Afganistanlı uzman, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM) siyasi bir kurum haline geldiğini ve bazı ülkelerin çıkarlarına hizmet ettiğini belirtti.

Afganistanlı uzman, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM) siyasi bir kurum haline geldiğini ve bazı ülkelerin çıkarlarına hizmet ettiğini savundu. Ona göre, mahkemenin performansı ve aldığı kararlar, adalet ve tarafsızlık ilkelerinden uzaklaşmış durumda.
UCM'nin özellikle büyük güçlerin veya onların müttefiklerinin karıştığı davalarda etkisiz kaldığı, buna karşılık daha zayıf ülkeler veya aktörler söz konusu olduğunda daha aktif olduğu eleştirisi yapılıyor. Bu durum, mahkemenin uluslararası arenadaki itibarını zedeliyor ve güvenilirliğini sorgulatıyor.
Afganistanlı uzman, UCM'nin siyasileşmesinin, uluslararası hukukun üstünlüğüne ve adalete olan inancı sarsabileceğini vurguluyor. Mahkemenin, tüm devletlere eşit mesafede durarak, evrensel hukuk ilkelerine bağlı kalması gerektiğinin altını çiziyor. Aksi takdirde, UCM'nin meşruiyeti ve etkinliği azalmaya devam edecektir.
UCM'nin geleceği, siyasi etkilerden arınarak bağımsız ve tarafsız bir şekilde hareket etmesine bağlıdır. Bu, mahkemenin uluslararası toplumun gözünde yeniden güven kazanması ve adaletin sağlanmasına katkıda bulunması için kritik öneme sahiptir.
Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM) tarafsızlığına yönelik eleştiriler, mahkemenin itibarını zedelerken, uluslararası adaletin sağlanması konusundaki güveni de sarsmaktadır. Bu nedenle, UCM'nin siyasi etkilerden arınarak bağımsızlığını koruması ve tüm devletlere eşit mesafede durması büyük önem taşımaktadır.