştirilmesi gerektiğini söyledi. Putin de Türkiye'nin Rusya için önemli bir ortak olduğunu ve ilişkilerin daha da derinleştirilmesini istediklerini ifade etti.

Tahıl koridoru anlaşması, Rusya'nın Temmuz ayında çekilmesiyle askıya alınmıştı. Anlaşma, Ukrayna'nın tahıl ürünlerini Karadeniz üzerinden dünya pazarlarına ulaştırmasını sağlıyordu. Birleşmiş Milletler ve Türkiye, anlaşmanın yeniden canlandırılması için yoğun çaba gösteriyor.

Görüşme sonrasında yapılan açıklamalarda, tahıl koridoru konusunda henüz bir anlaşmaya varılamadığı belirtildi. Ancak, müzakerelerin devam edeceği ifade edildi.

Türkiye'de 14 Mayıs'ta gerçekleşen Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde sandıkların açılmasıyla birlikte oy oranları ve Cumhurbaşkanı adayları arasındaki fark merak konusu oldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun yarıştığı seçimde, Anadolu Ajansı (AA) ve ANKA gibi haber ajansları sonuçları kamuoyuna aktardı.

Anadolu Ajansı'nın verilerine göre:

• Recep Tayyip Erdoğan: %49.35
• Kemal Kılıçdaroğlu: %45.00
• Sinan Oğan: %5.22
• Muharrem İnce: %0.43

ANKA'nın verilerine göre:

• Recep Tayyip Erdoğan: %47.76
• Kemal Kılıçdaroğlu: %46.78
• Sinan Oğan: %5.29
• Muharrem İnce: %0.17

Bu sonuçlara göre, iki aday arasındaki oy farkı ajansların verilerine göre değişiklik göstermektedir. Her iki ajansın verilerinde de Recep Tayyip Erdoğan önde görünmektedir. Seçim sonuçlarının kesinleşmesi için Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) resmi açıklamaları beklenmektedir. YSK'nın açıklamalarıyla birlikte Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turda sonuçlanıp sonuçlanmadığı netleşecektir.

Seçim sonuçları, Türkiye'nin siyasi geleceği açısından büyük önem taşımaktadır. Adayların performansları ve seçmenlerin tercihleri, ülkenin önümüzdeki dönemde izleyeceği politikaları doğrudan etkileyecektir. Bu nedenle, seçim sonuçlarının yakından takip edilmesi ve YSK'nın resmi açıklamalarının beklenmesi önemlidir.

Türkiye'de cumhurbaşkanı seçiminin ikinci turu, Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) açıklamasıyla 28 Mayıs'ta yapılacak. YSK Başkanı Ahmet Yener, kurulun seçim takvimini belirlediğini duyurdu. İlk turda hiçbir adayın salt çoğunluğu sağlayamaması üzerine seçim ikinci tura kaldı.

YSK Başkanı Ahmet Yener'in açıklamasına göre, seçim takvimi şu şekilde işleyecek:

• 15 Mayıs: İkinci tura kalan adayların ilanı ve propaganda sürecinin başlaması.
• 20 Mayıs: Yurt dışı seçmenler için oy verme işleminin başlaması.
• 24 Mayıs: Propaganda serbestliğinin ve bazı yayın yasaklarının sona ermesi.
• 28 Mayıs: Oy verme işleminin tamamlanması ve seçim sonuçlarının açıklanması.

YSK, seçim sürecinin şeffaf ve güvenilir bir şekilde yürütülmesi için gerekli tüm önlemleri aldığını belirtti. Seçim sonuçlarının tüm siyasi partiler ve kamuoyu ile eş zamanlı olarak paylaşılacağını vurguladı.

Cumhurbaşkanı seçiminin ilk turunda Recep Tayyip Erdoğan yüzde 49.52, Kemal Kılıçdaroğlu ise yüzde 44.88 oy almıştı. Adaylardan hiçbirinin salt çoğunluğu sağlayamaması nedeniyle seçimler ikinci tura kaldı. İkinci turda en çok oyu alan aday cumhurbaşkanı seçilecek.

Seçim takviminin açıklanmasıyla birlikte siyasi partiler de ikinci tur hazırlıklarına başladı. Adaylar, seçmenlere ulaşmak ve desteklerini artırmak için çeşitli etkinlikler düzenleyecek.

ABD'de üretici fiyatları, Nisan ayında beklenenden daha fazla artarak enflasyonla mücadelede zorlukların devam ettiğini gösterdi. Çalışma Bakanlığı'nın verilerine göre, ÜFE (Üretici Fiyat Endeksi) Nisan ayında %0,5 artış gösterdi. Bu oran, Reuters'in anketine katılan ekonomistlerin %0,3'lük beklentisinin üzerinde gerçekleşti. Mart ayında ÜFE %0,2 düşmüştü.

Yıllık bazda ise ÜFE, Nisan ayında %2,2 arttı. Bu, son bir yılın en büyük artışı oldu ve Mart ayındaki %1,8'lik artışın üzerinde gerçekleşti. Ekonomistler, yıllık ÜFE'nin %2,2 artmasını bekliyorlardı.

