Fenerbahçe'nin transfer gündeminde yer alan Milan Skriniar konusunda önemli bir gelişme yaşandı. Sarı-lacivertli ekibin kadrosuna katmak istediği savunma oyuncusu için Paris Saint-Germain (PSG), yeni bir sözleşme teklifinde bulundu.

PSG'nin Skriniar'ı takımda tutmak için yaptığı bu hamle, Fenerbahçe'nin transfer planlarını zora soktu. Sezon sonunda sözleşmesi bitecek olan Skriniar'ın durumu belirsizliğini korurken, PSG'nin teklifi oyuncunun geleceğiyle ilgili önemli bir etken olarak öne çıkıyor.

Fenerbahçe'nin Skriniar transferindeki ısrarı biliniyor. Ancak PSG'nin devreye girmesiyle transferin gerçekleşme olasılığı azaldı. Skriniar'ın kariyerine hangi takımda devam edeceğine dair henüz net bir karar vermediği belirtiliyor.

Fenerbahçe yönetiminin, Skriniar transferindeki bu olumsuz gelişmeye rağmen alternatif oyuncularla görüşmelerini sürdürdüğü ifade ediliyor. Savunma hattını güçlendirmek isteyen sarı-lacivertli ekibin, farklı isimler üzerinde de çalıştığı gelen bilgiler arasında.

Skriniar transferinin akıbeti önümüzdeki günlerde netlik kazanacak. PSG'nin teklifine Skriniar'ın vereceği yanıt, Fenerbahçe'nin transfer stratejisini de doğrudan etkileyecek.

Fenerbahçe taraftarları, Skriniar transferinin gerçekleşmesini umut ederken, yönetimin alternatif planları devreye sokması bekleniyor.

CHP Milletvekili Mehmet Başevirgen, CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba ve CHP Milletvekili Kamil Okyay Sındır ile birlikte Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde basın toplantısı düzenleyerek esnafın yaşadığı sorunlara dikkat çekti. Başevirgen, 2025 yılının ilk üç ayında 23 bin 839 esnafın kepenk kapattığını belirterek, küçük esnafın giderek yok olduğunu vurguladı.

Başevirgen, esnafın yaşadığı zorlukları şu sözlerle ifade etti: 'Esnafımız, artan maliyetler, yüksek vergiler ve düşen gelirler altında eziliyor. Özellikle küçük esnaf, ayakta kalmakta zorlanıyor. 2025 yılının ilk üç ayında yaşanan kepenk kapatma vakaları, durumun vahametini açıkça gösteriyor.'

CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba ise hükümetin esnafa yönelik politikalarını eleştirerek, esnafın desteklenmesi gerektiğini savundu. Ağbaba, 'Hükümet, esnafın sorunlarına duyarsız kalmaya devam ediyor. Esnafı görmezden gelmek, Türkiye ekonomisine zarar vermektir. Esnafımız için acil destek paketleri hazırlanmalı ve vergi yükü hafifletilmelidir' dedi.

Kamil Okyay Sındır da esnafın yaşadığı sorunların çözümü için meclis araştırması açılması gerektiğini belirterek, 'Esnafımızın sorunları derinlemesine araştırılmalı ve çözüm önerileri geliştirilmelidir. Bu konuda meclis olarak üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmeliyiz' şeklinde konuştu.

Basın toplantısında, esnafın yaşadığı sorunlara ilişkin çözüm önerileri de dile getirildi. CHP'li milletvekilleri, esnafın vergi yükünün azaltılması, düşük faizli kredi imkanlarının sağlanması ve haksız rekabetin önlenmesi gibi konularda acil adımlar atılması gerektiğini vurguladı.

Başevirgen, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: 'Küçük esnafımız birer birer yok oluyor. Bu durum, sadece esnafımızın değil, tüm Türkiye'nin sorunudur. Esnafımıza sahip çıkmak, geleceğimize sahip çıkmaktır.'

Üniversite öğrencileri, son dönemde artan gözaltı ve tutuklamalara karşı İstanbul Üniversitesi Beyazıt Kampüsü önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamada, öğrencilerin çeşitli protesto ve etkinliklerde gözaltına alınması ve ardından tutuklanması eleştirildi.

