Prof. Dr. Naci Görür, 23 Nisan'da meydana gelen depremlerin Kuzey Anadolu Fay hattı üzerindeki stresi artırarak İstanbul depremini öne çekebileceği uyarısında bulundu. Görür, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, özellikle Marmara Denizi'ndeki faylara dikkat çekerek, bu fayların kırılma zamanının yaklaştığına işaret etti.

Görür, 23 Nisan'da yaşanan depremlerin ardından şu ifadeleri kullandı: "Arkadaşlar, bugün olan depremler özellikle KAF’ın kuzey kolunda stres transferine neden olmuş olabilir. Bu kolun Marmara’daki faylara stres transfer etmesi durumunda İstanbul depremi daha erkene gelebilir. Bu nedenle yetkilileri uyardım. Sevgiyle."

İstanbul Depremi Beklentisi: Görür'ün bu açıklaması, uzun süredir beklenen İstanbul depremi konusundaki endişeleri yeniden gündeme getirdi. Uzmanlar, İstanbul'da büyük bir deprem olasılığının yüksek olduğunu ve gerekli önlemlerin alınması gerektiğini vurguluyor. Özellikle binaların depreme dayanıklılığı ve acil durum planları büyük önem taşıyor.

Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın Rolü: Türkiye'nin en aktif fay hatlarından biri olan Kuzey Anadolu Fay Hattı (KAF), ülkenin kuzeyinden doğu-batı yönünde uzanıyor. Bu fay hattı üzerinde meydana gelen depremler, farklı bölgelerdeki faylara stres transferi yaparak yeni depremleri tetikleyebiliyor. 23 Nisan'daki depremlerin de KAF üzerindeki bu etkileşim nedeniyle İstanbul depremini etkileyebileceği belirtiliyor.

Alınması Gereken Önlemler: Prof. Dr. Naci Görür ve diğer uzmanlar, İstanbul depremi için alınması gereken önlemler konusunda sürekli olarak uyarılarda bulunuyor. Bu önlemler arasında şunlar yer alıyor:

• Binaların depreme dayanıklılığının kontrol edilmesi ve güçlendirilmesi.
• Acil durum planlarının hazırlanması ve tatbikatların yapılması.
• Halkın deprem konusunda bilinçlendirilmesi.
• Marmara Denizi'ndeki fayların yakından izlenmesi.

Görür'ün açıklamaları, İstanbul'da yaşayan vatandaşlar arasında tedirginliğe yol açarken, yetkililerin deprem hazırlıklarını hızlandırması gerektiği bir kez daha vurgulanmış oldu.

Galler'in başkenti Cardiff'te, devam eden inşaat çalışmaları sırasında Ortaçağ'a ait olduğu düşünülen bir kadın mezarlığı keşfedildi. Arkeologlar, mezarlıkta bulunan iskeletlerin ve diğer buluntuların, o dönemde yaşamış kadınların sosyal statüleri, beslenme alışkanlıkları ve sağlık durumları hakkında önemli bilgiler sağlayabileceğini belirtiyor.

Mezarlıkta bulunan kadın iskeletlerinin bazılarının, dönemin standartlarına göre oldukça uzun boylu olduğu ve iyi beslenmiş oldukları tespit edildi. Bu durum, bu kadınların toplumda ayrıcalıklı bir konuma sahip olduklarını düşündürüyor. Mezarlarda bulunan takılar, giysi parçaları ve diğer kişisel eşyalar da bu teoriyi destekler nitelikte.

Kazılarda ayrıca, bazı kadınların mezarlarına gömülmüş hayvan kemikleri de bulundu. Bu durum, o dönemde hayvanların kadınların yaşamlarında önemli bir rol oynadığını veya dini ritüellerde kullanıldığını gösteriyor olabilir. Arkeologlar, bulunan tüm buluntuları detaylı bir şekilde inceleyerek, Ortaçağ Cardiff'indeki kadınların yaşamları hakkında daha fazla bilgi edinmeyi hedefliyor.

Mezarlığın konumu ve yapısı da dikkat çekici. Şehrin merkezine yakın bir konumda bulunması ve özenli bir şekilde inşa edilmiş olması, buranın sıradan bir mezarlık olmadığını gösteriyor. Arkeologlar, bu mezarlığın o dönemdeki önemli bir dini veya sosyal yapının parçası olabileceğini düşünüyor.

Kazı çalışmaları devam ederken, bulunan her yeni buluntu, Ortaçağ Cardiff'inin gizemlerini aydınlatmaya yardımcı oluyor. Bu keşfin, bölgenin tarihi ve kültürel mirası hakkında yeni bir bakış açısı sunması bekleniyor.