Enerji ve gıda gibi değişken kalemlerin hariç tutulduğu çekirdek ÜFE ise Nisan ayında %0,4 arttı. Mart ayında bu oran %0,2 olarak gerçekleşmişti. Çekirdek ÜFE'nin yıllık artışı ise %2,4 oldu. Bu da Mart ayındaki %2,1'lik artışın üzerinde bir rakam.

Üretici fiyatlarındaki bu artış, Federal Rezerv'in (Fed) enflasyonu kontrol altına alma çabalarını karmaşık hale getirebilir. Fed, faiz oranlarını yüksek tutarak enflasyonu düşürmeye çalışıyor. Ancak, üretici fiyatlarındaki artış, tüketici fiyatlarına da yansıyarak enflasyonun kalıcı hale gelmesine neden olabilir.

Raporun detaylarına göre, mal fiyatları %0,4 arttı. Bu artışta, benzin fiyatlarındaki %5,4'lük sıçrama etkili oldu. Gıda fiyatları ise %0,1 arttı. Hizmet fiyatları da %0,6 yükseldi. Bu artışta ise portföy yönetimi ücretlerindeki artış belirleyici oldu.

Bu veriler, ABD ekonomisindeki enflasyonist baskıların hala devam ettiğini ve Fed'in faiz politikası kararlarını etkileyebileceğini gösteriyor.

Rusya'nın Ukrayna'yı işgaliyle başlayan savaşın ardından, Ukrayna'nın NATO üyeliği konusu yeniden gündeme geldi. Litvanya'nın başkenti Vilnius'ta düzenlenecek NATO zirvesinde, Ukrayna'nın üyeliği konusunun ele alınması bekleniyor.

Ukrayna, Rusya'nın saldırganlığına karşı koymak için NATO üyeliğini bir güvenlik garantisi olarak görüyor. Savaş öncesinde NATO üyeliği için somut bir takvim verilmezken, savaşın başlamasıyla birlikte Ukrayna'nın üyeliği daha olası bir senaryo haline geldi.

Peki, Ukrayna'nın NATO üyeliği neden şimdi daha yakın?

• Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik saldırganlığı, NATO'nun doğu kanadındaki ülkelerin güvenlik endişelerini artırdı.
• Finlandiya ve İsveç'in NATO üyeliği başvuruları, NATO'nun genişleme politikasının devam ettiğini gösterdi.
• Ukrayna ordusunun savaşta gösterdiği direnç, NATO ülkelerinin Ukrayna'ya olan güvenini artırdı.

Ukrayna'nın NATO üyeliği ne anlama geliyor?

• Ukrayna'nın NATO üyeliği, ülkenin Rusya'ya karşı korunması anlamına geliyor. NATO'nun 5. maddesi uyarınca, bir NATO üyesine yapılan saldırı tüm üyelere yapılmış sayılıyor.
• Ukrayna'nın NATO üyeliği, Avrupa'nın güvenlik mimarisini değiştirebilir. Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik saldırganlığı, NATO'nun doğu kanadındaki askeri varlığını artırmasına neden olabilir.
• Ukrayna'nın NATO üyeliği, Rusya ile NATO arasında daha gergin bir ilişkiye yol açabilir. Rusya, Ukrayna'nın NATO üyeliğini kendi güvenliğine yönelik bir tehdit olarak görüyor.

Sonuç olarak, Ukrayna'nın NATO üyeliği karmaşık bir konu. Üyeliğin hem Ukrayna hem de Avrupa güvenliği için önemli sonuçları olabilir. Vilnius'taki NATO zirvesinde, Ukrayna'nın üyeliği konusundaki tartışmaların yakından takip edilmesi gerekiyor.

Rusya Savunma Bakanlığı, Harkov bölgesinde bir yerleşim yerinin daha Rus ordusunun kontrolüne geçtiğini duyurdu. Bakanlık, Rus birliklerinin ilerleyişi sırasında Ukrayna ordusuna ait bir Su-27 savaş uçağının da düşürüldüğünü açıkladı.

Açıklamada, Rus birliklerinin Harkov bölgesindeki ilerleyişinin sürdüğü ve stratejik öneme sahip noktaların ele geçirildiği belirtildi. Kontrol altına alınan yerleşim yerinin adı ve konumu hakkında detaylı bilgi verilmedi. Ancak, bu gelişmenin bölgedeki askeri operasyonların seyrini etkileyebileceği vurgulandı.

Ukrayna Hava Kuvvetleri tarafından henüz bir açıklama yapılmazken, düşürülen Su-27 savaş uçağı ile ilgili detaylar da netleşmedi. Olayın yaşandığı bölgede arama kurtarma çalışmalarının başlatıldığı ve pilotun akıbeti hakkında bilgi edinilmeye çalışıldığı belirtildi.