Öğrenciler adına yapılan açıklamada, “Mücadelemizi engelleyemeyeceksiniz” vurgusu yapıldı ve gözaltıların, öğrencilerin haklı taleplerini dile getirmesini engellemeye yönelik olduğu belirtildi. Basın açıklamasında, öğrencilerin eğitim hakkı, barınma sorunu ve diğer sosyal sorunlara dikkat çekmek amacıyla yaptıkları eylemlerin meşru olduğu ifade edildi.

Açıklamada ayrıca, tutuklanan öğrencilerin serbest bırakılması talep edildi ve üniversite yönetimlerinin ve yetkililerin öğrencilerin sorunlarına çözüm bulmak yerine baskıcı yöntemlere başvurduğu iddia edildi.

Öğrenciler, gözaltı ve tutuklamaların kendilerini yıldırmayacağını ve mücadelelerini kararlılıkla sürdüreceklerini ifade ettiler. Basın açıklaması, çeşitli sloganlar ve protesto gösterileriyle sona erdi.

Öğrenci temsilcileri, önümüzdeki günlerde de benzer eylemlerle seslerini duyurmaya devam edeceklerini belirttiler.

Arda Güler'in Real Madrid'e transferi, Fenerbahçe'ye kazanç sağlamaya devam ediyor. Genç oyuncunun performansı, sarı-lacivertli kulübün kasasına ek gelir olarak yansıyacak.

Real Madrid'e transfer olurken sözleşmeye eklenen maddeler gereğince, Arda Güler'in ilk 25 resmi maçta forma giymesi halinde Fenerbahçe, 250 bin Euro bonus elde edecek. Arda Güler'in sakatlıklar ve adaptasyon süreci nedeniyle bu sayıya ulaşması zaman alsa da, genç futbolcunun forma giyme olasılığı Fenerbahçe için umut verici.

Arda Güler, Real Madrid formasıyla şu ana kadar 24 resmi maçta yer aldı. Bu maçların birçoğunda kısa süreler alsa da, performansı ve potansiyeliyle dikkat çekmeyi başardı. Fenerbahçe'nin bu bonusu alabilmesi için Arda Güler'in bir maçta daha forma giymesi yeterli olacak.

Bu bonus maddesi, Arda Güler'in transfer sözleşmesinde yer alan çeşitli bonuslardan sadece biri. Genç oyuncunun performansı ve Real Madrid'deki başarısı, Fenerbahçe'ye gelecekte de ek gelirler sağlayabilir. Fenerbahçe taraftarları, Arda Güler'in kariyerini yakından takip ederken, hem oyuncunun başarısıyla gurur duyuyor hem de kulüplerine sağladığı katkılardan memnuniyet duyuyor.

Arda Güler'in Real Madrid'deki performansı ve Fenerbahçe'ye sağladığı mali katkılar, Türk futbolunun genç yeteneklere yaptığı yatırımın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösteriyor.

Eski RTÜK üyesi Yusuf Ziya Cömert, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımlarla iktidarın deprem felaketine yaklaşımını eleştirdi. Cömert, iktidarın olası bir seçim yenilgisinden duyduğu endişenin, deprem felaketinin yol açtığı yıkım ve can kayıplarının önüne geçtiğini savundu.

Cömert, “İktidarı kaybetme korkunuz deprem korkunuza galip geliyor” ifadelerini kullanarak, hükümetin önceliğinin seçimlerde başarılı olmak olduğunu iddia etti. Paylaşımlarında, deprem bölgesindeki koordinasyon eksikliklerine, yardımların ulaşmasında yaşanan gecikmelere ve enkaz altında kalan vatandaşların yaşadığı çaresizliğe dikkat çekti.

Cömert ayrıca, iktidarın deprem sonrası süreçte şeffaf bir iletişim politikası izlemediğini, eleştirileri bastırmaya çalıştığını ve gerçekleri çarpıttığını öne sürdü. Bu durumun, toplumda güvensizlik yarattığını ve depremzedelerin mağduriyetini artırdığını belirtti.