York'ta yapılan arkeolojik kazılarda bulunan bir gladyatör iskeleti, İngiltere'de arenada aslanlarla dövüşlerin yapıldığına dair önemli kanıtlar sunuyor. MS 2. veya 3. yüzyıla ait olduğu tahmin edilen iskeletin, Roma dönemine ait bir gladyatöre ait olduğu düşünülüyor.

İskeletin üzerindeki yaralar ve travma izleri, vahşi hayvanlarla yapılan dövüşlere işaret ediyor. Özellikle kollarında ve bacaklarında bulunan derin kesikler ve ısırık izleri, aslan veya benzeri büyük yırtıcı hayvanlarla mücadele ettiğini gösteriyor. Arkeologlar, bu bulgunun İngiltere'de gladyatör dövüşlerinin sanıldığından daha yaygın ve vahşi olduğunu ortaya koyduğunu belirtiyor.

Daha önce İngiltere'de gladyatörlere ait bazı kalıntılar bulunmuş olsa da, bu iskeletin durumu ve üzerindeki izler, vahşi hayvanlarla yapılan dövüşlere dair en somut kanıtı oluşturuyor. Bu keşif, Roma İmparatorluğu döneminde İngiltere'deki yaşam koşulları ve eğlence anlayışı hakkında yeni bilgiler sunuyor. Uzmanlar, iskeletin detaylı analizlerinin, gladyatörün dövüş teknikleri, beslenme alışkanlıkları ve sağlık durumu hakkında daha fazla bilgi sağlayabileceğini vurguluyor.

York Arkeoloji Müzesi'nde sergilenen iskelet, ziyaretçilerin büyük ilgisini çekiyor. Müze yetkilileri, bu tür buluntuların, tarihin karanlıkta kalmış yönlerini aydınlatmaya yardımcı olduğunu ve geçmişle bağ kurmamızı sağladığını ifade ediyor.

İran ve ABD, 2015 nükleer anlaşmasını (JCPOA) yeniden canlandırmak amacıyla Umman'da dolaylı müzakerelere yeniden başlayacak. Müzakerelerin, Umman'ın arabuluculuğunda gerçekleşeceği belirtiliyor. Bu, iki ülke arasında nükleer anlaşmazlığı çözme ve gerginliği azaltma çabalarının bir parçası olarak değerlendiriliyor.

Müzakerelerin Amacı: Müzakerelerin temel amacı, İran'ın nükleer programını kısıtlaması karşılığında, İran'a uygulanan ekonomik yaptırımların kaldırılmasını sağlamak. JCPOA, 2018'de ABD'nin anlaşmadan tek taraflı olarak çekilmesi ve yaptırımları yeniden uygulamasıyla büyük ölçüde sekteye uğramıştı. İran da bu duruma karşılık olarak nükleer faaliyetlerini kademeli olarak artırmıştı.

Tarafların Pozisyonları: Her iki taraf da müzakerelere temkinli yaklaşıyor. ABD, İran'ın nükleer programının şeffaf bir şekilde denetlenmesini ve kısıtlanmasını talep ederken, İran ise tüm yaptırımların koşulsuz olarak kaldırılmasını istiyor. Müzakerelerin başarılı olup olmayacağı, tarafların ne kadar esnek olacağına ve karşılıklı güven tesis etme becerilerine bağlı olacak.

Bölgesel Etkiler: İran nükleer anlaşmasının yeniden canlandırılması, sadece İran ve ABD ilişkileri açısından değil, aynı zamanda bölgesel istikrar açısından da büyük önem taşıyor. Anlaşmanın yeniden yürürlüğe girmesi, bölgedeki gerginliği azaltabilir ve diğer ülkelerin de nükleer silahlanma yarışına girmesini engelleyebilir.

Umman'daki müzakerelerin, taraflar arasında bir uzlaşı sağlanmasına katkıda bulunması ve JCPOA'nın yeniden canlandırılması için bir zemin oluşturması umuluyor. Ancak, geçmiş deneyimler göz önüne alındığında, müzakerelerin karmaşık ve zorlu geçmesi bekleniyor.

Olası Sonuçlar: Müzakerelerin başarılı olması durumunda, İran ekonomisi üzerindeki baskı azalacak ve ülkenin uluslararası ticarete yeniden entegre olması kolaylaşacak. Ayrıca, nükleer silahlanma endişeleri de azalacak ve bölgesel güvenlik artacak. Ancak, müzakerelerin başarısız olması durumunda, gerginlik tırmanabilir ve bölgede yeni çatışma riskleri ortaya çıkabilir.

Almanya Savunma Bakanlığı, Ukraynalı askerlerin Patriot hava savunma sistemleri üzerindeki eğitimini tamamladığını ve sistemlerin Ukrayna'ya sevkiyatına başlandığını açıkladı. Bu gelişme, Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik saldırıları yoğunlaşırken, Ukrayna'nın hava savunma kapasitesini güçlendirmesi açısından büyük önem taşıyor.