Rusya Savunma Bakanlığı ayrıca, son 24 saat içinde Ukrayna ordusuna ait çeşitli askeri hedeflerin de vurulduğunu iddia etti. Bu hedefler arasında komuta merkezleri, mühimmat depoları ve askeri araç parklarının bulunduğu ifade edildi. Ukrayna tarafından bu iddialara henüz bir yanıt verilmedi.

Bölgedeki askeri hareketliliğin artmasıyla birlikte, sivil halkın tahliyesi için çalışmaların hızlandırıldığı ve insani yardım koridorlarının açık tutulmaya çalışıldığı bildirildi.

Milyonlarca memur ve emekli, Temmuz ayında yapılacak maaş zamlarını merakla bekliyor. Enflasyon rakamları ve refah payı gibi faktörler, maaş artışlarını doğrudan etkileyecek.

Memur ve emekli maaşlarına yapılacak zam oranı:

• Memur ve memur emeklileri, toplu sözleşme gereği Ocak ayında %15 zam almıştı.
• Temmuz ayında ise enflasyon farkı ve toplu sözleşme zammı birleşerek yeni bir zam oranı belirlenecek.
• Merkez Bankası'nın son enflasyon tahminlerine göre, ilk altı aylık enflasyon %25 civarında gerçekleşebilir.

En düşük memur maaşı ne kadar olacak?

• Ocak 2024'te en düşük memur maaşı 32.960 TL olarak belirlenmişti.
• %25'lik bir enflasyon farkı ve üzerine refah payı eklenmesi durumunda, en düşük memur maaşının Temmuz ayında 40.000 TL'yi aşması bekleniyor.
• Ancak, kesin rakamlar Haziran ayı enflasyon verilerinin açıklanmasıyla netleşecek.

Ekonomistlerin beklentileri:

Ekonomistler, enflasyonun düşüş trendine girmesiyle birlikte refah payının da maaş zamlarına dahil edilebileceğini belirtiyor. Bu durum, memur ve emekli maaşlarında daha yüksek bir artış sağlayabilir.

Uluslararası Para Fonu (IMF), Rusya'nın dünyanın en büyük ekonomilerinden biri olduğunu ve küresel ekonomideki payının yüzde 3,5'in üzerinde olduğunu açıkladı. Bu açıklama, Rusya ekonomisinin uluslararası arenadaki önemini vurgulaması açısından dikkat çekiyor.

IMF'nin değerlendirmesine göre, Rusya ekonomisi, özellikle enerji kaynakları ihracatı ve güçlü iç talebi sayesinde direnç gösteriyor. Ancak, ülkenin ekonomik büyüme potansiyeli, yapısal reformların eksikliği ve uluslararası yaptırımlar gibi faktörler nedeniyle sınırlı kalabilir.

Rusya'nın ekonomik görünümüne dair bazı önemli noktalar:

• Büyüme: Rusya ekonomisinin büyüme hızı, son yıllarda dalgalanmalar gösterse de, genel olarak istikrarlı bir seyir izliyor.
• Enflasyon: Enflasyon, Rusya ekonomisi için önemli bir sorun olmaya devam ediyor. Rusya Merkez Bankası, enflasyonu kontrol altında tutmak için çeşitli önlemler alıyor.
• Dış ticaret: Rusya, enerji ihracatında önemli bir oyuncu konumunda. Ancak, ülkenin dış ticaret dengesi, enerji fiyatlarındaki dalgalanmalardan etkilenebiliyor.

IMF'nin Rusya ekonomisine ilişkin değerlendirmesi, ülkenin küresel ekonomideki rolünü anlamak için önemli bir kaynak teşkil ediyor. Rusya'nın ekonomik performansı, enerji piyasaları ve jeopolitik gelişmeler üzerinde önemli bir etkiye sahip olabilir.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İtalya ziyareti sırasında La Repubblica gazetesinin attığı manşet dikkat çekti. Gazete, Erdoğan'ın fotoğrafını kullanarak "Türkiye'nin İtalya'ya ihtiyacı var, İtalya'nın Türkiye'ye değil" başlığını kullandı. Bu başlık, bazı kesimler tarafından Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı kızdıracak bir provokasyon olarak yorumlandı.

Haberde, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni'nin Erdoğan'ı askeri törenle karşıladığı belirtildi. İki liderin görüşmesinde, Türkiye-İtalya ilişkilerinin yanı sıra bölgesel ve küresel konuların ele alındığı ifade edildi. Özellikle ekonomik işbirliği ve ticari ilişkilerin güçlendirilmesi üzerinde durulduğu vurgulandı.

La Repubblica'nın manşeti, sosyal medyada da geniş yankı buldu. Birçok kullanıcı, gazetenin başlığını eleştirirken, bazı kullanıcılar ise ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirdi. Manşetin zamanlaması ve içeriği, İtalya-Türkiye ilişkileri açısından da tartışma yarattı.

Ziyaretin genel atmosferi ve yapılan görüşmeler olumlu seyrederken, gazetenin bu manşeti, ziyaretin gölgesinde kalmasına neden oldu. İlerleyen günlerde, bu manşetin iki ülke ilişkilerine nasıl yansıyacağı merak konusu.