Yusuf Ziya Cömert’in bu açıklamaları, deprem felaketinin ardından iktidara yönelik eleştirilerin bir yansıması olarak değerlendiriliyor. Depremzedelerin yaşadığı zorluklar ve yetersiz müdahale iddiaları, kamuoyunda geniş yankı uyandırmış ve siyasi tartışmalara yol açmıştı.

Erzincan'da yaşayan dört çocuk annesi kadın, kanser tedavisi gördüğü süreçte eşinden şiddet gördüğünü iddia ederek boşanma davası açtı. Kanserle mücadele eden ve aynı zamanda şiddete maruz kaldığını belirten kadın, yaşadıklarını mahkemeye taşıdı.

Dört çocuk annesi olan ve ismi açıklanmayan kadın, bir süre önce kanser teşhisi konulmasıyla zorlu bir tedavi sürecine başladı. Tedavi sürecinde eşinden beklediği desteği göremeyen kadın, iddialarına göre bir de şiddete maruz kaldı. Yaşadığı bu olayların ardından boşanma kararı alan kadın, avukatı aracılığıyla mahkemeye başvurdu.

Boşanma dilekçesinde, eşinin kendisine fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını belirten kadın, tedavi sürecinde yaşadığı zorlukların katlandığını ifade etti. Ayrıca, eşinin kendisine yönelik hakaret ve aşağılamalarda bulunduğunu da iddia etti. Mahkemeden koruma talep eden kadın, eşinin kendisine yaklaşmaması yönünde karar alınmasını istedi.

Mahkeme, kadının başvurusunu değerlendirmeye aldı ve gerekli incelemelerin başlatılmasına karar verdi. Kadının avukatı, müvekkilinin yaşadığı travmanın derin olduğunu ve en kısa sürede adaletin sağlanmasını beklediklerini ifade etti.

Olayla ilgili soruşturma devam ederken, kadının sağlık durumu ve psikolojik durumu da yakından takip ediliyor.

Apple, iPhone kullanıcılarını hedef alan ve banka bilgilerini çalmayı amaçlayan yeni bir dolandırıcılık yöntemine karşı bir uyarı yayınladı. Şirket, kullanıcıların bu tür saldırılara karşı dikkatli olmalarını ve kişisel bilgilerini korumak için gerekli önlemleri almalarını tavsiye ediyor.

Dolandırıcılar genellikle oltalama (phishing) yöntemini kullanarak kullanıcıların Apple Kimliği (Apple ID) ve parola bilgilerini ele geçirmeye çalışıyor. Bu amaçla, sahte e-postalar, SMS mesajları veya telefon aramaları yoluyla kullanıcılara ulaşıyorlar. Bu mesajlarda, kullanıcıların hesaplarında şüpheli bir etkinlik tespit edildiği veya fatura ödemesi gerektiği gibi çeşitli bahaneler öne sürülüyor.

Kullanıcılar, bu tür mesajlardaki bağlantılara tıkladıklarında, Apple'ın resmi web sitesine benzeyen sahte bir web sitesine yönlendiriliyor. Bu sitede, Apple Kimliği ve parola bilgileri isteniyor. Bilgilerini giren kullanıcıların hesapları ele geçiriliyor ve dolandırıcılar bu hesaplar üzerinden çeşitli işlemler yapabiliyor.

Apple, kullanıcıların bu tür dolandırıcılık girişimlerine karşı şu önlemleri almasını öneriyor:

• Bilinmeyen kaynaklardan gelen e-postalara veya SMS mesajlarına tıklamayın.
• Apple Kimliği ve parola bilgilerinizi asla paylaşmayın.
• Apple'ın resmi web sitesi olduğunu doğrulamadan kişisel bilgilerinizi girmeyin.
• Hesabınızda şüpheli bir etkinlik fark ederseniz, derhal Apple Destek ile iletişime geçin.

Apple, kullanıcıların güvenliklerini ciddiye aldığını ve bu tür dolandırıcılık girişimlerine karşı sürekli olarak önlemler aldığını belirtiyor. Ancak, kullanıcıların da dikkatli olması ve kişisel bilgilerini korumak için gerekli önlemleri alması büyük önem taşıyor.