Almanya, daha önce bir Patriot bataryasını Ukrayna'ya gönderme kararı almıştı. Bu karar, ABD'nin de benzer bir taahhütte bulunmasının ardından gelmişti. Patriot sistemleri, uzun menzilli ve yüksek irtifalı hedeflere karşı etkili bir savunma sağlıyor. Özellikle balistik füzeler, seyir füzeleri ve uçaklara karşı kullanılabiliyor.

Ukraynalı askerlerin eğitimi Almanya'da yapıldı ve kısa sürede tamamlandı. Bu, sistemlerin en kısa sürede operasyonel hale getirilmesi için önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Ukrayna, Rusya'nın hava saldırılarına karşı savunmasını güçlendirmek için Batılı ülkelerden daha fazla hava savunma sistemi talep ediyor.

Patriot sistemlerinin yanı sıra, Ukrayna'ya çeşitli ülkelerden başka hava savunma sistemleri de gönderildi. Bunlar arasında NASAMS ve IRIS-T gibi modern sistemler de bulunuyor. Ancak Patriot, menzili ve etkinliği açısından en gelişmiş sistemlerden biri olarak kabul ediliyor.

Rusya ise Batı'nın Ukrayna'ya silah sevkiyatına sert tepki gösteriyor ve bu tür yardımların çatışmayı uzattığını savunuyor. Rus yetkililer, Patriot sistemlerinin de Rus ordusu için meşru bir hedef olduğunu belirtiyor.

Ukrayna'ya yapılan askeri yardımlar, savaşın seyrini etkilemeye devam ediyor. Hava savunma sistemleri, özellikle sivil altyapıyı koruma açısından kritik bir rol oynuyor.

WhatsApp, kullanıcılarına en güncel haberlere anında erişim imkanı sunan yeni bir kanal özelliği başlattı. Bu özellik sayesinde, haberleri takip etmek artık çok daha pratik ve hızlı.

Kanalın Amacı:

• Kullanıcılara en son haberleri ve gelişmeleri anında ulaştırmak.
• Haber akışını kişiselleştirerek, ilgi alanlarına uygun içerikleri sunmak.
• Güvenilir ve doğrulanmış haber kaynaklarından bilgi sağlamak.

Kanalın Sunduğu Avantajlar:

1. Anında Erişim: En güncel haberlere saniyeler içinde ulaşabilirsiniz.
2. Kişiselleştirilmiş İçerik: İlgi alanlarınıza göre haber akışınızı özelleştirebilirsiniz.
3. Güvenilir Kaynaklar: Sadece doğrulanmış ve güvenilir haber kaynaklarından bilgi alırsınız.
4. Kolay Takip: Haberleri kolayca takip edebilir ve önemli gelişmeleri kaçırmazsınız.

Bu yeni özellik, WhatsApp kullanıcılarının haberlere erişimini kolaylaştırırken, bilgiye ulaşma hızını da artırıyor. Artık en güncel haberleri takip etmek için farklı uygulamalar arasında geçiş yapmanıza gerek kalmayacak.

WhatsApp kanalına katılarak, en son haberlere ve gelişmelere anında erişebilirsiniz. Bu yenilik, bilgiye ulaşma alışkanlıklarınızı kökten değiştirecek.

Rusya Dışişleri Bakanlığı, 25 Nisan 2024 tarihinde yaptığı açıklamada, 150'den fazla yabancı diplomatın Moskova'da düzenlenen anma törenine katıldığını duyurdu. Törende, İkinci Dünya Savaşı sırasında Nazizme karşı mücadelede hayatını kaybeden Sovyet askerleri ve siviller anıldı.

Bakanlık, törenin Moskova'daki Poklonnaya Tepesi'nde bulunan Zafer Anıtı'nda gerçekleştirildiğini belirtti. Törene katılan diplomatlar, anıta çelenk bırakarak saygı duruşunda bulundular. Rusya Dışişleri Bakanlığı yetkilileri, törene katılan tüm diplomatlara teşekkür etti.

Açıklamada, "Bugün, Nazizme karşı kazanılan zaferin en önemli unsurlarından biri olan, hayatlarını feda edenlerin anısını onurlandırmak için bir araya geldik." ifadelerine yer verildi. Ayrıca, bu tür etkinliklerin, geçmişte yaşanan acıların unutulmaması ve gelecekte benzer trajedilerin önlenmesi açısından büyük önem taşıdığı vurgulandı.

Törene katılan ülkeler arasında Avrupa Birliği üyesi ülkeler, Amerika Birleşik Devletleri, Çin, Hindistan ve çeşitli Orta Doğu ülkelerinin temsilcileri yer aldı. Rusya Dışişleri Bakanlığı, bu geniş katılımın, uluslararası toplumun Nazizm'e karşı ortak duruşunu ve geçmişten ders çıkarma konusundaki kararlılığını gösterdiğini ifade etti.

