DASK verilerine göre İstanbul'daki konutların yüzde 40'ında deprem sigortası bulunmuyor. Türkiye genelinde ise bu oran yüzde 50'nin üzerinde.

Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) verilerine göre, İstanbul'daki her 10 evden 4'ünde deprem sigortası bulunmuyor. Bu durum, olası bir depremde büyük bir risk oluşturuyor. Türkiye genelinde ise deprem sigortası yaptırma oranı İstanbul'a göre daha düşük seviyelerde seyrediyor.
DASK, deprem sonrası oluşabilecek maddi kayıpların tazmini için önemli bir güvence sağlıyor. Zorunlu Deprem Sigortası (ZDS) olarak da bilinen DASK, konut sahiplerinin deprem riskine karşı korunmalarını amaçlıyor. Ancak, sigorta sahipliği oranlarının düşük olması, özellikle büyük şehirlerdeki konutların deprem riskine karşı yeterince hazırlıklı olmadığını gösteriyor.
DASK verileri, bölgelere göre farklılık gösteriyor. Özellikle deprem kuşağında yer alan bölgelerde sigorta sahipliği oranının daha yüksek olması beklenirken, bu bölgelerde de istenilen seviyede olmadığı belirtiliyor. Uzmanlar, deprem riskinin yüksek olduğu bölgelerde yaşayanların DASK sigortası yaptırmasının hayati önem taşıdığını vurguluyor.
DASK poliçesi, konutun yeniden inşa maliyetini karşılamaya yönelik bir güvence sunar. Poliçe, deprem nedeniyle oluşan hasarların yanı sıra, deprem sonucu meydana gelen yangın, infilak, yer kayması gibi riskleri de kapsar. DASK sigortası yaptırmak, olası bir depremde konut sahiplerinin maddi kayıplarını en aza indirmelerine yardımcı olur.
DASK’ın amacı, deprem sonrasında vatandaşların en temel ihtiyaçlarını karşılayabilmelerini sağlamak ve normal yaşamlarına dönmelerine destek olmaktır. Bu nedenle, konut sahiplerinin DASK sigortası yaptırmaları, hem kendi güvenlikleri hem de ülke ekonomisi açısından büyük önem taşımaktadır.
DASK sigortası, yetkili sigorta acenteleri ve bankalar aracılığıyla kolayca yaptırılabilir. Poliçe primleri, konutun bulunduğu bölge, yapı tarzı ve büyüklüğüne göre değişiklik göstermektedir.