Dolandırıcılık Yöntemleri: Oltalama (phishing) e-postaları, sahte SMS mesajları, taklit web siteleri.

Alınması Gereken Önlemler: Bilinmeyen bağlantılara tıklamamak, kişisel bilgileri paylaşmamak, resmi web sitelerini doğrulamak.

The Economist dergisi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dış politikadaki manevralarını ve Avrupa için potansiyel önemini değerlendiren bir analiz yayınladı. Dergi, Erdoğan'ın karmaşık ve çok yönlü dış politika stratejilerini incelerken, Türkiye'nin Avrupa'nın karşı karşıya olduğu çeşitli sorunlara çözüm bulmada nasıl bir rol oynayabileceğine odaklanıyor.

Analizde, Türkiye'nin son dönemde yürüttüğü denge politikası ve özellikle Rusya-Ukrayna savaşındaki arabuluculuk girişimleri vurgulanıyor. Erdoğan'ın, bir yandan Rusya ile ilişkilerini sürdürürken diğer yandan Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü desteklemesi ve tahıl koridoru anlaşmasının sağlanmasındaki rolü, Avrupa için stratejik bir ortak olarak önemini artırıyor. Dergi, bu durumun, Avrupa'nın enerji güvenliği, göç yönetimi ve terörle mücadele gibi konularda Türkiye ile iş birliğini zorunlu kıldığına işaret ediyor.

The Economist, Erdoğan'ın liderlik stilinin ve iç politikadaki uygulamalarının Batı tarafından eleştirildiğini kabul etmekle birlikte, dış politikadaki pragmatik yaklaşımının Avrupa için faydalı olabileceğini belirtiyor. Özellikle, Türkiye'nin NATO'daki konumu ve bölgesel istikrarı sağlama potansiyeli, Avrupa'nın güvenlik çıkarları açısından kritik öneme sahip. Dergi, Avrupa'nın Türkiye ile ilişkilerini daha yapıcı bir zemine oturtması ve ortak çıkarlar doğrultusunda iş birliğini artırması gerektiğini savunuyor.

Sonuç olarak, The Economist'in analizine göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dış politikadaki aktif rolü ve Türkiye'nin stratejik konumu, Avrupa için çeşitli zorlukların üstesinden gelmede önemli bir fırsat sunuyor. Avrupa'nın bu fırsatı değerlendirmesi, kıtanın geleceği açısından belirleyici olabilir.

Fenerbahçe Beko'nun Euroleague play-off serisi 3. maçında sahasında Olympiakos'a 72-71 mağlup olmasının ardından Fenerbahçe tribünlerinden Ali Koç ve yönetimine yönelik tepkiler yükseldi. Ülker Spor ve Etkinlik Salonu'nda oynanan karşılaşmanın son düdüğüyle birlikte taraftarlar, "Ali Koç istifa" şeklinde tezahüratlarda bulundu.

Fenerbahçe Beko, bu mağlubiyetle seride 2-1 geriye düştü. Maç boyunca zaman zaman oyunculara da tepki gösteren taraftarlar, maçın bitimiyle birlikte tepkilerini yönetime yöneltti. "Yönetim istifa" sesleri salonu inletti.

Olympiakos, seride 2-1 öne geçerek avantaj elde etti. Fenerbahçe'nin turu geçebilmesi için kalan iki maçtan ikisini de kazanması gerekiyor. Serinin 4. maçı da Ülker Spor ve Etkinlik Salonu'nda oynanacak.

Maçın kritik anları:

• Maçın son saniyelerinde Nigel Hayes-Davis'in serbest atışları kaçırması, Fenerbahçe'nin mağlubiyetinde etkili oldu.
• Olympiakos'ta Kostas Sloukas'ın performansı galibiyette önemli rol oynadı.
• Fenerbahçe'de ise skor yükünü Nigel Hayes-Davis ve Scottie Wilbekin çekti.

Taraftarların istifa çağrıları, Fenerbahçe yönetiminin geleceğiyle ilgili soru işaretleri yarattı.