Anma töreni, Rusya'da her yıl 9 Mayıs'ta kutlanan Zafer Günü'ne hazırlık niteliği taşıyor. Zafer Günü, Sovyetler Birliği'nin Nazi Almanyası üzerindeki zaferini simgeliyor ve Rusya'da büyük bir coşkuyla kutlanıyor. Bu yılki törenin, Ukrayna'daki savaşın gölgesinde gerçekleşmesi nedeniyle ayrı bir öneme sahip olduğu belirtiliyor.

Rus yetkililer, törenin amacının sadece geçmişi anmak değil, aynı zamanda günümüzde yükselen neo-Nazizm ve faşizm tehlikesine karşı uluslararası işbirliğini güçlendirmek olduğunu vurguladı. Rusya, diğer ülkeleri bu konuda daha duyarlı olmaya ve ortak mücadeleye davet etti.

Prof. Dr. Cenk Yaltırak, beklenen Marmara depremi ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Yaltırak, özellikle 1745 yılında kırıldığı düşünülen fay hatlarına dikkat çekerek, bu fayların gelecekteki depremler açısından potansiyel risk oluşturduğunu belirtti.

Yaltırak, Marmara Denizi'ndeki fay hatlarının karmaşık yapısına vurgu yaparak, farklı segmentlerdeki fayların farklı zamanlarda kırılma potansiyeline sahip olduğunu ifade etti. 1745 yılındaki kırılmanın, bu fay hatlarının geçmişteki davranışları hakkında önemli bilgiler sunduğunu ve gelecekteki deprem senaryolarının değerlendirilmesinde kritik bir rol oynadığını söyledi.

Prof. Dr. Yaltırak'ın açıklamalarına göre, Marmara Bölgesi'nde beklenen büyük depremin zamanlaması ve büyüklüğü hala belirsizliğini koruyor. Ancak, geçmişteki depremlerin incelenmesi ve fay hatlarının mevcut durumunun analiz edilmesi, riskleri minimize etmek ve hazırlıklı olmak açısından büyük önem taşıyor.

Yaltırak, özellikle İstanbul'da yaşayanların deprem bilincinin artırılması, binaların depreme dayanıklılığının kontrol edilmesi ve acil durum planlarının hazırlanması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, yetkililerin de deprem riskini azaltmaya yönelik yapısal ve idari önlemleri alması gerektiğini sözlerine ekledi.

Sonuç olarak, Prof. Dr. Cenk Yaltırak'ın açıklamaları, Marmara Bölgesi'ndeki deprem riskinin ciddiyetini bir kez daha ortaya koyarken, alınması gereken önlemlerin önemini vurguluyor.

Aydın'da gerçekleştirilen yol yapım çalışmaları sırasında, Roma dönemine ait olduğu tahmin edilen insan kemiklerine rastlanması büyük bir sürpriz yarattı. Olay, Aydın'ın hangi bölgesinde gerçekleştiği belirtilmemiş olsa da, bulunan kemiklerin tarihi ve kültürel önemi sebebiyle hemen arkeologlara haber verildi.

Yapılan ilk incelemelerde kemiklerin Roma dönemine ait olduğu düşünülüyor. Bölgede daha detaylı arkeolojik kazıların yapılması planlanıyor. Kazıların amacı, bölgenin tarihi hakkında daha fazla bilgi edinmek ve olası diğer tarihi eserlere ulaşmak.

Aydın Arkeoloji Müzesi yetkilileri, bulunan insan kemiklerinin detaylı bir incelemeye alınacağını ve kemiklerin ait olduğu dönemi, yaşam tarzını ve olası hastalıklarını belirlemeye çalışacaklarını bildirdi. Ayrıca, kazı çalışmalarının titizlikle yürütüleceği ve bölgenin tarihi dokusunun korunması için gerekli tüm önlemlerin alınacağı vurgulandı.

Bölgedeki yol yapım çalışmaları, arkeolojik kazılar tamamlanana kadar geçici olarak durduruldu. Kazıların ne kadar süreceği ve yol yapım çalışmalarının ne zaman yeniden başlayacağı henüz belirsizliğini koruyor. Ancak yetkililer, en kısa sürede kazıların tamamlanması ve yol yapım çalışmalarına devam edilmesi için ellerinden geleni yapacaklarını ifade ettiler.

Bu keşif, Aydın ve çevresinin tarihine ışık tutması açısından büyük önem taşıyor. Bulunan kemikler ve yapılacak diğer olası keşifler, bölgenin Roma dönemindeki yaşamı hakkında önemli bilgiler sunabilir.